Modern devlet oluşumu Linda T. Darling’den Gelir Artışı ve Kanuna Uygunluk. Bu kitap klasik sonrası dönemin iktisadi ve sosyal tarihi hakkında pek çok yeni kaynağı sunmakta ve imparatorluğu 17. yüzyıl bağlamına yerleştirmektedir. Osmanlı yönetimindeki değişimlerle, erken dönem modern devlet oluşumu arasındaki bağları ortaya çıkarmasına ek olarak 17. yüzyılı gerileme değil de konsolidasyon zamanı olarak yeniden tanımlamaktadır. (Alfa Yayıncılık) Zorlu bir yolculuk Seda Öğretir’den Uçan Balık Kefi-Kefi'nin Maceraları. Kefi kimi zaman tarihin gizemlerinin peşine düşüyor, kimi zaman da yaşam döngüsünün bir parçası olan zorlu bir yolculuğa çıkıyor. Tüm bu maceraları yaşarken dostluktan, yardımseverlikten ve sevgiden asla vazgeçmiyor. (Altın Kitaplar) Bu sizin hayatınız Pınar Maro’dan Mutluyken Zaman Hızlı Akar. Az sonra cesur, eğlenceli, akıllı, hınzır, çalışkan, yorgun ve kararlı bir kadının anı-romanında kaybolacaksınız. Bir psikoloğun anılarını belli bir yaştan sonra gözden geçirmesi ve hikâye ediş şekli, onca acıya rağmen nasıl bu kadar sürükleyici olur, göreceksiniz. - İclal Aydın. Şimdi eğer sevdiğiniz yanınızdaysa sımsıkı sarılın ona. Eğer yoksa kendinize sımsıkı sarılın. Sonuçta siz biricik ve teksiniz. Ve bu da sizin hayatınız... (Artemis Yayınları) Eşi bulunmaz bir kılavuz Kemal Ateş’ten Kendi Diliyle Kavrulmak. Yazar kitabında Türkçe’nin gelişiminde halkın nasıl “kendi dili ile kavrulduğunu”, Dil Devrimi’nden bugüne nelerin değiştiğini, biraz ilan parası, biraz telif ücreti ve bol miktarda siyasetin dönemin aydınlarını nasıl etkilediğini gözler önüne seriyor. Bir yandan da zengin örneklerle gündelik yaşamda sık yapılan yanlışlara değiniyor. Yalnızca Türkçe’nin doğru kullanılması için değil, dil üzerine doğru düşünmek için de eşi bulunmaz bir kılavuz… (Bilgi Yayınevi) Aşka inanan âşıklar Süreyya Evren’den Evsel Dönüşüm. Bir annenin ruh çağırma seansında gelen ama geri gitmeyen ruhunun açtığı yaralar. Hayalî seçmenlerin gündelik hayatları. Kentsel dönüşümün ev içlerine kararlı girişi. Parasını alamadıkça belaya bulaşan sıvacılar. Ara sokaklarda kusarken ağlayan gençler. Her yenilgide bir daha aşka inanan âşıklar. Moldovalı göçmenin evinde telefonunu unutan hırsızın öfkesi. Pek çok incitici sevişme ve bin bir başka insanlık durumu. (Can Yayınları) Neşeli bir macera Filiz Çakır’dan Ay'da Bir Gece. Kapkaranlık bir gecede, tavşan çıkmış dışarı. Kaldırmış başını, gökyüzünde aramış Ay’ı. Sanki saklanmış Ay. Karar vermiş tavşan Ay’ı arayıp bulmaya. Ortaya çıkmış bir harita. Tavşan koyulmuş yola. Sanmayın ki bu yolculukta yalnız başına. İnatçı keçi, kırmızı yeleli aslan, sivri dilli yılan ve sımsıcak Güneş, ortak olmuşlar bu neşeli maceraya. Başlamışlar Oyuncu Ay’ı aramaya. (Final Kültür Sanat Yayınları) Koca bir ömür dediğin Mehmet Özgür Ekmekçi’den Sarmaş Dolaş. Ne zaman ki bir çiçek yavaşlayan bir dere gibi yumuşacık bir akımla göğüs kafesinin içinden yükseliverir, işte o an evine döndüğünü anlar insan, koca bir ömür dediği kısacık bir an olur. Kelimeleri yutkunan bir bebek