İktidar partisi, seçmenine ihanet eden MHP’nin desteği ile 18 maddelik Anayasa değişikliğini bir bir Meclis’ten geçiriyor.
Paketin tamamlanmasına sadece birkaç madde kaldı.
80 milyonluk koca Türkiye’nin tüm kaderini TEK ADAM’a devreden AKP milletvekilleri, büyük marifet yapmış gibi Meclis’te oylarını gösterip sırıtarak pozlar veriyor.
Anayasa’ya göre oylama gizli olması gerekirken, AKP’liler bu hükmü çiğneyip alenen suç işliyorlar!
Bunlar yetmiyormuş gibi şimdi bir de Anayasa’nın ilk 4 maddesine dil uzattılar...
AKP Bursa Milletvekili İsmail Aydın “Gerekli nisap sağlanırsa Anayasa’nın bütün maddeleri değiştirilebilir. Anayasa’nın değiştirilemez denilen maddesini kabul etmek mümkün değil” dedi.
* * *
İnsanda biraz vicdan olur, yurt sevgisi olur, öyle değil mi?
Bahsedilen 4 maddenin ilk üçü Türkiye Cumhuriyeti’nin temelini oluşturuyor:
*Türkiye devleti bir Cumhuriyet’tir.
*Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.
*Türkiye’nin dili Türkçe’dir, bayrağı beyaz ay yıldızlı al bayraktır, milli marşı İstiklal Marşı’dır, başkenti Ankara’dır.
...Ve devletin temelini oluşturan bu ilk 3 madde, “Değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez” hükmüyle 4’üncü madde tarafından korunuyor.
İşte değiştirilmesini telaffuz ettikleri maddeler bu hükümleri içeriyor.
* * *
AKP Bursa Milletvekili İsmail Aydın’ın “Gerekli, çoğunluk sağlanırsa Meclis’te yeni bir Anayasa yapabiliriz” demesi AKP’nin beyninde yatan tehlikeli düşünceleri ortaya koyuyor.
Neyse ki MHP milletvekilleri (Genel Başkan Devlet Bahçeli’ye rağmen) bu sözlere itibar etmedi.
Tepkiyi gören AKP de şimdilik geri adım attı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin temelini yok etmek isteyen zihniyete sahip olan herkese “Vicdanınız kurusun!” demeyip de ne diyelim?
* * *
Başbakan Binali Yıldırım kesin bir ifade ile “Biz böyle bir şey teklif etmedik ve teklif edenlerle de işimiz olmaz” dedi, iyi yaptı. Bu sözler güzel...
Şu anda bu konuda bir sorun yok.
Peki, ya sonra?
Başbakan Binali Bey ilerisi için de bir güvence verebiliyor mu?
Meclis’teki Anayasa değişikliği referandumda da kabul edilirse Türkiye’de Başbakanlık diye bir makam kalmayacak.
Binali Yıldırım, hem Başbakanlık’tan, hem de AKP Genel Başkanlığı’ndan ayrıldıktan sonra ne olacak?
Bunun bir güvencesi var mı?
Tek kişilik ordu gibi!
Güleryüzlü, kısmen mizahi bir toplum gazetesi olan “Gazette 13” bu ay 50’nci yılını kutladı.
Yarım yüzyıl dile kolay... Günümüzde birçok büyük gazete bile 50’nci yılını tamamlayamadan yayın hayatına veda ederken “Gazette 13”ün yayınına devam etmesi bir başarı öyküsüdür.
Üstelik bu gazete tek kişinin eseri.
“Gazette 13” büyük bir gazete değil ama medya dünyası sadece büyük gazete ve dergilerden oluşmuyor. Küçük gazete ve dergiler basının olmazsa olmazlarıdır.
Meslektaşımız Güngör Denizaşan 50 yıl önce yayınlamaya başladığı ve iki ayda bir lüks kâğıda bastığı bu gazeteyi tek başına çıkarıyor.
Tek kişilik ordu mübarek...
Bugün 80’ini aşan Güngör Denizaşan, hem gazetenin sahibi, hem yayın yönetmeni, hem yazı işleri müdürü, muhabiri, foto muhabiri, düzeltmeni, reklam müdürü, idare müdürü, dağıtım müdürü, her şeyi... 50 yıldır pes etmeden mücadele ediyor.
Nice yıllara “Gazette 13” ve nice yıllara Güngör Denizaşan.
TEBESSÜM
Temel İstanbul’da!
Temel, İstanbul’a gelmiş, otele inmiş, bakmış barda herkes viski içiyor.
O da içecek ama ”Ya yanlış söylersem” diye garsona söylemeye utanıyor.
Aynanın karşısına geçip uzun uzun çalışıyor. Sonunda tam becerdiğine inanıyor, gidiyor bütün ciddiyetiyle:
“Garson bey, lütfen bir viski!” diyor.
Ses yok! Bir daha söylüyor:
“Garson bey, lütfen bir viski!”
Karşısındaki adam:
“Sen Temel’in hemşerisi misin?” diye soruyor.
Temel içinden “Eyvaah! Demek yine doğru dürüst söyleyemedim, herif dilimden anladı” diye düşünüyor ve merak edip soruyor:
“Nasıl anladın?”
“Burası otel barı değil, banka şubesi!”
GÜNÜN SÖZÜ
Ülkemizi sarmalayan
hastalığın adı sevgisizlik,
bunun ilacı da sevgidir!