Seyitömer Höyüğü kurtarma kazısı Kütahya Müze Müdürlüğü'nce yürütülüyor. Roma, Helenistik, Demir Çağı, Orta Tunç ve Erken Tunç dönemlerine ait binlerce tarihi eserin gün yüzüne çıkarıldığı kazılarda 250 işçinin yanı sıra 50 kişilik uzman ekip görev yapıyor.
(FOTO: DHA)
"TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK KURTARMA KAZISI" Dumlupınar Üniversitesi öğretim görevlisi Nazan Ünan, kazıyla ilgili şunları söyledi: "Türkiye'nin en büyük kurtarma kazısı projesi olduğunu söyleyebiliriz. 250 işçi ve 50 uzman ekiple çalışıyoruz. Altıncı ayımızı tamamladık ve kasım ayında da çalışmalar devam edecek. Kazılar, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteği ile gerçekleşiyor. unun yanı sıra geniş alanda ve büyük bir ekiple çalışılıyor, aynı zamanda da tüm teknik ayrıntıların özenle uygulandığı, her bir buluntunun çiziminin ve ölçüsünün alınarak, fotoğrafının çekildiği sistemli bir kazı özelliğini de taşıyor."
(FOTO: DHA)
"Mayıs ayından bu yana Erken Tunç 2, Erken Tunç 3 ve Orta Tunç Çağı dönemlerine ait 2 bin buluntu ortaya çıkarıldı. Bu da Batı Anadolu ve bölgenin arkeolojisi açısından çok önemli. En eski döneme ait, Kütahya ve bölgenin tarihine ışık tutan biz kazı. Tabii bu verilerin değerlendirilmesi süreci de kış boyunca devam edecek." "Erken Tunç 3'te dokumacılık ve çanak, çömlek üretim merkezinin olduğunu biliyoruz. Erken Tunç 2´de de bu özelliklerin geriye gidip gitmediği, aynı özelliklerin sürüp sürmediğini de tespit etmeye çalışıyoruz. Yine Orta Tunç Çağı'na ait anıtsal surlarla çevrelenmiş bir merkez. Surun dışında da yerleşimin dağılımını tespit etmeye çalışıyoruz."
(FOTO: DHA)
"TABAKALAR TEK TEK KALDIRILIYOR, HEPSİ KAYIT ALTINA ALINIYOR" Bölgede geniş kapsamlı bir kurtarma kazısı yapıldığına dikkat çeken Ünan, sözlerine şöyle devam etti: "Burası Türkiye'nin en büyük kazılarından biri. Bunun bir sebebi de alanın tamamında çalışılması. 100 kadar 10'a 10´luk alanda aynı anda çalışıyoruz. Bu da yerleşimin yerini görmemiz açısından çok önemli. Yerleşimin karakterini de anlayabiliyoruz. Arkeoloji dünyası için önemli sonuçlar çıkarmamızı sağlayacak. Kazdığımız höyük ve bölge açısından çok şanslı olduğumuzdan da bahsedebiliriz."
(FOTO: DHA)
"Roma döneminden başlayıp, Helenistik, Demir Çağı, Orta Tunç ve Erken Tunç tabakalarını kazıyoruz. Kesintisiz bir tabakalanma olması yönünden çok önemli. Diğer bir şansımız ise bu tabakaların tamamını açarak, yerleşim planlarını ve yerleşim karakterlerini görebilmemiz."
(FOTO: DHA)
"Höyüğün tamamen kazılması neredeyse ilk diyebileceğimiz, çok nadir çalışmalardan biri. Hem zaman açısından hem de imkanlar açısından çok yaygın karşılaşılabilen bir çalışma değil. Çok büyük avantajları var. Bir veya birkaç alan gibi mekana göre değil, yerleşimin tamamına göre karakter ve dokusuna göre kesin bilgiler elde edebiliyoruz." (DHA)