Geçtiğimiz günlerde ise, "Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı'nın Gezi Parkı eylemlerinin devam ettiği 15 Haziran 2013'te İstanbul Organize Suçlarla Şube Müdürlüğü'ne gönderdiği yazıda eylemlerle ilgili Otpor'u işaret ettiği" ortaya çıktı. Bu yazı üzerine, dönemin İstanbul Organize Suçlarla Şube Müdürü Nazmi Ardıç’ın, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na, savcı Muammer Akkaş’ın da İstanbul 1 No'lu Hakimliği'ne başvurarak çeşitli bilgiler istediği anlaşılmıştı.

Bu yazıda, " Türkiye 'de Otpor / Canvas örgütü tarafından bir halk hareketi geliştirilmeye çalışıldığı” ve “Otpor lideri İvan Maroviç'in birçok kişiyi bu yönde eğittiği” öne sürülüyor; hatta Maroviç'in oyuncu Memet Ali Alabora'nın da aralarında bulunduğu isimlerle eylemlerle ilgili olarak görüştüğü iddia ediliyordu.

MAROVİÇ: GEZİ’YLE HİÇBİR TEMASIM OLMADI

BBC Türkçe servisinden Mahmut Hamsici, bu iddiaları, suçlamalar kapsamında ismi doğrudan anılan İvan Maroviç'e bizzat sordu. Söylenenleri 'uydurmaca' diye niteleyen Maroviç, Otpor örgütünün 10 yıldır varlığını sürdürmediğini ve Gezi Parkı eylemlerini düzenleyenlerle de hiçbir teması olmadığını belirtiyor.

Emniyet Genel Müdürlüğü'nün yazısında, Marovic'in, “Mısır'ın başkenti Kahire'de Mehmet Ali Alabora, eşi Ayşe Pınar Alabora, Defne Anter, yazar Handan Meltem Arıkan, reklamcı Melin Osasogie Edomwonyi'yle görüştüğü" bildirilmişti. Marovic bu iddiaları da kesin bir dille yalanlıyor: “Bahsettiğiniz insanların adını daha önce hiç duymadım. Gezi Parkı eylemlerini örgütleyenlerle de, bahsettiğiniz insanlarla da ne görüştüm ne de bir temasım oldu."

'BAŞKA ÜLKELERDEN BÖYLE BİR SUÇLAMA OLMADI'

Otpor, Sırbistan'da 1998 - 2004 yılları arasında faaliyet gösteren, dönemin Sırp lideri Slobodan Miloseviç'in devrilmesine neden olan sokak hareketlerinin önemli bileşenlerinden bir gençlik hareketi. Bu hareketin liderlerinden Maroviç de daha sonra çeşitli ülkelerde katıldıkları etkinliklerde deneyimlerini aktarmıştı. Ancak buna rağmen, daha önce hiç böyle bir iddiayla karşılaşmadığını belirtiyor:

"Bu uydurmacalar çok gülünç çünkü ben Sırbistan'da Slobodan Miloseviç'in 2000'de devrilmesinden bu yana, yani 14 yıldır bu tür suçlamalara hiç maruz kalmadım."

CANVAS: KOMPLO TEORİSİ

Emniyet Genel Müdürlüğünün yazısında Otpor'un hemen yanında Canvas isminin de bulunduğu bildiriliyor ve çeşitli medya yayınlarında da Canvas örgütü açıktan Gezi eylemlerinin arkasında olmakla suçlanıyordu.

Eski Otpor liderlerinden Slobodan Djinoviç ve Srdja Popoviç 2004 yılında Canvas (Şiddet İçermeyen Eylem ve Stratejiler Uygulama Merkezi) adlı bir sivil toplum örgütü kurdu. Canvas, ' dünya çapında şiddet içermeyen toplumsal eylemlere strateji ve taktik aktarımı yaptığını' belirtiyor. Merkezin öne çıkan ismi Srdja Popoviç.

