Ne sözler verilmiş, nice umutlar yeşertilmişti: Aval bakış, hımbıl duruş, şapşal görünüş silinecekti. 6 yıl önce Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilmişti.

Türkiye uçacaktı.

Sözü dinlenir.

Hatırı sayılır.

Gündemi olan.

Esamesi okunan.

Ülke biz olacaktık.

★★★

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçildiği o yılın Ramazan ayında pide fiyatları İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de yine aynı anda artmıştı. 300 gramı 2 TL’ye satılan pidenin gramajını 275 grama indirilerek “gizli zam” yapılmıştı. Bu yıl Ramazan ayında yine zam geldi. İstanbul, Ankara, İzmir’de “Pidenin 250 gramı 15 TL’den ve 300 gramı da 18 TL’den” satılacak. Ramazan pidesi, son 2 yılda yüzde 200’ü aşan oranda zam görmüş oldu.

★★★

Ramazan ayınız.

Mübarek olsun.

Sofranızdan bereket eksik olmasın. Ben bu pide fiyatı artışını; Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin sözünde durmadığını siz okurlara hatırlatmak için yazıyorum. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, ülkeyi her anlamda geriye götüren bir yapıya dönüştü. Bu yapıdan “yiyen ve yediren bir ittifak” birlikteliği çıktı. Ramazan aylarında yalanın ve iki yüzlülüğün dozu iyice artırılır oldu. Dini gücü siyasal güce, siyasal gücü de ekonomik güce tahvil ederek ittifak için servet yapma kirli düzenine dönüştü. Bu yolla yandaşların milli gelirden aldığı payı yükselten, vurgunculuğu besleyen, adaleti yok eden bugünkü kirli düzene yol son surat alındı. Bu yolun sonu da çok yüksek ve yapışıp kalan yıkıcı enflasyon oldu.

★★★

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, “yiye yiye- yedire yedire” yol almanın dozunu o kadar kaçırdı ki, dünyanın en yüksek enflasyonunu Türkiye’de yaratarak, fakirden zengine, yurt içinden yurt dışına gelir transfer eder oldu. Türkiye’yi sabit ve dar gelirli insanlar için “iftar sofrasına koyacağı pideyi hesap etmek zorunda kalanların” ülkesi yaptı.

Niçin fırladı fiyatlar?

Çünkü ittifak, yeme canavarı oldu ve yedirme ustası kesildi. İki ustalık

bir araya gelince enflasyon patladı.

Pide 2 TL idi.

15 TL’ye çıktı.

★★★

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, ayakta kalabilmek için tutunduğu “yeme ve yedirme kirli düzenini sürdürdükçe” enflasyon tek haneden çift haneye, çift haneden üç haneye fırladı. İndirsin diye İngiltere’den bulup getirilen yeni Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, önceki gün enflasyonun nedenini; “Depremin etkisi var bu rakamlarda... Geçen sene yazın kurda bir düzenlemeye izin verdik. O da geçici olarak enflasyonu yansıtır...” sözleriyle anlattı.

Bu nasıl söz?

Önce bozuktu kurlar.

Şu anda da bozuk.

Aval bakış.

Hımbıl duruş.

Şapşal görünüş.

Kök saldı.

★★★

Kurlar bozulmaya başlayınca enflasyon da çift haneden üç haneye ve Ramazan pidesinin fiyatı da 250 gramı 15 TL’ye fırladı. Halk, 100 yılın en pahalı ramazan pidesini yemek zorunda kaldı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, “yemek ve yedirmek için bir araya gelenlerin saraylı saltanatına” dönüştü. Türkiye’nin hukuk, adalet, kardeşlik, huzur, yüksek akıl, yüksek ahlak, bilimsel bilgi çizgisi içinde üretimle zenginleşip milli gelir pasatasını adil paylaşan yola girmesinin önü tıkandı.

Ramazan’a girdik.

Seçim de var.

Seyreyleyin!

Din sömürüsünü...

İslam ahlakı, İslam medeniyeti, İslam terbiyesi, İslam hoşgörüsü diye sayıp dökecekler!

Bir düşünün!

KKTC’de 2009’dan 2018’e kadar 9 yıl boyunca kesintisiz bakanlık yapmıştı. Bayındırlık, Turizm, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve 3 kez de Milli Eğitim, Gençlik Spor Bakanlığı koltuğuna oturmuştu. Eşi de KKTC Çalışma Bakanlığı’nda müdür olarak çalışıyordu. Bakan’ın; “sahte belge düzenleyerek, sahte belgeyi tedavüle sokarak, sahtekarlıkla para temin ederek; sahte diploma satmaktan” ve eşini de “sahte belge düzenlemeyi tahrik etmekten” dolayı “yolsuzluk soruşturması” kapsamına aldılar. Soruşturma sonunda da yargılanmak üzere tutuklayıp hapse koydular. Eski Barış Kuvvetleri Komutanı emekli Korgenerali de “tütün kaçakçılığı yaptığı” iddiasıyla tutuklayıp yargıç önüne çıkardılar. Önceki gün de KKTC Yükseköğretim Kurulu Başkanı için de tutuklama kararı çıkardılar. Yavru Vatan’da görülen bu adalet örneği niçin Anavatan Türkiye’de yok? Siyaset kurumu, Türkiye’de yolsuzluk yapanları niçin koruyor? Bu soruyu ciddi şekilde bir düşünün.