Genç Türkiye Cumhuriyeti ilk yıllarında, yobazların iki büyük saldırısına maruz kaldı. İlki hilafet yanlılarının Güneydoğu Anadolu’da 13 Şubat 1925 günü başlattıkları Şeyh Sait isyanı… İkinci ise Menemen’de şeriat isteyen bir grubun, onlara engel olmak isteyen, yedek subay Mustafa Fehmi Kubilay ile bekçiler Hasan ve Şevki’yi  23 Aralık 1930 günü vahşice katletmesiydi. Cumhuriyet’in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, Menemen olayının hemen ardından 27 Ocak’ta Ege, Akdeniz ve İç Anadolu’nun merkezi Konya’yı kapsayan önemli bir geziye çıktı. Bu kapsamda özel tren 4 Şubat 1931 günü Atatürk’ü Denizli’ye getirdi. Atatürk, ziyaretinde Atatürk Evi ve Etnografya Müzesi’ne dönüştürülen CHP’nin binasında kaldı. Müzede Denizli gezisinin izleri tüm mütevazılığı ile duruyor.
Atatürk’ün uyuduğu oda ile kentin tarihine ilişkin eserler ve silahlar, Atatürk Evi ve Etnografya Müzesi’nde sergileniyor.
  VALİLİKLE YAZIŞMALAR Atatürk bu gezide şatafattan kaçınılmasını istedi, yapılan harcamaları kent halkı ve bütçesine ödetmedi. Bugün ‘itibardan tasarruf etmeyen’ Türkiye’de o mütevazılığın izleri o dönemde yapılan resmi yazışmalara yansıdı. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği ve Denizli Valiliği arasında yapılan yazışmaların bir kısmı Atatürk Evi ve Etnografya Müzesi’nde sergileniyor. Yazışmalardan Atatürk’ün milletvekilleri ve kamu bürokratlarıyla birlikte yaklaşık 70 kişilik bir ekiple kenti ziyaret ettiği, 45’inin müstahdem, polis ve postalardan oluştuğu görülüyor.
Atatürk'ün çalışma ve dinlenme odası
RESMİ TÖREN İSTEMEDİ TC Riyaseti Kalemi Mahsus Müdürü Ziya Beyefendi, Denizli Valisi Halit Aksoy’a çektiği telgrafta, Atatürk’ün resmi ya da yarı resmi tören ya da herhangi bir tezahürat istemediğini, bunun dışında bir uygulamaya izin verilmemesini kesin bir dille iletiyor. Telgraf yazışmalarında Atatürk’ün yemeğini beraberinde gelen personelin hazırlayacağı, ikametgâhında mutfak edevatının hazır edilmesinin yeterli olacağı belirtiliyor, sofranın 15 kişilik olması isteniyor. Diğer personel için bir lokanta ile anlaşılmasını isteyen genel sekreterlik, ücretin de kendileri tarafından karşılanacağını ifade ediyor. Heyettekiler oteli olmayan kentte, vatandaşların evinde birer-ikişer konaklayacaktır.
Bektaşi Dedesi Hacı Hüseyin Mazlum Bababalım, Mustafa Kemal Atatürk’ü evine davet ederken yanlarında Denizli Valisi Halit Aksoy bulunuyor. Bababalım, TBMM 1. Dönem Denizli Milletvekili olarak görev yaptı.
4 ŞUBAT 1931 GÜNÜ Ve büyük gün... 4 Şubat günü Atatürk’ü karşılamak isteyen halk, sabahın erken saatlerinden itibaren tren garında toplanmaya başladı. 40 bin kişinin yaşadığı kent merkezine ilçelerden akın akın vatandaşlar geldi. Aydın’dan gelen tren saat 13.00’te Denizli’ye ulaştı. Halkı selamlayan Atatürk oradan gece kalacağı parti binasına geçti. Atatürk Denizli’de ilk olarak Çamlık’taki askeri birliği ziyaret etti. Ardından ortaokul ve köy öğretmen okuluna ziyaretler gerçekleştirdi. Kamu kurumlarına gitti, esnafla görüştü.
YUNAN’A KARŞI MİTİNG Müftü Ahmet Hulusi Efendi, 15 Mayıs 1919’da Yunan işgaline karşı mitingi organize etti ve ‘Düşmana karşı koymak farz-ı ayındır!’ fetvası verdi.

Yunan işgaline karşı direnişi başlatan fetva

İzmir’in işgalinin ardından halkı Bayramyeri’nde toplayan Denizli Müftüsü Ahmet Hulusi Efendi, “Düşmana karşı koymak farz-ı ayındır!” fetvasını verip mücadelenin fitilini ateşledi.
İl Kültür ve Turizm Müdürü Turhan Veli Akyol müzeyle ilgili bilgi verdi.
Denizli Müftüsü Osman Efendi’nin oğlu Ahmet Hulusi Efendi, alim, fazıl, dindar ve milliyetçi bir aileye mensuptu. Kentin sayılı bilim insanı ve müderrislerindendi. 1918’de babasının vefatı üzerine Denizli Müftüsü oldu. Bu yurtsever din adamı, 15 Mayıs 1919’da İzmir’in işgali üzerine, Ege’de Milli Mücadele’nin fitilini ateşleyen girişimi başlattı.   ÖRGÜTLENME ÇAĞRISI Bayramyeri Meydanı’ndaki müftülük binasından halka seslendi, düşmana karşı örgütlenme çağrısı yaptı. “Silahımız olmayabilir, topsuz-tüfeksiz sapan taşları ile de düşmanın karşısına çıkacağız. İstiklal aşkı, vatan sevgisi hassasiyet şuurumuz ile kalbimizdeki iman ile mücadelemizin sonunda zaferi kazanacağız” sözleriyle kalabalığı coşturdu. “Düşmana karşı koymak farz-ı ayındır!” fetvasını verdi. Ahmet Hulusi Efendi’nin çabası millî teşkilatlanmayı başlatmaktı. İstanbul Hükümeti’ni tedirgin etti.
Üzerinde ‘Yaşasın Vatan’ yazılı sancağın arka yüzünde Fetih Suresi bulunuyor.
DENİZLİ SANCAĞI İstanbul Hükümeti’nin 1919’da Denizli Millî Heyetinin kaldırılması ve dağıtılması emrine karşı çıktı. 22 Kasım 1931’de yaşamını yitirdi. Adı Kayalık Mahallesi’ndeki bir okula verildi, Bayramyeri Meydanı’na anıtı dikildi. Ahmet Hulusi Efendi’nin o gün meydana götürdüğü ve üzerinde “Yaşasın Vatan” yazılı sancak o tarihten itibaren Denizli Sancağı olarak anılıyor. Müftüler Ailesi’nin sakladığı sancak Milletvekili Haluk Müftüler tarafından müzeye bağışlandı.
Atatürk’ün Denizli’ye gelişinden önce Valilik’le yapılan yazışmalar.
Atatürk’ün Denizli ziyareti ve Milli Mücadele’nin izlerini taşıyan Atatürk Evi ve Etnografya Müzesi her yıl ortalama 25 bin misafir ağırlıyor. Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürü Turhan Veli Akyol, müzenin ücretsiz ziyaret edilebildiğini söyledi.