Türk Silahlı Kuvvetleri’nde yüzbaşı rütbesiyle görev yapan Fatih Altanay, terör örgütü PKK’ya yönelik bir operasyonda yaralandı. 2015 yılında malulen emekli olarak orduya veda etti. Evli ve 2 çocuk babası Altanay (36), emeklilik dönemini önemli bir sanata/zanaata ayırdı. İskitler’den Osmanlı dönemine kadar olan süreçte geleneksel savaş aletleri yapımını inceledi. Ve aradan geçen 5 yılda Türklerin kullandığı geleneksel savaş aletlerini birebir yaparak hem 2 bin 500 yıllık tarihi yaşattı hem de yurt dışına ihraç etti.
Altanay, bu alanda çalışan tek kişi.
Manisa’daki atölyesinde, binlerce yıl önce, bir usta bir kılıcı yaparken hangi malzeme, hangi yöntem ve teknik kullanmışsa, öyle çalışıyor. Çarşı Mahallesi Kurşunlu Han’daki atölyede yüksek ısıdaki propan ocakta ısıttığı demiri, kol gücü ve alın teriyle saatlerce döven Altanay, binlerce yıl önce yapılmış bir kılıcın benzerini, üzerindeki işlemelerle 3 ila 4 hafta arasında aslına uygun şekilde ortaya çıkarıyor. “Aradaki tek fark bir kılıcın eski, diğerinin yeni olması” diyor. Zırh, miğfer, ok, yay, kılıç, kalkan, teber yapımını sürdüren Altanay, geleneksel savaş araç gereçlerinde devlet sanatçısı unvanını da 2018 yılında aldığını ve bu işle uğraşan Türkiye’de tek kişi olduğunu belirtti. 2500 yıllık geleneği yaşattığını dile getiren Altanay, şunları anlattı:
Fatih Altanay, 2018'de 'Kültürel miras taşıyıcısı' seçildi.
4 YIL ARAŞTIRDI “Türkiye’de geleneksel savaş aletlerimizi bire bir aslına göre yapan yok. Uzun süre araştırdım. Bu eksikliği gördüm. 4 yıl boyunca Türk savaş aletlerini uluslararası kaynaklardan, Osmanlı kaynaklarından ve Hun Devleti’ne kadar araştırma yaptım. Üretimini yapabilecek kimse yoktu. Dünyada savaş aletlerinin yapımında ün salmış bir milletin torunları, bu mesleği yaşatamamış. Ben tam olarak geleneksel savaş aletlerimizi bugün de yaşatmak istiyorum. Kültürü yeniden diriltmeye çalıştım. 300 yıl önce bir usta hangi yöntemi kullanıyorsa, hangi malzeme ile yapıyorsa ben birebir aynısını yapıyorum.” Geleneksel savaş aletleri yapımıyla ilgili kurslar da veren Altanay, yaptığı savaş aletlerinin yurt dışından ilgi gördüğünü söyledi. Sanat ile zanaatı birleştirip görsel zenginlik sunan savaş aletlerini 3 bin 500 lira ile 25 bin lira arasında sattığını kaydeden Altanay, “Birebir savaş aletleri yaptığım için yurt dışından koleksiyonerler bana ulaşıyor. Müşterilerim genelde yurt dışından oluyor. Amerika, Endonezya, Avrupa ülkelerine yaptıklarımı gönderdim. Özellikle Doğu Avrupa ülkelerinden büyük ilgi var” diye konuştu. ERTUĞRUL’UN KILICI Yurt dışındaki müşterilerinin yanı sıra dönem dizilerinde yer alan savaş aletlerini de yapan Altanay, “Katar, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri’nden son dönemde ilgi arttı. Ayrıca ‘Diriliş Ertuğrul’ dizisinde Ertuğrul Bey’in kullandığı kılıcın tasarımını ve üretimini yaptım. Dizinin anlatıldığı dönemde kullanılmış birebir yapılmış bir kılıçtır” dedi.