Onu herkes 'Ezhel' adıyla biliyor. Müzik dünyasında pap akımının tartışmasız bir numarası olan ve ünü giderek yayılan, gerçek ismi ise Sercan İpekçioğlu olan sanatçı, 2017 yılında 'Müptezhel' albümüyle çıkış yaparak tanınmaya başlandı. Ankaralı rap ve reggae müzisyeni Ezhel’, on parmağında on marifetle Türkiye'nin ünlü müzisyenleri arasına girdi. Takma adı 'dalgın unutkan' anlamına gelen Ezhel; gitar, piyano, keman, ney, darbuka, def çalıyor. Hem şarkı söylüyor hem beste yapıyor. Sahne adıyla Ezhel (Ais Ezhel) olarak bilinen Sercan İpekcioğlu ilk albümünü 2017 yılında çıkardı. Yaptığı müziğin türünü “Anatolian Urban Core/Hip-Hop/Reggae-Dub/Trap” olarak tanımlıyor. Ankara'da yaşadığı mahalle kültürünü şarkılarına yansıtarak, kısa sürede milyonlar tarafından dinlenmeye başlandı. Türkiye’de olduğu gibi Almanya’da da en çok izlenen isimler arasında yer aldı. Neşet Ertaş'a olan hayranlığını alınna yaptırdığı ‘Ah Yalan Dünya’ dövmesiyle de gösteren ve müziği kadar tarzı ve hayatıyla da dikkat çeken Ezhel’in bilinmeyen bir özelliği daha var. Ezhel, Ankara’nın tanınan gazetecilerinden Sermet İpekçioğlu’nun oğlu. İpekçioğlu, oğlu Ezhel’i SÖZCÜ Haftasonu’na anlattı: MÜTHİŞ KABİLİYETİ VARDI - Sercan 1991’de Ankara’da doğdu. Annesi Ulya Turgut, Devlet Halk Dansları topluluğunda sanatçıydı. Evliliğimiz çok uzun sürmedi. Eşimle Sercan küçükken ayrıldık ve o annesinin yanında büyüdü. Küçükken meraklı, öğrenmeyi seven bir çocuktu, ilk öğreniminden sonra burslu olarak TED Ankara Koleji'nde okumaya başladı ancak müzik tutkusu galip geldi. 15 yaşındayken okulu terk edip kendisini müziğe verdi. Müthiş kabiliyeti vardı. 5-6 enstrüman çalıyor, pap parçalar besteliyor ve söylüyor. - 'Ezhel' adıyla tanınıyor ve bu isim Osmanlıca’da, dalgın, unutkan demek. Osmanlıca-Türkçe sözlükten kendisine bu adı seçmiş. Hem Türkiye hem de Almanya’da şarkıları, videoları milyonlarca kişi tarafından izleniyor. 2018 yılında bazı şarkılarında uyuşturucu kullanımını özendirdiği iddiasıyla bir iftira sonucu gözaltına alındı tutuklandı, yargılandı ve beraat etti. ABD'DEN TEKLİFLER ALDI - Onunla uğraşanlar var, sürekli CİMER’e şikayet ediyorlar, hakkında soruşturma açılıyor, davalarla uğraşıyor. Bunlardan yıldı ve ‘Artık Türkiye’de yapamayacağım’ diyerek Almanya’ya gitti. Uzun süredir orada yaşıyor. Orada müzik yapıyor. ABD'den teklifler aldı kabul etmedi. Mesleğinde çok başarılı. ‘Aya’ ve ‘Allah’ından bul’ adlı parçaları ile patlama yaptı. Ben de parçalarını beğeniyorum. ’Şehrimin tadı’ adlı şarkısının videosu internette 31 milyon kişi izledi. Ben uzun süredir Bodrum’da yaşıyorum, buraya geldiğinde izdihamdan zar zor görebildim. RUMLARA ESİR DÜŞTÜ Gazeteciliğe 1968 yılında Ankara’da Son Havadis gazetesinde başlayan Sermet İpekçioğlu, daha sonra o dönemin en önemli özel haber ajansı Türk Haberler Ajansına (THA) geçti. 1950 yılında kurulan THA, uzun yıllar Türk basının öncü kuruluşlarından biri oldu. İpekçioğlu THA’da siyasi haberler alanında sivrildi. Dönemin siyasetçileri Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Alpaslan Türkeş ve Necmettin Erbakan’ı takip etti. TBMM’de çalıştı ve liderler ile siyasi partileri izledi. Ecevit ve Demirel’in Başbakanlığı döneminde Başbakanlık ve Parlamento muhabirliği yaptı. 1974 yılında THA adına Kıbrıs Barış Harekatı'nı izlemekle görevlendirildi. Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı tarafından akredite edilen gazeteciler içinde yer aldı ve Time'dan Mete Akyol, TRT'den Ertürk Yöndem ve Ziya Ergun, Sabah'tan Yücel Hacaloğlu, Zafer'den Hüdai Bayık, Yeni Ortam'dan Ahmet Kahraman, Anadolu Ajansı'ndan Teoman Fehim, Türk Haber Ajansı'ndan Hami Sami Coşar, Son Havadis'ten Eyüp Sabri Kapıdağ, Hürriyet'ten Cengiz Kapkın ve Günaydın'dan Ergin Konuksever ile birlikte adaya giderek gelişmeleri izledi. İpekçioğlu’nun kaleminden Kıbrıs Barış Harekatı notları birçok gazetede yer aldı. Bu görevi sırasında Rumlara esir de düştü. Limasol hapishanesinde bir süre tutsak kaldıktan sonra serbest bırakıldı. THA’dan sonra Ulusal Basın Ajansının (UBA) kurucuları arasında yer aldı ve yöneticilik yaptı. Daha sonra Anadolu Ajansına geçti ve Parlamento Haberleri Müdürü olarak TBMM’de çalıştı. AA’dan emekli oldu.
İpekçioğlu, Bodrum Turgutreis’e yerleşti ve halen hayatını burada sürdürüyor.
SÖZCÜ GİBİ BİRKAÇ GAZETE KALDI Sermet İpekçioğlu SÖZCÜ HaftaSonu’na "Yaklaşık 40 yıl basın piyasasında çalıştım. Olanaklar kısıtlı, teknoloji bugünkü gibi ileri değildi. Ne cep telefonu, ne de dijital makineler vardı. Bugün ise her türlü teknolojiden yararlanan medyayı tanıyamıyorum, SÖZCÜ gibi bir iki gazete ve TV hariç, birbirinin fotokopisi olan gazeteler ve TV’ler, halka haber falan vermiyor. Sadece bir yerlerden denileni yazıyor. 10 gazetenin manşeti, TV’lerin haberleri aynı… Medyanın büyük çoğunluğu, Türkiye’de olup bitenleri değil, kendilerinden istenileni haber diye aktarıyor" dedi.