Türkiye’de idarenin bütün kararları, Anayasa’nın emri gereği, yargı denetimine tabidir. Buna kızmak olmaz!
Yüksek yargı (Danıştay) Anayasa’nın kendisine verdiği yetkiyi kullanarak “Andımız”ı serbest bıraktı.
Kararı beğenmeyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Kararname çıkarırken Danıştay’a mı bakacağım? Eğer Danıştay’dan izin alacaksam ben bu makamda oturmayayım!” diye gösterdiği sert tepki “Danıştay da ne ki? Bu ülkede benim dediğim olur” anlamına geliyor.
Demokratik bir hukuk devletinde böyle görüş olamaz!
Ülkede yargı göstermelik mi?
Verilen kararlar dinlenmeyecekse, Anayasa’yı ve kanunları uygulayan yargıya ne gerek var? Böyle bir demokrasi, böyle bir hukuk devleti olur mu? Tabii ki olmaz ve olmamalı!
“Mahkemeler bağımsızdır, kimseden emir almazlar, Anayasa’ya, kanunlara, hukuka uygun ve vicdanlarına göre karar verirler. Hiç kimse (Cumhurbaşkanı bile) yargı yetkisinin kullanılmasında hâkimlere emir veremez, tavsiye ve telkinde bulunamaz” diye emreden Anayasa’mız bunları boşuna mı söylüyor?
Lütfen hukuka saygı!
Güzel bir atasözümüz vardır:
“Su uyur, düşman uyumaz!” denir.
Biz, iç çekişmelerle birbirimizi yerken Yunanistan boş durmuyor, sinsi planlarla Ege’de karasularını 12 mile çıkartma planları yapıyor.
Böyle bir tutum, Türkiye’nin 6 millik kendi karasuları içine hapsedilmesi, açık denizle bağlantısı kesilmesi demektir... Ve tabii ki, savaş sebebidir!
Türkiye için kabul edilmesi mümkün olmayan bu hain hazırlıklar nedeniyle Ege’de sular ısınıyor! Peki, Yunanistan o küçük beyniyle neye veya kime güveniyor da böyle bir çılgınlığı düşünüyor?
ABD’den destek alıyor ve ayrıca üyesi olduğu Avrupa Birliği’ne güveniyor!
Mart ayından bu yana ABD, İsrail ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile birlikte Doğu Akdeniz’de tatbikatlar yapıyor. Rum yönetimi, Atina’dan destek alıyor.
Türkiye’yi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni takan yok! Ege’ye de, Doğu Akdeniz’e de utanmazca sahip çıkıyorlar!
★★★
ABD ve İsrail’in desteğiyle Doğu Akdeniz’de petrol ve doğal gaz arayarak Türkiye ve KKTC’nin egemenlik haklarını yok sayan arsız girişimlerini sürdüren Yunanistan’ın, Ege’de de karasularını 12 mile çıkartmayı düşünmesi ateşle oynamak anlamına geliyor.
Yunanlar, Ege’de 18 Türk adasını göz göre göre işgal etti.
Türkiye’nin sesi çıkmadı!
Biz bu hazin durumu, ülkeyi yönetenlere defalarca sorduk ama cevap alamadık.
Vatan topraklarını koruyamadıkları için mahcup oldular da, bu nedenle mi, cevap veremediler, yoksa başka bir neden mi var, bilemiyoruz.
Türkiye’nin pasif tutumundan cesaret alan Yunanistan işi azıttıkça azıtıyor.
Yunanistan’ın 12 mil tuzağını bir süre önce istifa eden Yunan Dışişleri Bakanı Nikos Kocias bizzat açıkladı ve “Tüm Ege Denizi Yunan’ındır!” dedi.
Türkiye’yi yönetenler hâlâ tehlikenin farkında değil!
Bu konuda muhalefet de kelek çıktı maalesef!
★★★
Yunanistan’ın Türkiye düşmanlığının tarihi geçmişi var.
Yunan ordusu 1919 ile 1922 yılları arasında İngiltere’nin teşviki ile Anadolu’yu işgal etmişti. Büyük savaşlar oldu. Sonrası malûm...
Yunan askerleri feci bir dayak yiyerek İzmir’de denize döküldü.
Yunanistan’ın kayıpları korkunç oldu. Atina’da yüksek mahkeme kuruldu, Türkiye’yi işgale karar veren Başbakan, Bakanlar ve bazı komutanlar, Yunanistan’a büyük zarar vermek ve vatana ihanet etmek suçundan idama mahkûm edildi.
Yunan Yüksek Mahkemesi’nin 28 Kasım 1922 günü verdiği kararla Başbakan dahil, tüm sorumlular kurşuna dizildi.
Yunanistan’ı yönetenlere tavsiyemiz: Türkiye ile uğraşarak yeni bir belâ aramayın ve aynı felâkete ikinci kez uğramayın!
Güzel bir atasözümüz daha var:
“Kör bile aynı çukura iki defa düşmez!” denir. Yunanistan’a tavsiyemdir!
Bodrum’da 7’nci aday
Bodrum bir ilçedir ama tüm illerimizin çoğundan ünlüdür.
Ben yarı Bodrumlu, yarı İstanbulluyum. Senenin yarısını orada, yarısını burada geçiririm. Nüfus kaydım Bodrum’dadır. Bu nedenle Bodrum olaylarıyla yakından ilgilenirim.
Şimdi bölgede ciddi bir yarış var. Belediye Başkanlığı yarışı... CHP kimi aday gösterirse onun kazanacağı kesin...
Bodrum Belediye Başkanlığı için CHP’ye 7 başvuru yapıldı.
Son başvuru Refik Ülgen’den geldi. İki dönemdir Bodrum Belediye Meclis Üyesi olan Refik Ülgen, İlçe Başkanlığı binası önünde toplanan kalabalığa hitap ederek, Atatürk’ün partisinde adaylığın onur olduğunu, 8 yılda belediyeciliği iyi öğrendiğini, şimdiki Başkan Mehmet Kocadon’dan nöbeti devralmaya hazır olduğunu söyledi.
Bodrum’da diğer partilerin adaylarına pek şans tanınmıyor.
TEBESSÜM
Üç yaşlı adamın öyküsü!
İleri yaştaki üç arkadaş evde sağlık durumlarını konuşuyorlar. Biri:
“Yaa, yaşlanıyorum galiba... Kahveye gidiyorum ama yolda eve mi, kahveye mi gittiğimi unutuyorum” diye dertlenir.
İkinci adam:
“Ah birader ah, yaşlılık çok kötü yahu... Ben de merdivenlerin yarısında eve mi, dışarı mı gittiğimi unutuyorum. Nasıl iştir bu?” diye yakınır.
Üçüncüsü “Ben çok iyiyim. Allah’a şükür bende böyle şeyler hiç yok” diyerek elini ‘nazar değmesin’ anlamında ‘tak tak’ masaya vurur ve ardından iskemleden doğrularak:
“Beyler” der “Kapı çalınıyor, duymuyor musunuz? Biriniz açın yahu!”
GÜNÜN SÖZÜ
İnsanı yıkan, düşmanın cesaretinden çok, dost sandıklarının ihanetidir!