gibi, özsuyunu yutkunan bir kelebekle bir göz göze gelişte anımsar. Anımsar nasıl da renkten renge girdiğini bir zamanlar aşkla, utangaç yüzünde lalelerin... (Destek Yayınları) Bu kitap, sizi çok güldürecek... Ayça Erturan’dan O Kadar da Değil. Yer yer kızdıracak... Tatlı rüyalar gördürecek bazen de uykularını kaçıracak. Kahramanımız Zehra’yı tanıdıkça, “Ben bu kızı bir yerden tanıyorum” dedirtecek. Onun gibi sen de izbandut abilerinden tırsacak, annesine inanmayacak, babasını anlamakta zorlanacaksın. Ve hikâyeye “Zorro” çıkıp gelecek. Bu adam “Ne ayak” diye merak edeceksin. Bu kitap, çok güldürecek... (DEX Kitap) Unutulmaz bir masal Yavuz Ekinci’den Ravân Bir At Masalı. Masal... Masalım ne zaman başladı? Unutulmaz bir masal. (Doğan ve Egmont Yayıncılık) Belge niteliğinde Duygu Asena’dan Zamana Değen Sorular. Yazarın 1980’li yıllarda çeşitli gazetelerde yayımlanmış röportajlarından bir derleme… O dönemin Türkiye’sinin siyaset, sanat, edebiyat, eğlence ve spor dünyasının en renkli isimleriyle yapılmış bu röportajlar, bir zamanlar neler yapıyorduk, neleri merak edip nelere şaşırıyorduk, bunları hatırlamak için de çok değerli bir belge niteliği taşıyor. (Doğan Kitap) İki cesur kadının dostluğu Per Olov Enquist’ten Ölümün Mavi Işığı. Yazar, iki kadının trajedisine ve kader ortaklıklarına odaklanıyor: Ünlü nörolog Charcot’nun hastası, “histerikler kraliçesi” lakaplı Blanche Wittmann ve iki Nobel ödülü sahibi bilim kadını Marie Curie. Bu iki sıra dışı ve cesur kadının dostluğu ve aşk uğruna neleri göze aldıkları, arka planda bilim dünyasının ataerkil ahlakı sorgulanarak anlatılıyor. (Everest Yayınları) Rengârenk çağrışımlar Ufuk İşbitiren’den Muğni. Tüm renkler beyazdan geldi ve hep birlikte siyahta buluşmak üzere umut dolu bir yolculuğa başladılar. Renkler seçtikleri yolda farklı farklı boyandılar ve başka başka zengin oldular. Peki ya artık sizin de umutla ve bir o kadar da aşkla, renklere boyanma zamanınız geldiyse... Aşk... Beşeri aşkın çok ötesinde bir aşk! Görünenin arkasındaki anlamın ve varoluşun, rengârenk çağrışımlarla büyülediği bir roman. (Gece Kitaplığı) Tehlikeli ve uzun yolculuk Robert Charles Wilson’dan Girdap. Turk Findley ve genç dostu Isaac’in bulunduğu gelecekteki evren ve toplum öncekinden oldukça farklıdır. Turk, dünyadan dünyaya gezerek Varsayımsallar’a ulaşmaya çalışan Vox adlı bir tarikatın elindedir ve bu tarikat, amaçları için ondan faydalanmayı planlar. Turk’ün evrenin sonuna yapılacak bu tehlikeli ve uzun yolculuktan önce Varsayımsallar’ın doğası ve amacını çözmesi gerekmektedir. (İthaki Yayınları) Birlikte iyileşelim Kemal Sayar’dan Başı Sınuklar İçin Kılavuz. “Dünyaya düşmekle başı yarılanlar ve kalbi kırılanlar için bu kitap. Kalbin ışığını söndürmemek için bir kılavuz. Samimiyet ve ihtimamın olduğu yerde kalp kırıklığı vardır, bize insan olduğumuzu hatırlatır. Ne umdun, ne buldun, neyi kaybettin? Sevdiğimizden inciniriz... Bir şeyler daha güzel olsun diye düş kurduğumuz için dünya bizi yaralar. İnsan neden okur? Bir dizeye yahut bir cümleye tesadüf