Ayşad Ali Uğurlu, 1958’de doğdu. Dedesi Aziz Hacızade, Sovyet kontrolü altında olan Azerbaycan’daki etnik ve siyasi baskılardan kaçıp Kars’a yerleşmişti. Dönemin Başbakanı Celal Bayar, yeni hayatlarının uğur getirmesi için aileye “Uğurlu” soyadını vermişti.
Mihriban Aliyeva
MÜZİKLE BÜYÜDÜ VE... Uğurlu Ailesi, Azerbaycan kültüründen hiç kopmadı. Evlerinde, Teyyup Demirov’un bestesi olan “Ayşad” dinlenirdi. Baba Nazım Uğurlu, bu eserin etkisiyle, oğlunun adını Ayşad koydu. Ayşad da bu parçaların çalındığı, akordiyona benzeyen Azerbaycan’a özgü müzik aleti ‘garmon’a tutulur. Ancak, ailesi tüm aramalarına rağmen bir türlü Azerbaycan garmonu bulamaz. Ayşad da tutkusunu akordiyonla gidermeye çalışır. Uğurlu Ailesi, 1979’da bu kez terörden kaçıp İstanbul’a taşınır.
Uğurlu çok iyi garmon çalıyordu.
ALİYEV KAYITSIZ KALMAZ Ayşad, İstanbul’da Azerbaycan ezgilerini seslendiren sanatçılara çalgısıyla eşlik eder. Garmon arayışından hiç vazgeçmez. Son çare, o dönemde SSCB’nin ikinci adamı olan Haydar Aliyev’e mektup yazıp, bir garmon ister. Aliyev, bu isteğe kayıtsız kalmaz, 1982’de İstanbul’a garmon gönderir. İstanbul’daki Rusya Konsolosluğu’ndaki görevliler “Adresini bulamadık” gerekçesiyle garmonu Ayşad’a teslim etmez.
Müziğe tutkusu haber oldu.
AKBAY İZİNİ SÜRDÜ Uğurlu Ailesi, garmondan umudunu kesmiştir. O günlerde Günaydın Gazetesi’nin duayen muhabiri, gazeteci-yazar Ertuğrul Akbay, Moskova’da Haydar Aliyev ile röportaj yapar. Aliyev, Akbay’a Ayşad’dan aldığı mektuptan ve gönderdiği garmondan söz eder. Ertuğrul Akbay da İstanbul’a döner dönmez garmonun izini sürer ve Uğurlu Ailesi’ne teslim edilmesine aracılık eder.
Sanatı ABD’de de beğeni topladı.

Önce İstanbul’a oradan Şikago’ya

Ertuğrul Akbay, Ayşad’ın kardeşi Kürşad ile de bir röportaj yapar. Garmonun hikayesi Günaydın’da yayınlanır. Ayşad, o dönemde ABD’deki Türk-Azerbaycan Derneği’nden aldığı iş teklifini kabul edip Şikago’ya yerleşmiştir. Uğurlu Ailesi, garmonu ABD’ye gönderir. Ayşad da yıllar sonra kavuştuğu garmon ile sanatını ABD’de sürdürür.

Ailesi bir mücevher gibi yıllarca sakladı

24 Nisan 1988... Ermenistan yanlıları, Şikago Konsolosluğumuz önünde sözde soykırım iddialarını protesto eder. Aralarında Ayşad’ın da olduğu Türkler ise karşı kaldırımda onları protesto eder. Karşılıklı sloganlar atılırken, Ermenistan yanlıları Türkler’e saldırır. Bir gösterici beyzbol sopasıyla Ayşad’ın kafasına vurur. Ayşad’ın başında, doğuştan gelen pasif bir beyin tümörü vardır. Bu darbe, o tümörü harekete geçirir. Ayşad hastaneye kaldırılır.
Ayşad Ali Uğurlu
Umut tükenince ailesi İstanbul’a getirir ve henüz 32 yaşındayken 23 Nisan 1990’da hayata gözlerini yumar. Dünya, Ermenistan’ın Dağlık Karabağ’daki saldırılarını konuşurken, Ayşad’ın acıklı hikayesini öğrenen Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Birinci Yardımcısı olan eşi Mihriban Aliyeva, Uğurlu Ailesi ile temasa geçer.
Ailesi ve öğrencileri, Uğurlu’nın anısını yaşatıyor.
Ayşad’ın yıllarca peşinden koştuğu o garmonu Bakü’deki Haydar Aliyev Müzesi’nde sergilemek istediğini iletir. Uğurlu Ailesi de bir mücevher gibi korudukları garmonu, vatanına geri gönderir. Ve uğruna bir ömür adanan o garmon, Haydar Aliyev Müzesi’nde sergilenmeye başlar. Bu hikayeyi SÖZCÜ Haftasonu’na Ayşad’ın öğrencisi olan Naili Musabeyli anlattı.