Nil SOYSAL- Taksim’deki Gezi Parkı’nda çimlerin üzerine oturup gençlerle sohbet eden Mehmet Aslan, “Gezi Parkı’nı New York’taki Central Park gibi yapmak için çalışacağım. En büyük hedeflerimden biri bu” dedi...

7 Haziran’daki seçimde İstanbul 2. Bölge’de yarışacak olan işadamı ve oyuncu Mehmet Aslan, “Ben siyasete zengin olmak için girmedim. Makam peşinde değilim. Meclis’te Türk gençliğinin sesi olmak istiyorum” dedi...

Gezi eyleminde çok gaz yedim!

Mehmet Aslan’la 2003 yılında tanıştım. Türkiye Cumhuriyeti’nin 80. yılında bir Türk genci olarak Ata’ya bir mektup yazmasını istedim. Seve seve kabul etti... Ve öyle bir mektup yazdı ki; kendisine ulaşamayan insanların tebrik ve teşekkür mesajlarını kendisine iletebilmek için ciddi mesai harcamak zorunda kaldım. O tarihte Türk gençliğinin sesi olan delikanlı, bugün sesini daha da yükseltmiş, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde gençliğin sesi olmaya aday olarak oturuyor karşımda... Milliyetçi Hareket Partisi İstanbul 2. Bölge’den 6. sıra adayı olan Aslan ile hem Türkiye gündemini, hem de kendi siyasetini konuştuk.

“EN ÖNEMLİ MESELE AKP’DEN KURTULMAK”


Nil Soysal’ın sorularını yanıtlayan Mehmet Aslan, “Şu an en önemli mesele, memleketi AKP’den kurtarmak. 8 Haziran’da Türkiye çok güzel bir güne uyanacak” dedi.


“ULAŞILABİLİR OLACAĞIM”


 Siyasete neden girdiniz?
- Kendimi bildim bileli her şekilde kendimi müdahil buldum. Gözümün önünde gerçekleşen menfi ya da müspet olaylara karşı yapamayacağım tek şey duyarsız kalmaktı. Rahmetli babamın vefatından sonra hayatın zorluklarıyla baş etmek için mücadeleye girdim. O dönem Türk gençliği bana sahip çıktı. Sıra benim bir şeyler yapmama geldi.


 Peki neden MHP?
- Yetiştirilme tarzım ve milliyetçi bir aileye mensup olduğumdan aidiyet duygum hep çok yüksekti. Yurtdışında büyüdüğünüz zaman sahip olduğunuz değerlere daha fazla aidiyet hissediyorsunuz. Milliyetçi yapım olduğu için siyasetim de hep milliyetçiydi. En sonunda Türkiye’de “Türküm” demek hor görülmeye başladığı zaman ofisimin olduğu binaya boydan boya Türk Bayrağı astım. O Türk Bayrağı’nı görenler; “Kafamıza taş yiyeceğiz” dedikleri gün kararımı verdim.


 Meclis’teki önceliğiniz ne olacak?
- Ben psikoloji mezunuyum. Dolayısıyla insan psikolojisini iyi biliyorum. İnsanlar Meclis’te kendilerine yakın, kendileri gibi ve kolay ulaşabilecekleri insanları görmek istiyor. İkincisi; en çok duyduğum söz şu “Halin vaktin yerinde. Ne işin var siyasette?” Oysa ben siyasete zengin olmak için girmiyorum. Hali vakti yerinde, iyi eğitim almış ve ihtisas sahibi olmuş insanlar devleti yönetmek için talepkar olurlarsa, kötü niyetli insanlar ve yolsuzluklar azalır. Gelecek genç nesillere örnek olmak istiyorum.


“AKP-HDP ORTAKLIK YAPIYOR”


 Size göre bugün Türkiye’nin en önemli meselesi nedir?
- Türkiye’deki en önemli mesele ekonomi. Çok kötüye gidiyor. İşsizlik rakamları korkunç boyutta. Diğer taraftan Türkiye sosyal bir kriz yaşıyor. Komşu, komşuya küs. Esnaf, esnafın yüzüne bakamaz oldu. Ayrımcılık yaparak, milleti bölerek yaptılar bunu...


 Terör peki?
- Bu iktidar PKK’yı son 12 yıldır görülmemiş bir şekilde besledi. Çözüm süreci adıyla büyümesine yardım etti. Silahlandırarak güçlendirdi. Burada kirli bir pazarlık olduğu ortada. AKP ve HDP birbirlerinin kâr ortağı olarak hareket ediyor. Bugün Güneydoğu’da asker, polis, vali devlet iradesinden çıkmış. Bugün Türkiye’deki en büyük tehlike terör değildir. Bu ülkeyi içeriden ya da dışarıdan bölmeye yönelik hareket edenlerdir.


 Gezi eylemlerinde en fazla gaz yiyenlerden biri de sizsiniz. Gezi Parkı ile ilgili bir projeniz var mı?
- Ofisim Gezi Parkı’nın tam karşısında... Gezi’de her şeyi yaşadım. Şimdi de zaman zaman çocuklarla top oynuyorum. Gezi Parkı halkın parkı. Söz veriyorum; Gezi Parkı’nı New York’taki Central Park gibi bir park haline getirmek için de çalışacağım. Gezi’de çim sahalarımız, buz pateni sahalarımız olsun. Kışın da gençler Gezi’de paten kaysın. Ben hep bunları hayal ettim. Bu hayalim en büyük hedeflerimden biri...


“MİLLİLİK ŞUURU BİTTİ”


 Oyunculuk defteri tamamen kapandı mı?
- Hayır. Neden kapansın ki? Sanat biter mi? Seçilirsem sanatla ve özellikle
televizyon dizileri ile ilgili sıkıntılarla da yakından ilgileneceğim. Sanatçıyı ötekileştirmeyen, tu kaka etmeyen, halkla iç içe gelmesi için çalışan bir vekil olacağım.


 Deyim yerindeyse “Hasta Galatasaraylı” olduğunuzu bilmeyen yok. Türk Futbolu için bir projeniz var mı?
- Sporda bugün en büyük sorun fanatizm. Elbette herkesin tuttuğu bir takım var. Bu da son derece normal. Ama artık biz milli takım maçlarına bile kendi takımlarımızın formalarıyla gidiyoruz. Millilik şuuru bitti. Fanatiklik onun önüne geçti.  Bunu yıkmak için mücadele edeceğim. Ligin bir tadı kalmadı. Tribünler boş. Çünkü passolig denen bir ucube çıkardılar. Tribünleri boş bıraktılar. Burada passoligi kaldırma sözü veriyorum.