Aferin Kemal Kılıçdaroğlu’na!..
2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde partisini AKP’ye katmaya yeminli Devlet Bey’in gazıyla ortak aday ilan ettiği Ekmeleddin İhsanoğlu nam zatın ne denli büyük ve de isabetli bir seçim olduğu iyice ortaya çıktı!..
Mustafa Sabri denilen vatan haininin en yakınında bulunan müridi babasının vasiyeti üzerine bu “Türklükten tiksinen” yobazın ayaklarının dibine gömen, Mısır doğumlu olup, Türkiye’yi ancak 28 yaşında gören bu muhterem zatı, CHP’nin adayı gösterirken, adını bile yanlış telaffuz etmiş, “Eklemettin” demişti Kemal Bey; o denli iyi tanıyordu yani!.. Hoş, “Ekmek için Ekmeleddin” de Kemal Bey’e teşekkür ederken “Kemal Alemdaroğlu” diyerek, nasıl da içtikleri su ayrı gitmeyen iki “dost” olduklarını cümle aleme göstermişti!..
-CHP’nin tarihine kapkara bir leke sürmüştü o gün CHP genel başkanı!..
Sonradan “tıpış, tıpış” gidip MHP’den milletvekili seçilen Ekmeleddin Bey’in bilinen özelliklerine ek olarak, hangi sularda yüzdüğünü gösteren yeni belgeler, kimseye danışmadan bu adaylığı ilan eden Kemal Bey’le birbirlerine ne kadar da çok yakıştıklarını bir kez daha gözler önüne serdi!..
Dünkü yazımı okuyanlar ya da adam gibi gazeteleri takip edenler, Mustafa Armağan denilen herifin yönettiği “Derin Tarih” isimli, dergi formundaki paçavrada tarihi nasıl rezil ettiğini, “bildikleriniz tarih olacak” sloganıyla, tarihin düpedüz “ırzına” tasallut ettiğini okumuşlardır... Onca yaptığı kepazeliğin üzerine son sayısında tüy dikerek, Latife Hanım’ın 91 yıllık gizli mektubu üst başlığıyla Atatürk hakkında şu rezil cümleyi kapak yaptı:
-Kemal Paşa çakma Napolyon’dur!..

Ekmeleddin’i seçerken hiç mi vicdanınız sızlamadı?..


Dün anlattığım için uzun uzun üstünde durmayacağım; sevgili Yılmaz Özdil dün köşesinde bu herifin ipliğini hak ettiği şekilde pazara çıkarırken, bilmediğimiz müthiş bir bilgi verdi; Bu paçavra derginin 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar danışma kurulu üyesi kimdi bilin bakalım? Pes doğrusu hemen de biliverdiniz:
-Ekmek için Ekmeleddin tabii!..
Şimdi soru şu: Kemal Bey bu arkadaşı hiç araştırmadan, soruşturmadan ve de kimseye haber bile vermeden mi aday yaptı? Yoksa biliyordu da, her şeye rağmen mi yaptı?..
-Her ikisi de birbirinden zavallı, birbirinden utanç verici seçenekler, değil mi?!.
Şimdi ise, ne olduğu açıkça belli “referandum kepazeliğini” bir yana bıraktılar, 2019’a hazırlanma adı altında olan biten tüm hukuksuzlukları, hırsızlıkları, anayasa iğfalini meşru kılmak için adeta parçalanıyorlar!..
CHP tabanının içi kan ağlarken, tutup “Abdullah Gül” adını bile yüzde 49’un adayı olarak dillendirebiliyorlar!.. Bence Ekmeleddin Bey’den sonra hafif kalır; şöyle, boyu onu da aşacak, Cumhuriyet’e iyice düşman, Büyük Devrimci Atatürk’ü Anıtkabir’deki istirahatgahından çıkarıp yeniden öldürecek denli gözü dönmüş bir kara yobaz yakışmaz mı adaylığa, ne dersiniz?!.

Kılıçdaroğlu’na  “aday” önerisi!..


Ben buldum bile!
Nur Cemaati’nin “Okuyucular” kolunun “Hocası” Hasan Akar isimli herif-i naşerif, Kemal Bey’in adaylık ölçülerine uyar mı acaba!.. Bu hayasız herif, Bu ülkeyi bu millete armağan eden büyük kurtarıcı için şöyle diyor mesela:
-1938’de geberen p.ç!..
Nasıl buldunuz Kemal Bey? Ekmeleddin Bey’den sonra “tıpış tıpış sandığa gitmeye” değer mi dersiniz?!.. Kesmediyse daha da ötesi var; bu haysiyetsiz, şeref yoksunu yobaz, şöyle bir alçaklığı da kusuyor örneğin:
-Annesi resmi kayıtlarda genelevde çalışıyor!.. Babası da Ali Rıza Bey değil, ‘Abdüş’ denen bir adam!..
Nasıl, müthiş değil mi sayın genel başkan! Bence bilindiği kadarıyla Ekmeleddin Bey’e epey tur bindiriyor bu haysiyetsiz dinbaz!.. Üstelik “merak etmeyin bu sözlerin faturasını 98’de ödedim” diyor; yani sütten çıkmış ak kaşık!.. Ne dersiniz, kriterlere uygun mudur Kemal Bey?!.
Şaka bir yana sayın genel başkan, epey önce sizin için yazdığım “Yazıklar olsun!” başlıklı yazım için halkımızdan özür diliyorum, iyi araştırmamış, dikkatli davranmamış, acele etmişim...
-Yazıklar olsun, çok hafif kalmış, çook!..