Günün modası ne?
Muhalefet yapan herkese “FETÖ’cü damgası” yapıştırılıyor.
SÖZCÜ avukatlarından Celâl Ülgen’in dediği gibi “FETÖ’cü” suçlaması ülkede “maymuncuk” gibi kullanılıyor. Her kilide uyan bir anahtar bu!
Sahibi, yönetimi, yazarları ve çizerleriyle sağlam bir Atatürkçü gazete olan SÖZCÜ bile muhalefet yaptığı için “FETÖ’cü” diye yargılanıyorsa, gerisini siz düşünün artık!
İYİ Parti lideri Meral Akşener’i de FETÖ’cü diye damgalamaya çalıştılar!
Son zamanlarda yıldızı parlayan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Hanım, sonunda kendisini şöyle savunmak zorunda kaldı:
“FETÖ’cü olsam arkadaşlarım benimle olmazdı. 200 kişilik Kurucular Kurulumuz içerisinde bir FETÖ’cü bulup da ‘Bu FETÖ’cüdür’ diyemezsiniz.
Tayyip Bey’in de FETÖ’cülüğü yoktur, benim de yoktur.
Yedi göbek sülalemde bir kişiyi bulun siyaseti bırakacağım. Benden FETÖ’cü çıkmaz, çıkarılamaz! Mümkünü yok!”

* * *

Ben, Meral Akşener’in doğru konuştuğuna inanıyorum. Bir süre önce Uğur Dündar’ın Halk TV’deki Halk Arenası programında “Asla yalan söylemeyeceğim” diye söz vermişti. Bu sözünü hep tutacağı kanısındayım.
Bunlar tamam da... Bazı okurlarımın kafasına takılan bir soru var:
“Meral Hanım durup dururken niçin ‘Tayyip Bey’in de FETÖ’cülüğü yoktur’ dedi. Bunu ona soran mı olmuştu? Doğrusu anlayamadık! Neden Tayyip Bey’in avukatlığına soyundu?” diye soruyorlar. Ben bunun cevabını bilmiyorum.

* * *

İYİ Parti’nin iyi bir rüzgâr yakaladığı kesin.
Meral Akşener’in açıklamasına göre, AKP’nin şimdilik 12 puan kaybı varmış... Bunun 6 puanı İYİ Parti’ye kaymış.
Bu bilgiler doğruysa “Devlet Bahçeli ile birlikte AKP’nin de işi bitti” demektir.
Tabii 2019 seçimlerinde Yüksek Seçim Kurulu acayip yeni icatlar çıkartıp iktidara destek olmazsa veya trafoya kedi filan girmezse!

* * *

İYİ Parti, Yüksek Seçim Kurulu’ndan seçmen kütüklerini talep etmişti. YSK bu isteği reddetti. Gerekçe olarak “Seçime katılma hakkını kazanmayan partilere seçmen kütükleri verilmez” denildi.
Partinin işlemlerinde eksiklik olabilir ama verilen kaba cevap Yüksek Seçim Kurulu’nun İYİ Parti’ye şimdiden engeller çıkartmaya başladığını düşündürüyor.
Referandumda mühürsüz oyları bile geçerli sayan YSK, 2019 seçimlerinde yeni haksızlıklar yapar mı dersiniz?

Lâfta kalmamalı!


Yunanistan’ın Ege Denizi’nde işgal ettiği 18 Türk adası ile bir kayalık olayını en çok dile getiren yazarlardan biriyim.
Bu konuda AKP iktidarından hiçbir ses çıkmamıştı...
Vatan toprakları göz göre göre gidiyor ama bizimkiler sadece futbol maçı seyreder gibi izliyordu!
Böyle bir şey nasıl oluyor, anlayamıyordum!
Nihayet Başbakan Binali Yıldırım bir çıkış yaptı ve Yunanistan’ı kastederek:
“Komşumuzun Ege’de cinlik yapıp kaya parçaları için heveslenmesi büyük yanlış olur!” dedi.
Doğrudur. Beleşe konmak isteyen Yunanistan kendisini o adaların sahibi zannetmesin, eninde sonunda Türk’ün tokadını yiyeceğini bilsin!
Edirne gezisinde konuşan Binali Yıldırım şöyle devam etti:
“Ege’de, anlaşmalarda yer almamış kaya parçaları için, formasyonlar için, komşumuzun buralara heveslenmesi büyük yanlıştır. Bunun asla mümkün olmayacağını bütün dünya bilmelidir. Topraklarımıza göz dikenler olursa onlara dünyayı dar etmesini biliriz.”
Oh be! İşte böyle olmalı!
Başbakan’ın bu konuşması beni memnun etti, yüreğimin yağı eridi... Çoktandır duymak istediğim sert bir çıkıştı bu...
Hepsi tamam. Gönülden destekliyorum. Fakat bu lâfta kalmamalı, ne gerekiyorsa o yapılmalı, Türk adaları Yunan askerlerinden ve Yunan papazlarından bir an önce temizlenmeli!

TEBESSÜM

“Havlayan köpek!”


Temel, arkadaşı Dursun’un yeni yılını kutlamak için yayladaki evine misafir gider... Bahçe kapısını açarken, hırlayıp havlayan dev gibi iri köpeği görünce şöyle bir duraksar....Pencereden bakan Dursun seslenir:
“Ula korkma öyle!.. Bilmez misin, bir atasözü vardır hani, ‘Havlayan köpek ısırmaz’ derler....”
Temel yine huzursuzdur... Korka korka sorar:
“Yahu tamam, ‘Havlayan köpek ısırmaz!’ Anladım ama... Ya bu köpek o atasözünü bilmiyorsa?”

GÜNÜN SÖZÜ


Kader, er veya geç, her siyasinin yaptıklarının bedelini önüne koyar!

11rahmibey30cm