Türkiye’yi jimnastik alanında uluslararası arenada temsil eden ve yaş grubundaki tek sporcu olan Havva Şevval Ergel (10) tüm dünyayı kendine hayran bıraktı. Söyleyeceği çok şeyi olan bu genç yetenekle hikayesini, Türkiye’de farklı spor dallarına olan ilgiyi ve daha pek çok konu konuştuk. JIMNASTIKCI-KIZ-(68)_1 Türkiye’nin futbol dışındaki sporlarla imtihanı halen devam ediyor. Fakat her ne şart altında olursa olsun, inandığı doğruların peşinde koşan ve spor adına zorlu bir mücadele vermekten kaçmayan isimler de var. İşte 5. International Tournament’ta ritmik jimnastik dalında üçüncü olan Havva Şevval Ergel de onlardan biri. Ülkemizi yalnız başına annesinin açtığı kulüp üzerinden uluslararası arenada temsil eden genç sporcu, duruşuyla ve asaletiyle göğsümüzü kabarttı. Bakarken duygularımıza hakim olamadığımız fotoğrafın hikayesi ve daha pek çok şeyi konu üzerine genç sporcumuzla sohbet ettik. 16mag01havva - Bize kendini tanıtır mısın? Adım Havva Şevval Ergen. 23 Ekim 2006 tarihinde İstanbul’da doğdum. Bir ablam ve bir abim var. İki yıldır ritmik jimnastik yapıyorum. Aslında çok geç başladım çünkü bu spora dört ya da beş yaşında başlanması gerekiyor. Fakat yeteneğim geç keşfedildi. - Spora başlarken bu kadar başarılı olacağını biliyor muydun? Başarılı olacağıma inanıyordum ama bu çok meşakkatli bir spor. Bense daha yolun başındayım. Tüm hayatımı değiştirmem, uzun saatler antrenman yapmam, geç başladığım için daha fazla çalışmam gerekiyordu. Ama öyle istekliydim ki tüm zorluklara rağmen spordan vazgeçmedim. JIMNASTIKCI-KIZ-(26) - Yarışmalar öncesinde annenin mutlaka söylediği bir şey var mı? Her yarışma öncesinde annem de bana özel olduğumu, beni çok sevdiğini ve benimle gurur duyduğunu söyler. - Spor hayatına neler kattı? Hayatım tamamen değişti. Disiplin ön plana çıktı ve artık hedeflerimi kendim belirliyorum. Başarılı olabilmek içinde arkadaşlarımdan daha farklı bir hayat yaşamam gerektiğinin farkındayım. Ancak bu şekilde başarıya erişebilirim. JIMNASTIKCI-KIZ-(6) BU SPORDA EN İYİLERDEN OLMAK İSTİYORUM - Uluslararası özel bir turnuvaya katılırken yalnız kalmıştın. Bunun sebebi neydi? O organizasyon, uluslararası alanda katıldığım ilk özel turnuvaydı. Normalde kulüp arkadaşlarımla birlikte gidecektik fakat büyüklerin yaşadığı hırs savaşları yüzünden tek başıma kaldım yarışmada. Spor yaşamımda en çok, bana koşulsuz güvenen annemin ve antrenörümün desteğini gördüm. - Peki geleceğe yönelik hedefin ne? İyi bir sporcu olmak ve ülkemi uluslararası yarışmalarda temsil etmek. En iyi ritmik jimnastikçilerden biri olmak istiyorum. Fakat bunun için daha çok çalışmam gerektiğini de biliyorum. TÜM HAYATIMIZ OKUL VE ANTREMAN... - Spor hayatın senin ve annenin yaşamını nasıl değiştirdi? Annem Şişli’de bir kulüp buldu ama mesafe öyle uzak ve çalışma saatleri öyle tersti ki evde bütün düzenin değişmesi gerekiyordu. Ablam TEOG hazırlığındaydı ama ben spor yapmayı o kadar çok istedim ki annem günde iki kere Beylikdüzü ve Şişli gidip geliyordu; düzenini tamamen değiştirdi benim için. Her gün 16.00’da ve 23.00’te eve girebildiğimiz bir serüvene başladık. JIMNASTIKCI-KIZ-(7) MİNİK DEV KIZ - Herkesi etkileyen fotoğrafın hikayesini bir de Şevval’e desteğini esirgemeyen Nilay Oğuz’dan dinleyelim… Gazete Şevval’i, uluslararası arenada Türkiye’yi jimnastik adına kendi yaş gurubunda temsil eden tek kişi olarak tanımlarken ben orada farklı bir tablo gördüm. İçimden geçen, Türkiye sırasında tek başına duran o dimdik, minik ama dev kızla bir an önce tanışmak ve ona sarılmaktı. Bu konuyu Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel’e açtım. 40 yıldır yaptığı gibi Şevval’in de elinden tutmak istemesi bu kadar başarılı bir sporcuya eğitim bursu vermek istemesi beni hiç şaşırtmadı. TÜRKİYE'DE PEK ÇOK SPORA DEĞER VERİLMİYOR - Türkiye’de jimnastiğe yeterince destek veriliyor mu? H.Ş.E.: Türkiye’de sadece bu spora değil birçok spora değer ve destek verilmiyor. Yeri geldi ailemizi karşımıza aldık yeri geldi hiç tanımadığımız insanların inanılmaz değiştiğini gördük. Son turnuva dönüşünde gelen bir telefon hayatımı değiştirdi. - Bu telefon kimden geldi? Kader Ergel: Bahçeşehir Üniversitesi’nden yanlışlıkla arandığımı düşündüğüm ama sadece açıklama yapmam gereği hissettiğim için geri dönüş yaptığım bir telefondu. “Kesin Ayşe Begüm Onbaşı için aradılar” dedim.” Ben Ayşe’nin annesi değilim; bir yanlışlık oldu sanırım” dediğimde “Zaten Havva Şevval Ergel’in annesini arıyordum” cümlesini duyunca şok geçirdim.