Müzik sevdası; Genetik Mühendisi Alihan İsmailoğlu, aşçı Ali Ege Karaörs ve üniversitede Dış Ticaret okuyan Hürkan Kurt’u bir araya getirdi. Müziği; hislerini ve düşüncelerini anlatmanın tek yolu olarak gördüklerini belirten gençler, kurdukları ‘Altkat the Band’ isimli grupla, dinleyicilerin günlük hayatın getirdiği stresten uzaklaşmalarını sağlamayı amaçlıyor. Grup üyeleri; “Umarım bu zor dönemde herkese ruh olarak, enerji olarak iyi geliriz. İsteğimiz tamamen bu” diyor. Alihan İsmailoğlu (vokal-gitar), Ali Ege Karaörs (solo gitar) ve Hürkan Kurt (davul), hikayelerini SÖZCÜ Haftasonu’na anlattı. Üçlü, kendilerini bir araya getiren en önemli faktörün müzik tutkusu ve çocukken kurdukları hayali gerçek yapma arzusu olduğunu söyledi. Çocukken, ‘O sahneye çıkacağız’ dediklerini anımsatarak, hayallerini gerçekleştirme yolunda ilerlediklerini dile getiren grup üyeleri, ilk teklisi olan “Takılıyorum Ben”i 25 Haziran’da çıkarttı. Video klibi de olan şarkı, tüm dijital müzik ortamlarında müzik severlerle buluştu. Yaptıkları müziği ‘indie disco’ olarak tanımlayan grup, Ağustos ayının sonuna doğru iki yeni şarkı daha çıkartmayı planladıklarını söylüyor. “Takılıyorum Ben” İsmailoğlu, Altkat the Band isminin nasıl ortaya çıktığını ise şöyle anlatıyor: Grup ismi bulmadan önce ilk konserlerimize yeni çıkıyorduk, hepimiz bu evdeydik (kayıt aldıkları), akşam çalacağı... O zaman da, ‘grup ismi ne olsun’ diye düşünüyorduk. Çevremizdeki herkes isim önerisi veriyor ama hiçbiri de istediğimiz gibi değildi. Biz kısa heceli, akılda kalıcı bir isim arıyorduk. Bize örnek olarak gelen isimlerin de hiçbiri böyle değildi. Hiçbirine ısınamamışken bir gün birisi, ‘Grubun adı ‘Altkat’ olsun, zaten alt kattaki stüdyoda çalıyorsunuz’ dedi. Şöyle bir birbirimize baktık... Sonra hoşumuza gitti, grubun adı ‘Altkat’ oldu.” “Takılıyorum Ben” isimli şarkının sözlerini Nisan ayı sonunda yazdığını belirten İsmailoğlu, şarkının çıkış hikayesini ise şöyle anlattı: “Bir gün bahçeye çıktım, şarkının akortlarını daha önceden gitarla çalıyordum ama üzerine düşünüp söz yazmamıştım. Bir önceki gece Ali Ege ile çalıyorduk, takılıyorduk, ben ses kaydının bir yerinde, ‘Takılıyorum ben’ demişim. Ses kaydında duyuyorum ben de, böyle bir şey çalmışım. Şarkının neredeyse yarısını, daha önceki ses kayıtlarındaki sözleri birleştirerek yazdık” Şarkı için çektikleri klibin kendileri için büyük bir tecrübe olduğunu ifade eden grup, klibin dış çekimleri de İstanbul Kilyos sahilinde gerçekleştirdiklerini söyleyerek, “Kısıtlı bir bütçeyle ne kadar etkili bir klip hazırlayabileceğimizi planladık. İki gün sürdü çekimler. İlk gün 15 saat dışarıda çekim yaptık. İkinci gün de en az 10 saat parti sahnelerinin çekimini yaptık. Klipte başroldeki kadın ve erkeğin rolleri dışında geri kalan her şey doğaçlama. Biz de klipin bu şekilde, doğal olmasını istemiştik” diye anlattılar. “Altkat’a kulak verin” Hisleri ve düşünceleri anlatmanın en iyi yolunun müzik olduğunu belirten ekip, “Biz de bunu elimizden geldiğince kendi yöntemlerimizle yapmaya çalışıyoruz” diyor ve vermek istedikleri mesajı şöyle dile getiriyorlar: “Altkat’a kulak verin. İlk önce keyiflerine baksınlar. Hayatta bin bir türlü dert var, bin bir türlü sıkıntı var. Bizi dinleyen insanların günlük hayattan sıyrılmalarını sağlamak istiyoruz. Umarım bu zor dönemde de herkese ruh olarak, enerji olarak iyi geliriz. İsteğimiz tamamen bu.”