edersiniz, dersiniz ki ‘İşte bu tam da benim yaşadığım ama adını koyamadığım o duyguyu anlatıyor! İyiler yalnız değildir, birlikte iyileşelim. (Kapı Yayınları) Aşık olmasaydı iyi ederdi David Mamet’ten Chicago. Birinci Dünya Savaşı’nda savaşmış, şimdi ise Chicago Tribune Gazetesi’nin en iyi muhabirlerinden biri olan Mike Hodge, Annie Walsh’a aşık olmasaydı iyi ederdi. Ama belki de Annie Walsh’u öldüren her kimse Mike Hodge’a bulaşmaması gerektiğini bilse daha iyi ederdi. Basit bir iz sürme işinin bütün bir Chicago mafyasını hallaç pamuğu atar gibi atacağını kim nereden bilebilirdi? Ama işte Mamet’in mahareti burada; ufak, bireysel hikâyeleri bir anda büyüterek bir insanlık meselesi haline getirebilmek ve bunu yaparken de asla okura hissettirmemek. (Karakarga Yayınları) İki yazar üzerine yazılar Haydar Ergülen’den Sait ile Sabahattin. Sait Faik Abasıyanık ile Sabahattin Ali üzerine yazılar. “Sanki iki yazar birbirlerini tamamlamak üzere yazmışlardır. Köyleri, kasabaları, adaları, kentleri paylaşmışlar ve ikisi de gerçekliklerini en çok da yazarken kavramışlar, varlıklarına en çok yazarken inanmışlardır. Yazmak için yaşamak kadar, yaşamak için yazdıkları da doğrudur. ‘Yazmasam deli olacaktım!’ diyen Sait’tir ama ‘yazmasam nasıl ölecektim?’ diye yazının karşısına ömrünü koyan da Sabahattin’dir...” (Kırmızı Kedi Yayınları) Yüreklere uzanan yolculuk Sevil Köybaşı’ndan Mustafa-Adım Adım Anadolu. Selanikli küçük Mustafa'nın, İstanbul'dan Çanakkale'ye, Samsun'dan Erzurum'a, Ankara'dan, Kurtuluş Destanı'na ve oradan da yüreklere uzanan yolculuğunun adım adım hikâyeleri. (Martı Yayınları) Seçme ve yapma becerisi Koray Tulgar’dan Kader mi? Özgür İrade mi? Kader, bütün olayları önceden ve değişmeyecek biçimde düzenlediğine inanılan ezeli takdir. Özgür irade ise istediğimizi düşünme, seçme ve yapma becerisi veya durumu. Yazar, bireyin karşısına çıkan bu iki derin soruyu düşünce akımları, bilimsel deneyler, sanat gibi farklı noktalardan bakarak değerlendiriyor. Kader mi, Özgür İrade mi? yaşamına yön vermek isteyen kişilere iki olasılığı da sunuyor: Tüm şartlar aynı kalmak koşuluyla geçmişte kalan kritik bir ana giderek farklı kararlar verebilmek veya kaderden kaçış yoktur diyerek kabullenmek. Seçim tamamen okura ait! (Mona Kitap) Hiçbir anlam ifade etmiyor Hisli Şeyler… Kapı önüne bırakılmış bir sandalyenin hüznünü hissettiğiniz oldu mu? Veya bir masa lambasının derdine ortak oldunuz mu hiç? Gökyüzünde süzülen bir uçurtmanın ya da su birikintisinde yüzen bir kağıt geminin heyecanıyla gülümsediniz mi? Eğer şeylerin de hisleri olabileceğini bir kez olsun düşünmediyseniz, bu kitap size hiçbir anlam ifade etmeyecektir. (Mundi Yayınları) Zamanın sırlarını aşmak Ayşe Övür’den Botter Apartmanı. İstanbul’un en eski ve etkileyici apartmanlarından biri olan Botter Apartmanı’nın katları arasında gezinirken, zamanın sınırlarını aşarak birbirini etkileyen yaşamlara dokunacak, geçmişte deneyimlenip, artık gücünün kalmadığı sanılan travmaların hâlâ türlü yollarla insanların hayatına sızmasına tanıklık