Valla çok zor işleri!

Görevlerini hakkıyla(!) yapabilmeleri, hem oy bekleyen yükseklerdekini hem yükseklere oy vereni memnun etmek deveye hendek atlatmak gibi.

Tarif etmeye çalışayım...

Mesela, memleket ormanı alev alev yanıyor, yanıyoruz diye feryatlar yükseliyor. Zor görevleri gereği, ‘Ne yangını? Kim yanıyor? Yangın mangın hepsi uydurma’ deyip başlıyorlar yazıp söylemeye!

İşlerinin zorluğu yanında; bomba imha uzmanlığı, köpek balığı akvaryumu temizleyiciliği, gökdelenlerde camları silmek, lağım dalgıçlığı, kozmetik firmasında koltuk altı koklayıcılığı çocuk oyuncağı sayılır.

Kıvraklık yetmez... Tarih, özellikle de son 20 yılda yaşananlar hakkında profesör bilgisine sahip olunmalı.

Yakın tarihimizde gerçekleşenler konusunda en ufak adam sendecilik, ‘amaaan, bizimkiler böyle küçük işlere takılmaz’ falan demek madara sonuçlar doğurabilir.

Bu işe gönül vermişler için dert değil ama ayıkla pirincin taşını sonra!

Gazete arşivlerinden yararlanıp anlatayım da, zor iş ve sektörün bıçak sırtı durumu anlaşılsın...

Enflasyon 2019’da yüzde 11 falanmış, 2022’de yüzde 80!

Açlık sınırı 2019’da 2 bin 178 liraymış, 2022’de 6 bin 840 lira.

Milletin vekillerinin maaşı 2019’da 22 bin liraymış, şimdi 56 bin lira!

2019’da 50 liraya 6 lira 15 kuruştan 8.5 litre benzin alınıyormuş, bugün 50 liraya 2.5 litre benzin giriyor arabanın deposuna.

Elektriğin kWh’si 53 kuruşmuş 2019’da, bugün 2 lira.

Doğalgazın metreküpü 2019’da 135 kuruşmuş, bugün 3 lira 67 kuruş.

Toz şekerin kilosu bırak 2019’u geçen yıl 5 lira 82 kuruşmuş, şimdi 30-31 lira.

Bir kilo un geçen yıl 5 lira 37 kuruşken, bugün 31 lira olmuş.

Mercimek bir yılda 13 liradan 37 liraya, çay 37 liradan 70 liraya dayanmış!

Et balıkta bir kilo dana kıyma 2019’da 34 liraymış, bugün aynı kıyma 83 lira.

2019’da İstanbul’dan Ankara’ya en lüks otobüsle 100 liraya gidilirken, bugün sıradan bir firmanın ücreti 319 lira.

Bir kutu asprin 2019’da 5 lira civarındayken, bugün 25 lira 77 kuruş!

1 Dolar 2019’un bu aylarında 5 lira 78 kuruş ediyormuş, bugün 18 Türk Lirası!

Simit 2019’da 1 lira 75 kuruşmuş, bugün en ucuzu 5 lira.

Fırınlarda ekmek 2019’da 250 gram, fiyatı 1.5 liraymış. Bugün hem 5 lira hem de 240 gram!

Şapkanın düştüğü, kelin göründüğü ana geldik...

Bırak memleketin yanmasını, dünya yansa AKP iktidarını öven yalaka medyamızın güzide bir kuruluşunun yazı işleri, gazetelerinin birinci sayfasına, “Halkın ekmeğine yüzde 50 zam” başlıklı haberi uygun bulmuş.

Haberin detayı bilgi dolu: “Halka ucuzluk vaatleriyle göreve gelen İstanbul Büyükşehir Belediyesi yönetimi, toplu ulaşımdan yeme içme fiyatlarına kadar yaptığı fahiş zamların ardından halkın ekmeğine de ardı ardına zam yaptı. İBB yönetiminin göreve geldiği 2019’da Halk Ekmek fiyatı 75 kuruştu. Önce 2 liraya, şimdi de 3 liraya yükseldi!”

***

Evet dünyanın en zor işi ve galiba bu yüzden(!) sürekli teşvik edilen, milletin bankaları tarafından desteklenen sektörü Türkiye’de. Millet güzel de bir isim buldu buna: Yandaş gazetecilik!

Onlar da içlerinde gruplara ayrılıyor... İktidara yakınlar, şakşakçılar, yandaşlar, candaşlar ve benim asıl ilgimi çeken bölüm, körü körüne yandaşlar.

Bu yandaşlar öyle yandaştır ki zamları bile, ‘senin zammın, benim zammım’ diye ayırır. Yandaşlık ettiğinin zammını yok sayıp ‘onlar zam değil ki, ayarlama’ der!

En sakat durum bu grubun! Tarihin, hatta kendi gazetelerinin 10-15 yılık arşivlerinde bile öyle rakamlar, öyle bilgiler var ki; ‘o rakamları görmemiştim, bilmiyordum, akşam evde elektrik kesikti, üstüne sular da akmadı’ mazereti işe yaramaz.

Yani, ha dikkatsizlik yüzünden bomba uzmanının elinde bomba patlamış, ha ‘dün dündür ben bugünkü görevime bakarım’ diyen yandaşın zam haberi!

Ne diyelim, gazete arşivlerinin bir tıkla cep telefonuna döküldüğü bu devirde körü körüne yandaş gazetecilik gerçekten dünyanın en iki ucu şeyli şeyi!

Allah bu zor işi yapanlara akıl fikir versin. Amin...