Sazak’ın istifa mektubundaki sözleri çok önemlidir...
“Türk milliyetçiliğinin yegâne hassasiyeti bölücü terör mü? Dilimiz, töremiz, ahlâkımız, estetiğimiz, ekonomimiz yok ediliyor!” diyor.
Süleyman Bey tepkisinde yalnız değildir.
Tanıdığım ülkücüler, MHP’nin iktidar partisi AKP’ye dört elle sarılıp destek olmasından rahatsızlık duyuyor.
Bir dönem, MHP Genel Başkanlığı’na aday olan Süleyman Sazak’ın partisinden zehir zemberek sözlerle istifası, MHP için ciddi bir uyarıdır.
★★★
Süleyman Sazak’ın istifası bana 42 yıl önceki siyasi bir suikastı hatırlattı.
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Gümrük-Tekel Bakanı Gün Sazak, eşiyle gittiği bir ziyaretten dönmüş, evinin önünde arabasından eşyalarını indiriyordu.
İşte o anda silahlar patladı!
Marksist-Leninist Dev Sol militanları, Gün Sazak’ı çapraz ateşe tutarak kurşunladılar. Yurtsever Bakan olay yerinde hayatını kaybetti.
★★★
İşte Süleyman Sazak, terör şehidi Gün Sazak’ın oğludur.
O tarihte 24 yaşında olan oğul Sazak babasının yolundan yürüyüp siyasete atıldı. 1999’da MHP’den Eskişehir Milletvekili seçildi.
Onun istifa nedenleri tarihe not düşmek bakımından önemlidir. Şöyle diyor:
“Akılsızca da olsa milleti iflasa sürüklemek ihanettir.
Bir insan, bir ülkeyi çökertebilir mi? İktidar olmasına gerek yok. İhanete destek olursa yeter!
Ülke yanıyor, insanlar yanıyor, hırsızlıklar ortada, kendilerine milli diyenler koltuklarının ardına saklanmışlar... Allah cezanızı verecek, bekleyin!
Allah’ım daha neler göstereceksin bizlere?
Şu anda TV’lerde gördüğüm manzara geri zekâlıların tartıştığı memleket manzarasıdır.
Yönetilmek veya yönetememek işte bu! Yazık bu millete, yazık!
Dilimiz, töremiz, ahlâkımız, ekonomimiz yok ediliyor!”
★★★
Böyle diyor Süleyman Sazak... Şehit babası gibi gerçek milliyetçi...
O, Türk’ten yana... Töreden yana... Adaletten yana... Doğruluktan yana... Ahlâktan yana... Demokrasiden yana...
Bu yolda mücadelesini sürdüreceğini söylüyor. Allah yardımcısı olsun.
Kıbrıs Türk’ünün imtihanı
Bu Pazar günü, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde hayati bir genel seçim var.
1983 Bağımsızlık İlanı’ndan bu yana yapılmakta olan seçimlerin en kritik olanıdır bu seçim ve tüm Kıbrıs Türklerinin geleceği bunun sonucuna bağlıdır.
KKTC’nin eski Maliye Bakanı ve Londra Büyükelçisi Tansel Fikri:
“Kıbrıs Türkü ve KKTC’nin geleceği için, âdeta rulet masasında birden fazla numaralara ‘ya tutarsa’ misali oy verecek seçmenler hem kendilerinin, hem de KKTC’nin geleceğine yazık edecekler” diyor ve ekliyor:
“2004’ten bu yana Avrupa Birliği içinde tam üye olarak kökleşmiş ortak bir Rum-Yunan cephesinin boğucu kıskacı arasında kesin bir tükeniş sürecine itilmekteyiz. Kıbrıs Türkü, kendisini Avrupa Birliği-Helen Bloku’na ve Rum-Yunan insafına terk etmeye hazır partilere oy vermemeli, onlara asla teslim olmamalıdır.”
TEBESSÜM
Temel’in pasaportu
Temel, Fadime ile nişanlıyken baş başa sohbet etmek için bir arkadaşlarının boş olan evine giderler...
Lâf lâfı açar, sohbet koyulaşır, konuşurken şakalaşırlar...
Bir ara Fadime ciddileşerek sorar:
“Pasaportun yanında mı?”
“Gecenin bu saatinde böyle bir soru aklına neden geldi ya?”
“Kızma canım, sınırı aşmaya başladın da...”
GÜNÜN SÖZÜ
Başkalarını bilenler akıllıdır, kendini bilenler daha akıllıdır