İlk bakışta görünüşleri çakıl taşlarından farksız olsa da onlar doğanın sunduğu en ilginç bitkilerden biri olan “Lithops sukkulent” ya da Türkçe ismiyle “Yaşayan taşlar” veya “Çakıltaşı Bitkisi” her sene olduğu gibi bu sene de Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde Palmiye Merkezi’nde çiçek açtı. Anavatanı Afrika'nın güneyinde bulunan, Botsvana ve Namibya'nın çölleri. Ancak son dönemde Türkiye'deki çiçekçilerde de yerini almaya başladı. Bu ilginç bitkinin Türkiye'deki ilk üretimi ise Muğla'nın Köyceğiz İlçesi'nde yapıldı. 3 YAŞINI GEÇTİKTEN SONRA ÇİÇEK AÇIYOR Lithopssukkulent (etli yapraklı bitkilerin), Aizoaceae (Makasotugiller) ailesine ait bir cins olup 33 türü bulunuyor. Anavatanları Güney Afrika, Botsvana ve Namibya olup  Lithops adı, eski Yunanca, lithos:taş ve opsis: Yüz kelimelerinden geliyor. Bitkilerin taşa benzemesi nedeni ile verilmiştir. Taşlar ancak 3 yaşını geçtikten sonra çiçek açıyor. Çiçekleri çoğunlukla sarı ve beyaz renklerde açıyor. Gövdeleri ise kırmızıçizgi desenleri ile krem, gri, kahverengi, kahverengi ve morumsu renklere sahip olması nedeniyle çakıl taşlarına benziyor. Türkiye'de bu bitkiyi bilen ve yetiştiren az kişi olduğunu belirten Köyceğiz Palmiye Merkezi sahibi Dr. Ragıp Esener, “Boyları ve genişlikleri, 5 yaşında 3 santimetreye ulaşır. Doğada çiçeksiz zamanda, kaya arasında ve toprakta hiç dikkati çekmezler. Dona dayanıklı olmayıp, ideal olarak 7 dereceden soğukta kalmamaları gerekir” dedi. GÜNEŞE YAVAŞ YAVAŞ ALIŞTIRILMALI Bitkilerin ölmemesi için gereken önlemleri de hatırlatan Dr. Esener şunları söyledi: “Bitki günde 4-5 saat doğrudan sabah güneşi aldıktan sonra yarı gölgeye alınmalıdır. Genelde güneş almayan bitkilerin yaprakları fazla uzayıp ağırlaşır ve bitki bir tarafa doğru yatar. Işıksızlığın devamı bitkinin ölümüne yol açabilir. Gölge seralarda yetişen bitkiler de güneşe yavaş yavaş alıştırılmalıdır. Bu çiçeğin en ilginç özelliklerinden biri ise suya ihtiyacının yok denecek kadar az olması. Yazın, bitki dinlenmeye geçer. Bu süreçte hiç su almaz. Ancak toprağı taş kadar sert duruma geliyorsa, kılcal köklerin kurumaması için, çok az su verilmeli. Yaz sonu veya sonbahar başında, çiçek tomurcuğu oluştuğunda sulamaya başlanır. Saksıya, bolca verilen sudan sonra toprak kuruyuncaya kadar tekrar sulama yapılmamalı. Sulama, çiçeklenme bitene ve yeni yapraklar çıkana kadar devam ettirilmeli.”