Sevgili okurlarım,
7 Haziran seçimlerine 2 gün kala, HDP’nin Diyarbakır’da miting yaptığı alanda patlatılan bombalarla 4 yurttaşımız hayatını kaybetmiş, 100’ü aşkın yurttaşımız da yaralanmıştı.
Provokasyonun amacı, yüzlerce insanın hayatını kaybetmesi üzerine halkı sokağa dökmek ve belki de seçimlerin iptaliyle sonuçlanacak bir kaos ortamı yaratmaktı.
Saldırı sonrasında bir kişi yakalanıp tutuklandı.
Daha önce de IŞİD konusunda bölgeden dikkat çekici haberlere imza atan Radikal muhabiri İdris Emen, provokasyonun ardından Adıyaman’a gitti ve sanığın babasıyla konuşarak çok çarpıcı bir röportaj yaptı.
* * *
2 Eylül 2013 tarihinde üniversiteye kayıt yapma bahanesiyle evden çıkan iki kardeş, üniversite yerine Suriye’ye gidip, cihatçı gruplara katılmış. Kardeşlerden biri Suriye’de kalırken, diğeri 2014 yılında Adıyaman’a geri dönmüş. Diyarbakır saldırısının sanığı O.G. de bu kişinin anlattıklarından etkilenerek 13 Ekim 2014 tarihinde Suriye’ye geçmiş.
Sanığın babası, durumu fark ettiklerinde evladını kurtarmak için neler yaptıklarını anlatırken şunları söylüyor:
“Ekim ayının başlarında oğlumun hal ve hareketlerinden şüphelendim. Zira farklı insanlarla takılıyordu. O kişiyle de çok sık görüşmeye başlayınca, Suriye’ye gideceğini tahmin ederek Adıyaman Emniyet Müdürlüğü’ne başvurdum. Oğlum, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Ama sorgusunun ardından bir anda ortadan kayboldu. Onunla birlikte hareket edenlerden biri, geride bir mektup bırakmıştı. Mektupta Suriye’ye gittikleri yazılıydı. Aynı gün yine Emniyet’e başvurdum. Ancak bir sonuç alamadım. Araştırmalarımız sonucunda, Suriye’ye gidip gelen arkadaşının oğlumu ve üç kişiyi yanına alarak, Suriye’ye götürdüğünü öğrendik.”
* * *
Tüyler ürpertici değil mi?
Durun daha bitmedi.
Baba anlatmayı sürdürüyor:
“Çocukları Suriye’ye giden aileler olarak bir araya gelip ‘ne yapabiliriz?’ diye konuştuk. AKP Adıyaman 5. Olağan İl Kongresi’nin yapılacağını ve Başbakan Ahmet Davut-
oğlu’nun katılacağını duyduk. Üç aile Davutoğlu ile görüşmeye karar verdik. Aralık ayında eşim Başbakan’la görüşmeyi başarıp, oğlumun geri getirilmesi için yardım istedi. Eşimle beraber iki kadın daha
Davutoğlu’yla görüştü. Görüşmeden sonra tekrar ifademiz alındı. Davutoğlu ile görüştükten üç-dört ay sonra Emniyet, oğlumun IŞİD’e katıldığı bilgisini verdi!..’’
* * *
Demek ki Başbakan ilgi göstermemiş olsa, aileye bu bilgi de verilmeyecekmiş!
Bunun üzerine baba her türlü tehlikeyi göze alarak Tel Abyad’a gitmeye karar vermiş ama ne hikmetse, IŞİD’çiler için kevgir işlevi gören sınırdan geçememiş!..
“Oğlum gittikten sonra bizi iki kez telefonla aradı. Ben kendisiyle sadece bir kez görüştüm. Nerede olduğunu sordum cevap vermedi! Sadece; ‘Bana duacı olun’ demekle yetinip telefonu kapattı. Beni arayan numarayı geri aradığımda Arapça konuşan biri çıktı. Arapça bilen bir arkadaşımla numarayı tekrar aradık. Telefonu açan kişi Tel Abyad’da olduklarını söyledi. Oğlumu geri getirmek için Akçakale sınırına gittim. Bir süre orada kalıp izini sürdüm. Ancak bir şey bulamadım. Oradan Tel Abyad’a gitmek istedim. Sınırı geçemediğim için Adıyaman’a geri geldim. Pazar günü bizi telefonla arayıp oğlumun Gaziantep’te yakalandığını söylediler. İfademiz alındığı sırada, Diyarbakır mitingindeki saldırıdan haberdar olduk.’’
* * *
Sanığın babası, oğlunu IŞİD’in elinden kurtarabilmek için her türlü çabayı gösterdiğini, ancak devlet yetkililerinin duruma seyirci kaldıklarını öne sürüyor:
“Alevi ve Kürt olduğumuz için hedef gösteriliyoruz. Ancak aile olarak oğlumuzun böyle bir şey yapacağını bilmiyorduk. Bu olayın yaşanması bizi ve ailemizi son derece üzdü. Oğlumun Suriye’ye gitmemesi ve Suriye’den geri getirilmesi için elimizden gelen her şeyi yaptık. Bu saldırıyı lanetliyoruz. Ölen ve yaralananların tümü benim evladımdır. Ölenlere rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum...”
* * *
Acı gerçek işte budur sevgili okurlarım.
İdris Emen, yılın haberciliğini yapmış ve sanığın babasına her şeyi söyletmiş.
Anlaşılan Türkiye, Diyarbakır saldırısında Allah’ın yardımıyla kaosun eşiğinden dönmüş.
Peki ya şu anda Tel Abyad’dan kaçıp, sakalını keserek aramızda dolaşan 5 bin civarındaki kelle avcısı IŞİD’li?..
Onların neler yapabileceklerinden ülkeyi yöneten AKP’li yetkililerin haberleri var mı?
Yoksa bizi koruyacak olan yine sadece büyük Allah mı?
UĞUR DÜNDAR’IN NOTU: İdris Emen saldırı sanığı O.G.’nin beynini yıkayan o kardeşlerin Suriye’ye gidişini 29 Eylül 2013’te ‘Adıyaman-Suriye Cihat Hattı’ adlı haberle kamuoyuna ve önlem alması gereken sorumlulara duyurmuştu. Ben de o haberi köşemde alıntılamıştım.
Suriye’den kaçan 5 bin IŞİD’liden ülkemizi Allah mı koruyacak?
Uğur Dündar
Yayınlanma: