Havuzlara Girmeden Önce Kuralları Okumayı ve Yıkanmayı Sakın Unutmayın
Macaristan’ın başkenti Budapeşte ya da İngiltere’nin Bath kenti başta olmak üzere Avrupa’nın çoğu yerinde termal havuza girmeden önce sadece duş almak genelde yeterli oluyor. Ancak İzlanda’da eşine fazla rastlayamayacağınız sıkılıkta bir uyulması gereken kurallar silsilesi bulunuyor. Sıkıntı yaşamamak için her kaplıcanın kendi koşullarına göre belirlediği bu kurallara mutlaka uymak gerekiyor. İngilizce, Fransızca, Almanca ve Danca yazılmış kural listesi, genelde her soyunma kabininde asılı oluyor.
Listedekiler içerisinde öncelikli olarak dikkat edilmesi gereken kural, havuza girmeden önce duş alınması ile ilgili. Reykjanes’deki Mavi Lagün başta olmak üzere İzlanda’daki tüm termal havuzlarda, doğallığı bozmaması için çok az klor kullanılıyor. Bu yüzden bireylerden hijyen konusuna ekstra önem vermeleri isteniyor.
Yerel Halkla İletişim Kurun
Dünyanın çoğu yerinde, bireyler mayolu halde havuzdayken yanlarına bir yabancı yaklaşıp iletişim kurmaya çalıştığında genelde rahatsız olur. Ancak İzlanda’da bu durum gayet doğal karşılanıyor. Mesela Reykjavik’de, jakuziler ve havuzlar adeta sosyal kulüpleri andırıyor. İnsanlar buralarda zaman geçirirken güncel haberler ya da ilgi alanları hakkında konuşmayı tercih ediyor. Bu mekânların sosyal bir etkinlik alanına dönüşmesinin temelleri ilk kez, şair, akademisyen ve politikacı Snorri Sturluson tarafından, Reykholt’un dışına taştan jakuziler kurulması sonucunda atılmış.
Reykjavik dışında benzer ortamı yakalayabileceğiniz diğer yerlerse Vesturbæjarlaug ve Nauthólsvik. Altın sarısı kumsal ve tuzlu su dolu jeotermal havuz, Nauthólsvik sizleri bekliyor. Eğer daha romantik bir atmosfer ilginizi çekerse 1930’lu yıllardan beri hizmette olan Sundhöll’ü tercih edebilirsiniz.
Havuzdayken Yüksek Sesle Konuşmayın
İzlanda’daki kaplıcalarda dikkat edilmesi gereken bir başka konu ise konuşma şeklinizle ilgili. İzlandalılar, termal tesislerde sosyalleşme konusunda gayet istekli olabiliyor. Ancak konu yüksek sesle konuşan bir yabancı olunca rüzgâr, deyim yerindeyse tersten esmeye başlıyor. Özellikle de cep telefonları vasıtasıyla karşısındakine bağırarak bir şeyler anlatmaya çalışanlar, kesinlikle hoş bir tepki ile karşılaşmıyor.
Bu durum aslında toplumsal tercihten çok termal tesislerin yapısından kaynaklanıyor. Çünkü ülkedeki çoğu kaplıca ve kapalı termal havuz, 1960’lı yıllarda inşa edilmiş ve biraz gürültü yapıldığında ses havuzun bulunduğu bölümü aşıp, koridorlarda hatta buhar odalarında yankılanmaya başlıyor.
Havuza Atlamaktan Kaçının
İzlanda’daki termal kaynaklardaki sular köpüklü, masmavi görünümü ile oldukça çekici görünüyor. Bu görünüme kanıp, havuza aniden girenleri genelde sıcak suyun sonuçları ile yüzleşmek bekliyor. Beklenmedik durumlarla karşılaşmamak için ilk adım olarak serin havayı derin bir nefesle içinize çekebilirsiniz. Ardından jeotermal sıcaklığa karşı cildinizin nasıl tepki vereceğini ölçmek için suya hafif hafif temas edebilirsiniz.
Reykjavik’deki, “Havuzlar Vadisi” ismiyle de tanınan Laugardalur Park gibi yerlerde su sıcaklığı 45 santigrat derecede seyrediyor ve bu sıcaklık dalış meraklısı bireylere beklenmedik sürprizler yapabiliyor. Gerçi özellikle tatilcilerin bu duruma sık yakalandıkları anlaşılınca, sağlık ve güvenlik düzenlemeleri kapsamında bazı tesislerdeki su sıcaklığı 37 santigrat dereceye düşürüldü.
Havuzda yüzerken dikkat etmeniz gereken diğer bir konuysa doğru yönde hareket etmek. Yazılı olmayan kurallara göre İzlanda’daki havuzlarda yerel halk, saat yönünün tersi doğrultuda yüzmeyi tercih ediyor. Yalnız bu seçimin nasıl ve ne zaman uygulanmaya başladığını kimse bilmiyor.
[old_news_related_template title="Kaşmir'in yazlık başkenti Srinagar" desc="Srinagar, Hindistan'ın Kaşmir bölgesinin en ünlü sayfiye kenti." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2018/05/iecrop/s1-1_16_9_1526717726.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/hayatim/seyahat/kasmirin-yazlik-baskenti-srinagar/"]
