Dünya ikincisiyiz... Sığır ithalatında... Ülkede bu kadar sığır varken yetmiyor demek... Yemek için de ithal ediyoruz! Sadece bu yıl, bugüne kadar 400 binden fazla sığır ithal etmişiz.
En basitinden İstanbul trafiğine girin. Her yer büyükbaş hayvan dolu gibi görünür... Emniyet şeridinde vızır vızır sığırların toplu geçişi vardır. Mesela herkes köprü kuyruğundayken angusun biri en önden araya sızma girişiminde bulunur. Sığ düşünceli sığırdır ama sığırdan sayılmaz.
Belki de hayvan sayısının azalmış olmasını kendine yediremeyip dengelemeye çalışan bir grup aktivistin beyhude çabalarıdır bunlar...
Sığırlar ekonomiyle ilgilenmez
1980 yılında ülkede 45 milyon insan yaşıyorken, hayvan sayısı 83 milyon... Bugün 80 milyon insan var 53 milyon hayvan! Sığır gibi yemişiz, üretememişiz.
Sığır gibi derken hayvanın midesi üç oda bir salon, doymak bilmez. Bizim ülkede de sanki ot bitmez... Nasıl bir tarım politikası uyguluyorsak artık saman bile ithal ediyoruz. Çoğunlukla Gürcistan’dan... Dolar bastırıp samanı alıyor önlerine koyuyoruz.
İster Türk samanı olsun ister Gürcü sığırlar için fark etmez. Ulan bunlar beni boşuna mı besliyorlar günü gelince kesmesinler sakın diye de düşünmez. Önüne samanı koyduğun sürece işin ekonomisi onları hiç ilgilendirmez.
Türklere sığır yetişmiyor
Aslında ortaokul ve lisede öğrendiğimiz “Doğu Anadolu bölgesi hayvancılığın kalbidir, halk geçimini büyükbaş hayvancılıkla sağlar” bilgisinin müfredatta Uruguay olarak değiştirilmesi gerekiyordu.
Taa ki Uruguay Hükümeti; “Bu Türklere sığır yetiştiremiyoruz” diyene kadar! Adamlar çıkıp sınırsız ihracat olamayacağını belirterek Türkiye’nin bu ülkeden ithalat yapmasını sınırladı. Parasıyla değil mi kardeşim? Değilmiş demek ki...
Macaristan’a gittik, Türkler geldi bizde de fiyatlar arttı diyerek tepki gösterdiler. Bizde para bol ya, sığır da sığır diye çalmadığımız kapı bırakmadık.
ŞangHay Beşlisi’yle danaya girelim!
“Doların artışı bizi etkilemez” diyenleri kapsam dışı bıraksak bile milyonlarca dolar sığıra gidiyor. Diyoruz ki size TL verelim, olmaz mı? Satan sığır mı? Sattığı sığır! Dolar istiyor tabii... Dolar artınca da sığır oturduğu yerde semirmiş gibi oluyor fiyatı şişiyor.
Sığır politikamız aslında Türkiye’nin dış politikasının en önemli yönlendiricisi. Şöyle ki, Avrupa Birliği’nden ayrılıp neden Şanghay Beşlisi’ne girmeye çalışıyoruz?
Siz küçük düşünmeye devam edin. İktidar büyük düşünüyor! Bakın, Şanghay Beşlisi aslında altı ülke... Bizle beraber kaç oluyorlar? Yedi! Yani? Yanisi şu; Artık birlikte danaya girebileceğiz, et problemini kesinkes çözeceğiz.