BBC Türkçe'ye konuşan Popoviç de Türkiye'de hiçbir aktivist (politik eylemci) grupla çalışmadıklarını söylüyor:
"Canvas olarak Türkiye'de hiçbir aktivist grupla çalışmadık. Geçen yılki Gezi Parkı eylemlerine de hiç dahil olmadık. Buna rağmen protestolar sırasında iktidar kontrolündeki Türk medyası tarafından her nasılsa 'Gezi'nin arkasında Sırplar var' denilerek defalarca suçlandık."

POPOVİÇ: KOMPLO TEORİSİ HİKAYESİ

Popoviç şu yorumu yapıyor: "Bu muhtemelen, otokratların adaletsizliğe karşı şiddet içermeyen protestolara hazır olan halklarının öfke ve cesaretini açıklayamadıklarında sık sık kullandığı bir komplo teorisi hikâyesi."

"Erdoğan'ın o dönemdeki bazı baş danışmanlarının muhtemelen cesur Gezi Parkı eylemcilerini dış mihraklar olarak etiketleme çabası içinde olarak, televizyonlardaki canlı yayınlarda açıktan yalan söylediğini görmek eğlenceli, ama aynı zamanda da garipti."
Popoviç o dönem Türkiye'den birçok gazetenin kendileriyle görüştüğünü ama bu görüşmeleri haberleştirmediğini iddia ediyor:
"En komiğiyse Türk gazetecilerin o dönemde büromuza akın etmeleri ancak hemen hemen hiçbirinin sorulan bir soruya verdiğimiz basit cevabı yayınlayamamalarıydı. Soru şuydu: Türkiye'de herhangi bir grupla çalıştınız mı? Cevabımız: Hayır."

Canvas'ın sitesinde iki ayrı harita bulunuyor.

Bir haritada Canvas'ın nerede faaliyet içinde olduğu aktarılıyor.
Bu haritada Venezuela, Suriye, Sudan, Musul, Somaliland, Tunus, Belarus, Burma ve Vietnam'da faaliyetlerin sürdüğü belirtilmiş.

Aralarında Türkiye, ABD ve Kanada'nın da bulunduğu birçok ülkenin yer aldığı bir başka harita daha var.

Popoviç, 2012 yılında Reuters Vakfı'nın İstanbul'da düzenlediği, uluslararası güvenlik ve terörizmle ilgili bir konferansa katıldığı için bu listede Türkiye'nin de bulunduğunu, Türkiye'de hiçbir eylemciyle görüşmediklerini ve eğitim vermediklerini söylüyor.
'Otporcular' sosyal medyada Gezi kampanyası yürüttü mü?
Ancak suçlamalar yalnızca medyada yer almıyor; Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı'nın yazısında da "Otpor / Canvas'ın Gezi Parkı eylemleri döneminde sosyal medyada kampanya yürüttüğü" bildiriliyor.
Popoviç'e Canvas olarak böyle bir kampanya yürütüp yürütmediklerini sorduğumuzda şu cevabı veriyor:

"Biz, mücadele verme değil bilgi aktarımı hizmeti sunan bir organizasyon olarak sosyal medyada da hiçbir kampanya yürütmedik."
"Tabii ki olayların önemi dolayısıyla ve medyada uzun süre ön planda olduğu gerçeği nedeniyle Facebook sayfamızda ve www.canvasopedia.org adresinde olayları anlatan birkaç haber linki paylaştık ve birkaç konferans ile medya söyleşisinde stratejik şiddet içermeyen çatışma teorisi noktasından Gezi protestolarını analiz ettik."

Canvas'ın Twitter ve Facebook hesabına baktığımızda 2013 Haziran ayında Gezi eylemleriyle ilgili uluslararası basın kurumlarından birkaç haberin paylaşıldığı, bir kampanya çağrısı yapılmadığı görülüyor.

Facebook sayfasında 17 Haziran'da eylemlerin şiddetten uzak olması gerektiğine dair genel bir mesaj paylaşılmış.

Ivan Maroviç'in Twitter ve Facebook sayfalarına bakıldığında ise Haziran ayındaki eylemler sırasında Türkiye ile ilgili hiçbir paylaşım yapmadığı görülüyor.