edeceksiniz. (Remzi Kitabevi) Tuhaf tuhaf bakar Sima Özkan’dan Deniz'in Sıfır Atık Kitabı. Okulun ilk günü, Deniz yanında oturan kıza tuhaf tuhaf bakar; çünkü Nil adındaki bu kız kurabiyelerini bir kavanozda taşır, meyvesini beze sarar ve defterinin her sayfasını, en küçük boşluğuna kadar doldurur. Nil, sınıf arkadaşlarına bu yaz ‘sıfır atık’ ile nasıl tanıştığını ve evden çıkan çöpleri ailece nasıl azalttıklarını anlatarak onların hayatlarını değiştirecektir. (Redhouse Kidz Yayınları) İlişkiler ele alınıyor David Papineau’dan Bilinç-Bilincin Kaynağını ve Zihin ile İlişkisini Daha İyi Anlamak için Çizgibilim. Kitapta, çoğu kişinin genellikle bilimin dayandığı sınır olarak gördüğü bilinç konusuna pek çok açıdan bakılıyor. Zihin ile madde arasındaki ilişki felsefi planda ele alınıyor; sinir mekanizmaları, korteks etkinliği ve kuantum mekaniği yoluyla bilinci açıklamaya yönelik bilimsel kalkışmalar değerlendiriliyor. (Say Yayınları) Öğrenmeleri için Meg Rosoff’tan Bilge Köpek Doğa Gezisinde. Pişi ailesi, Merlin’i ilk sahiplendiği günlere kıyasla çok daha sakin ve düzenli görünüyor. Ama yine de, kat etmeleri gereken çok yol var. Merlin’e göre, yaklaşan yaz tatili, ailenin uyum içinde hareket etmeyi öğrenmeleri için olağanüstü bir fırsat. Ama öncelikle aile fertlerinin, tatil için nereye gideceklerine karar vermeleri gerekiyor. Beren ile Anne Pişi doğa kampından yana; Baba Pişi, ayılardan ve piranlardan çekiniyor. (Tudem Yayınları) Acı çeken, özleyen insanlar Hasan Sağlam’dan Toprağına Tutunanlar-Yasak Mıntıkanın Çocukları 2. "Romancı, geçmişe tarihçiler gibi bakmaz; geçmişin içinde yalnızca tarihler, sayılar ve adlar görmez. Romancı, baktığı yerde canlı insanlar görür. Acı çeken, gülen, özleyen insanlar. Hasan Sağlam, son yüzyıllık tarihin farklı dönemlerine mercek tutarken, insanların kişisel hikâyelerine, umutlarına ve umutsuzluklarına odaklanıyor." - Burhan Sönmez.  (Totem Yayınları) Farklı bağlamda incelemeler Yaşanmış Ağır Bir Ezgi-Onat Kutlar İçin Bir Harita. Onat Kutlar’dan geriye ne kaldı? Sadece öyküler, şiirler, mektuplar, sinema yazıları, denemelerden mürekkep bir yazın değil elbette; hızla değişen yeryüzüne karşı ince bir duyuş, yazı masasında hakikatli bir eda, sinema tutkusuyla dünyaya başka türlü bir bakışın ustalığı ve en önemlisi, “İki insan, iki topluluk ya da yeryüzü ile insan arasında yeniden üretilen bir dil.” Kitap, Onat Kutlar’ın çok yönlü yazınını odağa alan yazarların farklı bağlamlardaki incelemelerini bir araya getiriyor. (Yapı Kredi Yayınları) Bir aşk hikâyesi Emil Robbins’ten Aşk İçin Bir Kelime. Amerikalı bir öğrenci olan Bea aşkın doksan dokuz adını bilir. Ancak bilmek yetmez. O, gerçek aşkı tatmak, Leyla ile Mecnun’un büyüleyici aşkına şahit olmak ve kalbini onların hikâyesiyle daha da büyütmek ister. Bea, derin bir his arayışında, okuyan herkesi gözyaşlarına boğan ünlü aşk hikâyesi Leyla ile Mecnun’un izini sürüp, zor zamanlardan geçen bir Ortadoğu şehrine gider. Zamanla yanında kaldığı ailenin önemli bir parçası haline gelir. (Altın Kitaplar)