Korona salgını 2 yılını doldurdu.

Yalnız Türkiye değil, tüm dünya cehennem gibi bir süreç yaşadı.

Bizim Sağlık Bakanlığı, en büyük eziyeti 65 yaş üstüne çektirdi!

Salgının ilk dönemlerinde 65 yaşını aşmış insanlarımızdan sürekli olarak gelen öfke dolu mesajlarda “Bize böyle işkence yapan bu iktidara bir daha oy verirsek elimiz kırılsın!” deniliyordu.

Seçime kadar bazı insanlar bu sözlerini unutacaktır ama unutmayanlar da olacaktır elbette...

65 yaş üstü grup Türkiye nüfusunun yüzde 10’unu oluşturuyor. Yani yaklaşık 8 milyon kişi 65 yaş üstünde... Bunların verecekleri oylar seçim sonuçlarını önemli oranda etkileyecek.

Ben onlara “Kendilerine çektirilen sıkıntıları unutmamalarını” öneririm.

★★★

Korona salgınında dünyada kaç kişi can verdi, kesin rakam bilinmiyor. Fakat Dünya Sağlık Örgütü “Pandemide 5 milyon 978 bin 96 kişi öldü” diyor. Sanırım bu rakamı 8’le veya 10’la çarpmak gerekir.

Türkiye’de Korona kurbanı olanların sayısı, resmi rakamlara göre 95 bin 96 kişi... Fakat, gerçek rakam tabii ki bundan çok daha fazla!

Her gün hâlâ 200 civarında insanımız ölüyor.

★★★

Tablo böyle hazin olduğu halde maskesiz döneme geçtik.

Katil virüsten, 2 yıl önceki kadar korkmamakla doğru mu yapıyoruz, bilmiyorum.

Maskeleri çıkartmakta biraz aceleci olmadık mı acaba?

Pandemide yaşadığımız zorlu süreçte, maske, mesafe ve aşılara rağmen 100 bine yakın insanımızı kaybetmişken, maskesiz hayatta bu kayıplara kaç kurban daha eklenecek, düşünmek bile istemiyorum.

★★★

Tedbirli bilim adamları “Maskeyi hayatımızdan çıkartmayalım” uyarısını yaparken Sağlık Bakanı Fahrettin Koca:

“Artık, açık havada maske kullanmak zorunda değiliz. Havalandırması iyi kapalı alanlarda da maske takılmayacak” diyerek önlemlerin gevşetildiğini açıklamakla iyi mi yaptı, bunu zaman gösterecek.

★★★

Sevgili okurlar... COVID-19 denilen bu Korona virüsünün şakası yok.

Bakan Koca Bey ne derse desin, açık havada değil ama kalabalık ve kapalı ortamlarda maske takmaya, mesafe kuralına dikkat etmeye devam edelim.

Sağlık, insanların en büyük zenginliğidir.

Sağlık Bakanlığı’nın önlemleri azaltmasıyla “Kişisel sorumluluk” sürecine geçildi.

Kim ne derse desin, salgın tamamen sona ermeden maskeleri hayatımızdan çıkartmayalım!

TEBESSÜM

Beşiktaş Başkanı’nın isyanı: “Ben cinayet işleyemem!”


Geçen yılın şampiyonu Beşiktaş bu yıl Süper Lig’te kötü sonuçlar alıyor!

44 puanı olan Beşiktaş, lider Trabzonspor’dan çok geride ve puan cetvelinde 6’ncı sırada... Taraftarlar kızgın!

Hemen hemen bütün Beşiktaş’lılar hakemlerden şikâyetçi!

Beşiktaş Kulübü Başkanı Ahmet Nur Çebi,  Siyah-Beyazlı kulübün Divan Kurulu toplantısında kendisini eleştirenlere isyan ederek:

“Hakemler konusunda gereken her şeyi yaptık. Dilerseniz başka başkan bulun... Sürekli olarak hakem, hakem... Tamam da... Kusura bakmayın ama ben cinayet işleyemem!” dedi.

Bu olay bana şu fıkrayı hatırlattı...

★★★

Hikâye bu ya...

Cennetle cehennem arasında iddialı bir futbol maçı düzenlenmek istenmiş...

Şeytan alaylı alaylı gülmüş:

“Hiç tavsiye etmem... Boşuna oynamayalım. Bizim takım sizi perişan eder!”

Melekler itiraz etmişler:

“Gol kralı Metin bizde... Dünya yıldızı Maradona bizde... Puşkaş bizde... Cennet harika futbolcularla dolu... Ne kadar kötü futbolcu varsa onlar da sizde...”

Şeytan umursamaz bir tavırla:

“Doğrudur” demiş “En iyi futbolular sizde ama yine de yüzde yüz biz kazanırız. Unuttuğunuz bir şey var!”

“Nedir o?”

Şeytan, şeytanca gülümsemiş:

“İyi futbolcular sizde ama, bütün hakemler de bizde, ne haber?”

GÜNÜN SÖZÜ


Bir insanın sağlığı, bedenden çok kafa meselesidir!