1572 yılında Diyarbakır Valisi Behram Paşa tarafından Mimar Sinan’a yaptırılan camide bir görevlinin olmayışı mahalle sakinlerini tedirgin ediyor. Gündüzleri hava kararana kadar bahçesi çocukların top sahası olarak kullanılan caminin, akşam yatsı ezanından sonra hava kararınca bu kez mahalledeki madde bağımlıları ve hırsızların mekânı haline geldi. Duvarlarına yazılar yazılan, madde bağımlılarının ısınmak için ateş yakması sonucu duvarları siyahlaşan, bahçesinde yabani otlar ve dikenler yeşeren caminin, el işçilikli ahşap ana giriş kapısının alt kısmından parçalar kopması yürek burktu.  ÇARPIK YAPILAŞMANIN TAM ORTASINDA Çarpık yapılaşma ve gecekonduların tam ortasında kalan caminin 4 ana giriş kapısı olması nedeniyle 4 farklı sokaktan camiye giriş yapıldığı ve burada bir güvenlik olmadığı için de tarihi yapının iklim şartları ve insan kullanımından kaynaklı zarar gördüğü bildirildi. Bahçesinde çöp artıklarının yanı sıra camiye ait tarihi çeşmenin de durumu içler acısı. Camiye ait olan Bayrampaşa sokağındaki tarihi çeşmenin su tesisatı iptal edilirken, içinin yağlı boya ile boyandığı, mahalle sakinlerinin çöp artıklarıyla dolduğu görüldü. MAHALLELİ TEPKİLİ Mahalle sakinleri camiye bir bekçi veya bir güvenlik görevlisi atanması için girişimlerde bulunduklarını, ancak sonuç alamadıklarını belirterek, “Bu tarihi yapının zarar görmesi bizi de üzüyor. Ancak geceleri buraya giren insanlara bizim müdahele edecek cesaretimiz yok. Polisi arıyoruz, onlar gelene kadar caminin dört ayrı girişi var. Ara sokaklara girip kaçıyorlar. Bu duvarlardaki yazılama ve yanık izleri de onların eseridir” dediler. VAKIFLAR, SORUMLULUĞUN DİYANET'TE OLDUĞUNU SÖYLÜYOR Vakıflar Bölge Müdürlüğü yetkilileri de, camilerin aslına uygun biçimde restore edildikten sonra Diyanet’e devredildiğini ve kullanım hakkı onlarda olduğu için her türlü güvenlik, asayiş, bakım ve temizliğinden de Diyanet’in sorumlu olduğunu belirterek gerekli girişimlerde bulunacaklarını belirttiler.