Son seçimde AKP’ye oy veren sevgili okuyucularım... 7 Haziran gecesi hepiniz mutsuz ve üzgündünüz...
Alınan sonuçları ekranlarda izledikten sonra haklı olarak hüzünlendiniz.
“Eyvah, 13 yıllık iktidar elimizden kaydı gitti. Yazık oldu” diyordunuz.
Oysa boşuna üzülmüşsünüz.
İktidar ve güç yine partinizin elinde.
Öteki üç partiyle şimdi kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyor.

* * *

Ey o gün AKP dışındaki partilere oy vermiş olan sevgili okuyucularım...
Sizler ise o gece çok mutluydunuz.
Seçim sonuçları koalisyon diyordu...
Sizler CHP, MHP ve HDP’ye oy vermiştiniz.
Atatürkçü, yurtsever, ülkemizin bölünmezliğine karşı çıkan yüz binlerceniz, belki milyonlarcanız Türk siyasi tarihinde ilk kez gidip oylarınızı HDP’ye vermiştiniz...
Sadece ve sadece AKP kazanmasın, Doğu ve Güneydoğu’daki AKP oylarını HDP alsın diye...
Aslında bir kumar oynamıştınız...
Düşeş attınız ve HDP 80 milletvekili ile Meclis’e girdi.
O geceden sonra hepiniz umutluydunuz ve hesabı kafanızda yapmıştınız:
Mevcut iktidara karşı üçlü bir koalisyon kurulacak ve ilk iş olarak, yapılan hırsızlıkların, yolsuzlukların ve alınan rüşvetlerin hesabı sorulacaktı!

* * *

İlk darbeyi Meclis Başkanlığı seçiminde yediniz.
Başkanlık makamı, kurtarıcı melek MHP’nin büyük ve önemli katkılarıyla yine AKP’ye ikram edildi.
Sonra şunu gördünüz ve halen de görmektesiniz:
Aslında bu üç parti AKP iktidarına değil, kendilerine karşıymış!
Anında birbirlerine girdiler, birbirlerini eleştirmeye başladılar.

* * *

Sonracığıma, 7 Haziran gecesi bir olacağı da henüz bilmiyordunuz. Hiç kimse bilmiyordu.
Seçimin hemen ardından Deniz Baykal Ankara’ya geldi (ya da çağrıldı) ve durup dururken Tayyip’le iki saati aşan bir görüşme yaptı.
Kafanız yine karıştı...
Orada neler olmuş, neler konuşulmuştu?..
Ne olduğunu bilemediniz.
Haklıydınız çünkü şu anda bile bilen yok!
Seçim sonrasında bu ilk şoktu...
Ve bu şoku sadece AKP’ye oy vermeyen sizler değil, bütün Türk Milleti yaşadı ve yaşamayı sürdürüyor.

* * *

Seçimde AKP’ye oy veren sevgili okuyucularım...
Hepinizin şu ortamda rahat ve mutlu olduğunu tahmin ediyorum.
İlk gecenin karamsarlığını üzerinizden hemen attınız.
İpler artık partinizin eline geçti. Muhalefet partilerinin sizlere küçük bir armağanıdır!

* * *

Seçimde AKP’ye oy vermeyen, hesap sorulmasını isteyen ve ne yazık ki hüsrana uğratılan sevgili okuyucularım...
Sonuçları öğrendiğiniz o gece son derece mutluydunuz.
Birkaç gün sonra art arda yaşayacağınız şokları aklınızın ucundan bile geçirmiyordunuz.
Zannediyorsunuz ki üç parti (CHP-MHP-HDP) arasında ciddi hükümet görüşmeleri başlayacak, ortak bir plan oluşacak veya oluşmayacak, bunlar bazı asgari müştereklerde birleşip AKP’ye karşı bir tavır sergileyecek.
Ancak bir araya gelip görüşme bile yapamadılar.
Birbirlerini adam yerine bile koymadılar...
Ve iktidar gücünü yine doğrudan ya da dolaylı yollarla AKP’de bıraktılar.

* * *

Doğrusunu söylemek gerekirse bu aşamada HDP’yi suçlamak içimden gelmiyor.
Geçmişi sabıkalıdır ama seçim öncesinde yumuşak mesajlar vermiş, “Türkiye’nin partisi” olacağını defalarca vurgulamıştı.
Ancak özellikle şu son süreçte bu parti “İtilmiş kakılmış” durumda kaldı.
Onu adam yerine koyan hiç olmadı.
O küçük ve kısır görüşmelerin hep dışında bırakıldı.
Bundan sonra ne olur, onu da bilen yok!

* * *

Aslında işin geneline baktığımız zaman da ne olacağını hiç kimse bilmiyor.
Seçimden bu yana iki hafta geçti, her şey karanlıkta.
Ortalıkta bir sürü söylenti dolaşıyor, bir sürü dedikodu yapılıyor.
Hükümet nasıl kurulacak?
Kurulmazsa ne olacak?
Erken seçime mi gidilecek?
İpler şimdi yine Tayyip’in elinde. Kararları partisi ile birlikte kendisi verecek.
Yani az gittik uz gittik, dere tepe düz gittik ama Meclis’teki kelle sayısı dışında başka bir şeyi değiştirmek mümkün olmadı.

* * *

7 Haziran gecesi sandıktan çıkan, bazılarını mutlu edip havalara zıplatan, bazılarını ise köşelerine çekilmeye zorlayan tablo artık yok.
Dikkat ediniz ve lütfen unutmayınız...
Sonuçlar alındıktan sonra Tayyip bile köşesine çekilmek zorunda kalmıştı.
Meydanlarda her gün bağırıp çağıran, sağa sola posta koyan Tayyip artık konuşamıyordu. Ne yapacağını, ne diyeceğini bilemez duruma düşmüştü.
Özellikle CHP ile MHP’nin aymazlığı onu köşesinden çıkardı. Çıkarmakla da kalmadı, iktidar gücünü ve yetkisini yine onun ellerine teslim etti.
Hayret verici bir şeydir, seçimden sonra üç muhalefet partisi arasında bir merhaba bile olmadı.
Ey benim son seçimde AKP’ye oy vermeyip umutla bir şeyler bekleyen sevgili okuyucularım!
Umarım yanılırım ama bu saatten sonra fazla bir şey beklemeyin.
Atı alan Üsküdar’ı geçti.
Önce Tayyip-Baykal görüşmesi, sonra Meclis Başkanlığı olayı her şeyin üzerine tuz biber ekti.
Demek ki muhalefet partileri, özellikle CHP ve MHP, AKP iktidarına değil, birbirlerine karşı imiş!
Tren kaçtı, yazık oldu.