Kadife nasıl bir araya geldi? Grubun adı nereden geliyor?
Anıl Kartal: Kadife 2014 yılının sonlarında, yaşadığımız şehir Ankara gibi gri olan hayatımızı renklendirmek için kuruldu. O günden bugüne yeni müzik gruplarının olmazsa olmazı üye değişiklikleri yaşadıktan sonra ideal kadromuzu bulduk. Bir gün demolarımızı dinleyen bir arkadaşımız 'Müziğiniz kadife gibi grubun ismi Kadife olsun' dedi.
Müzikal serüveniniz nasıl başladı?
A.K.: Müzik dinlemeyi seven çoğu genç insan gibi müzik yapmak hakkında hemen hemen hiçbir şey bilmememe rağmen grup kurmaya karar verdim ve müziğe başladım. O zamanlarda Ankara’daki rock grupları düğün salonları kiralar ve oralarda konserler verirlerdi. Birkaç konser verdikten ve bazı gruplarda şarkı söyledikten sonra enstrümanım olan sesimi nasıl geliştirebileceğimi düşünmeye başladım. Çok sesli korolarda şarkı söyleyerek sesimi nasıl kullanmam gerektiğini öğrendim. Sonraki süreçte onlarca grupta şarkı söyledim, içimdeki müzik tutkusu artarak devam etti ve bugünlere geldim.
Server Kanberlioğlu: Müziğe küçük yaştan itibaren çok ilgim vardı. Özellikle gitar ilgimi çekiyordu ben de orta okuldaki müzik öğretmenimden gitar dersleri alarak müziğe başladım.
Ömer Can Göksu: Müziğe yaş olarak biraz geç başladım diyebilirim, lise son sınıfta çok yakın bir arkadaşım gitaristti. Bir gün kendisine 'Abi üniversite sınavı geçsin ben de gitar çalmak istiyorum' demiştim ve sınavdan hemen sonra ilk bas gitarımı aldım.
Gürhan Cihan: 12 yaşındayken kuzenimin rock müziğe yönlendirmesiyle, Kurban grubunun bateristi Burak Gürpınar sayesinde bateriyle tanışmış oldum ve müzik hayatım başladı.
Yeni single 'İnci Taneleri'nden bahseder misiniz? Kimlerle çalıştınız?
A.K: Yeni single 'İnci Taneleri' daha beste aşamasında kendisini belli eden ve çok inandığımız bir çalışma oldu. Bir önceki şarkımız 'Kara Sevda'dan sonra hepimizin aklında bir sonra çıkaracağımız şarkı içerisinde doğu enstrümanlarına yer verme düşüncesi vardı ve en nihayetinde şarkımız içerisinde ud, cümbüş ve buzuki gibi enstrümanlara yer verdik, müzisyen arkadaşımız Umut Cömertoğlu bize bu konuda yardımcı oldu. Şarkımızın aranje, kayıt ve mix aşamalarında sevgili Volkan Yırtıcı ile birlikte çalıştık. Son olarak şarkımızın klibi ise yaratıcı klipleri ile adından söz ettiren Gökhan Palas imzalı.
Şarkılarınızı birlikte mi yapıyorsunuz?
A.K.: Şarkıları şimdilik ben yazıyorum. Diğer grup üyeleri yaratıcı fikirlerle destek oluyorlar. Çaldığımız cover şarkıları ise hep birlikte düzenliyoruz.
Ankara çıkışlı pop-rock gruplarındansınız. Ankara sizin için ne ifade ediyor?
A.K.: Ankara benim için çok fazla bir şey vaat etmeyen ama bırakamayacağın bir sevgili gibi. Belki de bu kadar gri ve normal bir şehirde yaşamasaydım müziğe bu kadar yoğunlaşamazdım. ABD’de, Seattle'da sürekli yağmur yağdığı için gençler garajlara kapanır ve müzik yaparlar. Bu yüzden bir sürü harika grup çıkar Seattle’dan. Yapacak pek bir şey olmadığı için insanlar müzik yapmak için kapanabiliyorlar. Ankara’dan çok iyi gruplar çıktı geçmişte. Umarım ileride Kadife’den de böyle bahsedilir.
S.K.: Ankara gri bir şehir olarak bilinse de bir müzisyen olarak Ankara’da olmaktan kendimi çok şanslı hissediyorum. Ankara müziğimize çok şeyler katıp, renklendirmiştir.
Ö.C.G.: Ankara yaşadığın zaman sana sıkıcı gelen fakat bağımlılık yapan bir şehirdir benim gözümde…
G.C.: Bizi bir araya getiren en büyük etken Ankara’dır. Çoğu insanın aksine biz severiz Ankara’yı.
Ankara’da düzenli olarak sahne aldığınız mekanlar var mı?
A.K.: Her Salı gecesi Up Lost Performance’da sahne alıyoruz. Bazı dönemlerde yine Ankara’da Bis by Newscastle adlı mekandayız. Zaman zaman da üniversite etkinliklerinde sahne alıyoruz.
Müzik dışında neler yapıyorsunuz?
A.K.: Müzik dışında tam zamanlı bir işim var. Avukatlık yapıyorum.
S.K.: Müzik dışında okulum var, mühendislik öğrencisiyim.
Ö.C.G.: Fırsat buldukça doğaya kaçarım, insanın bir ayağının her zaman toprağa basması gerektiğini düşünüyorum, eğer birkaç günlük bir boş vaktim varsa arkadaşlarımla birlikte çadırlarımızı sırtımıza alıp kamp yapmaya gideriz.
G.C.: Genel olarak okulum ve müzikle geçen yoğun bir program içerisindeyim.
Siz kimleri dinlersiniz?
A.K.: Dünya’da ve Türkiye’de 60’lı 70’li yıllardan günümüze gelen rock janrındaki belli başlı büyük isimlerin çoğunu severek dinlerim. Bunun dışında, pop, halk müziği, sanat müziği, jazz, opera türlerinde çok severek dinlediğim isimler vardır.
Server Kanberlioğlu: Guns N’ Roses, Led Zeppelin, Yavuz Çetin.
Ö.C.G.: Özellikle 70 ve 80’lerin yabancı gruplarını çok severim. Pink Floyd, Led Zeppelin, Camel, Alan Parsons gibi… Yerli sanatçılarımızdan, Barış Manço ve Cem Karaca’nın adını zikretmeliyim burada. Ayrıca Ankara grupları olan The Madcap ve Heavy Sky’ın güzel işler yaptığına inanıyorum.
G.C.: Dream Theater, Hayko Cepkin , MFÖ, Yavuz Çetin, Barış Manço, Cem Karaca, Pink Floyd, Led Zeppelin gibi sevdiğim müzisyenler arasında…
[old_news_related_template title="Elvis'in aşk yuvası rekor fiyata satışta!" desc="Rock'n Roll'un efsanesi Elvis Presley ve eski eşi Priscilla Presley’nin 1967’de California’da balayını geçirdikleri ev 5 milyon 900 bin dolara (Yaklaşık 25 milyon TL) satışa sunuldu. " image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2017/11/elvis2.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/hayatim/kultur-sanat-haberleri/elvisin-ask-yuvasi-rekor-fiyata-satista/"]
