Türkiye’nin en yüce mahkemesinin kararı “Yok hükmünde sayıldı!”
Bir hukuk devletinde böyle bir şey olabilir mi?
Anayasa Mahkemesi’nin kararları uygulanmayacaksa, o mahkeme niçin var?
Peki, Anayasa Mahkemesi ne diyor bu işe?
Hiçbir şey demiyor... Yüce mahkemenin başkanının da, üyelerinin de dili tutuldu sanki... Bir açıklama yapmıyorlar. Durum nedir anlatsanıza beyler! Milletin öğrenmeye hakkı var!
Anlaşılan Anayasa Mahkemesi de bir takım endişeler içinde, başına iş açmak istemiyor! O zaman vatandaş olarak bizim de sormak hakkımız:
“Siz neden varsınız?”
“Anayasa Mahkemesi’nin kararları, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar” hükmü boş yere konulmuş... Lâf ola, beri gele!
Peki, bunun sonu ne olacak?
* * *
Anayasa Mahkemesi’nin önceki başkanlarından Yekta Güngör Özden, Ekonomi gazetesi İzmir Gözlem’de bu sorunun cevabını şöyle veriyor:
“Türkiye Cumhuriyeti, Anayasası’nda yazılı olduğu üzere bir hukuk devletidir.
Anayasa Mahkemesi’nin kararlarından kaçınmak suç sayılacak sakıncalı eylemlerdir.
İktidar partisinin yargı kararlarını işine geldiği zaman destekleyip, işine gelmediği zaman karşı çıkması devletin yapısını sarsar.
Eğer bir devlet hukuk devleti ise ‘Yargı kararını tanımıyorum, saymıyorum’ gibi yaklaşımlarla onu yerine getirmekten kaçınamaz.
Bu, Türkiye’nin geleceğini etkileyen kötü bir açılımdır.
Siyasi iktidardan cesaret alan ya da iktidara yanaşma çabasıyla davranıldığı görünümü veren bu tutumlardan yargıç ve savcılarımızın kaçınmasını öneriyor ve yargıya gölge düşürecek her türlü davranışa karşı çıkmalarını diliyorum.
Bu kargaşanın sonunda nasıl olsa biçimsel yönden iş işten geçtikten ve ilgililer zarar gördükten sonra anayasa kararına uyacaklardır.
Uymamaları hali, Türkiye’nin tek adam yönetimine doğru gidişini hızlandıracaktır!”
Beton bizi mahvedecek!
Beton yapılaşma küresel ısınmayla birlikte Türkiye’nin iklimini ciddi oranda değiştirmeye başladı.
ABD’nin Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi NASA’nın kar uzmanlarından Dr. Thomas Panter’in açıklamalarına göre:
Bundan sonraki yıllarda Türkiye daha az kar görecek ve yağmur daha fazla yağacak. Aşırı yağış nedeniyle sık sık sellerle karşı karşıya kalınacak ve bu seller suları kirletecek.
Ülkemizin bazı bölgelerinde seller yaşanırken başka bölgelerde kuraklık olacak, çıkacak orman yangınlarıyla da mücadele etmek gerekecek.
NASA uzmanı, yeşil alanların yok edilerek ülkenin betonlaşması konusunda da ciddi uyarılarda bulunuyor.
Betonlaşma hava sıcaklığını artırıyor, beton binalar güneşin ışığını emiyor, bu da ısıyı yükseltiyor. Kar yağışlarının azalmasının bir sebebi de bu...
Ülkeyi yönetenler birbirleriyle kavga etmekten bu ciddi konulara yönelmeye vakit bulamıyorlar!
TEBESSÜM
Papağanın lâneti!
Üç Amerikan askeri, Suriye’de bir bakkala girer. Alışveriş sırasında “Kahrolsun Amerika!” diye bir ses duyulur. Askerler etrafa bakınırlar ve sesin bir papağandan geldiğini anlarlar.
Üç Amerikalı asker, dükkân sahibini “Bu papağanı buradan yok et. Yarın geldiğimizde görürsek dükkânını başına yıkarız” diye tehdit eder.
Askerler gittikten sonra Suriyeli bakkal kara kara düşünmeye başlar. Çünkü papağanı çok sevmektedir. Derken aklına, yakındaki caminin imamında bulunan papağan gelir. Hemen imamın yanına koşar ve başından geçenleri, anlatarak:
“Hocam, eğer sakıncası yoksa papağanları değiştirelim” der. İyi yürekli imam kabul eder.
Ertesi gün, işgalci Amerikan askerleri dükkâna gelir. Papağanın aynı yerde durduğunu görünce:
“Ulan teres! Biz sana bu nu yok edeceksin, demedik mi?” diye gürlerler.
Bakkal “Bu papağan, o papağan değil” der ama inandıramaz.
Askerlerden biri “Ben şimdi anlarım” der ve papağanın tekrarlayacağını umarak “Kahrolsun Amerika” diye bağırır.
Papağandan hiç ses çıkmayınca bu defa topluca bağırırlar:
“Kahrolsun Amerika!”
Papağandan ses yok! Yine bağırırlar:
“Kahrolsun Amerika!”
Nihayet imamın papağanı dile gelir:
“Amin evlatlarım, amin!”
GÜNÜN SÖZÜ
Çok güvenen aldatılır ama hiç güvenmeyenin de bütün hayatı azapla geçer!