Baş­lık­ta­ki söz­le­rin bu ka­dar sık ve ko­lay kul­la­nıl­dı­ğı, sı­ra­dan ha­le gel­di­ği, dün­ya­da baş­ka bir ül­ke da­ha yok­tur!..
PKK ile pa­zar­lık ma­sa­sı­na otu­rup, İm­ra­lı­’da­ki se­ri ka­ti­li baş ta­cı yap­ma­la­rı­nı eleş­ti­ren­le­re “Şe­ref­siz, al­çak, va­tan ha­ini­” di­yor­lar­dı...
AKP ik­ti­dar­dan düş­tü, çö­züm sü­re­ci de­dik­le­ri “çö­zül­me sü­re­ci­” buz­do­la­bı­na kalk­tı ve şe­hit­ler gel­me­ye baş­la­yın­ca...
Kol ko­la gir­dik­le­ri, Dol­ma­bah­çe­’de kü­çük bü­yük bü­tün dağ­la­rı ben ya­rat­tım eda­sıy­la ka­me­ra­la­ra poz ve­rip mu­ta­ba­kat met­ni­ni bir­lik­te açık­la­dık­la­rı adam­la­rı bir nu­ma­ra­lı he­def ha­li­ne ge­tir­di­ler!..
Ve bu de­fa, “A­kan kan dur­sun, çö­züm sü­re­ci baş­la­sı­n” di­yen­ler şe­ref­siz, al­çak, va­tan hai­ni ol­du!..
Ay­rı­ca, AK­P’­nin tek ba­şı­na ik­ti­da­rı­na, Tay­yip Be­y’­in de Baş­kan­lık ha­yal­le­ri­ne son ver­mek için oy­la­rı­nı stra­te­jik ola­rak HDP’­ye atan­lar da şe­ref­siz, al­çak, va­tan hai­ni sı­nı­fı­na so­kul­du!..

* * *

Sis­te­mi fii­len de­ğiş­ti­ren ve bu­na ana­ya­sal kı­lıf ayar­la­ma­ya ça­lı­şan Tay­yip Bey de “bal­dı­ran zeh­ri­” iç­mek­ten vaz­ge­çe­rek, şe­hit ce­na­ze­le­rin­de mik­ro­fo­na sa­rıl­ma­ya baş­la­dı...
Şe­hit Ko­mi­ser Ah­met Ça­mu­r’­un ce­na­ze­si­nin kal­dı­rıl­dı­ğı ca­mi san­ki mi­ting ala­nıy­dı...
“Güç­lü­” Cum­hur­baş­ka­nı bir eli­ne mik­ro­fo­nu al­dı, di­ğer eli­ni şe­hi­din ta­bu­tu­na koy­du ve ko­nuş­tu:
“Şa­ha­det ma­ka­mı­na ulaş­mış şe­hi­di­mi­zi uğur­lu­yo­ruz... Ne mut­lu onun ai­le­si­ne... Ne mutlu onun tüm ya­kın­la­rı­na­”

* * *

Evet, Şe­hit Ah­met Ça­mu­r’­un ye­tim ka­lan üç kü­çük kı­zı mut­luy­du!..
Göz­le­ri ağ­la­mak­tan kan ça­na­ğı­na dön­müş eşi mut­luy­du!..
Şe­hi­din fer­yat eden ya­kın­la­rı ise mut­lu­luk­tan ade­ta uçu­yor­du!..
Tay­yip Be­y’­in an­la­yı­şı­na gö­re, ha­len gö­rev ba­şın­da olan bin­ler­ce Meh­met­çi­ğin, po­li­si­mi­zin ai­le­le­ri ise mut­suz­du!..
Mut­lu­lu­ğa ka­vu­şa­bil­me­le­ri için ba­ba­la­rı­nın, eş­le­ri­nin, ev­lat­la­rı­nın şe­hit ol­ma­sı­nı bek­le­ye­cek­ler­di!..
Bir yan­da bin­ler­ce şe­hi­di­mi­zin mut­lu ai­le­le­ri, di­ğer yan­da pa­ra­yı bas­tı­rıp tez­ke­re­si­ni ban­ka de­kon­tu ola­rak alan ve as­ke­re git­me­den ter­his olan­la­rın mut­suz ai­le­le­ri!..
Ya da par­ti baş­ka­nı, va­li, ko­mu­tan ne­za­re­tin­de oyun­cak oy­nar gi­bi 21 gün as­ker­lik ya­pan, çü­rük ra­po­ru ala­rak as­ker­lik­ten yır­tan mut­suz muk­te­dir­le­rin ço­cuk­la­rı!..

* * *

Tay­yip Bey, şe­hi­din ce­na­ze­si kal­dı­rı­lır­ken, “PKK ile mü­ca­de­le­nin kı­ya­me­te ka­dar de­vam ede­ce­ği­ni­” söy­le­di...
De­mek bu te­rör kı­ya­me­te ka­dar bi­ti­ri­le­me­ye­cek yüz­ler­ce şe­hit da­ha ge­le­cek!..
De­mek, bal­dı­ran zeh­ri iç­mek ye­ri­ne şe­hit ce­na­ze­le­ri­ni kal­dır­ma­ya gi­de­cek...
“A­na­lar ağ­la­ma­sı­n” di­ye di­ye ana­la­rın yü­re­ği­ne ateş dü­şür­dü­ler...
Tay­yip Bey, as­ke­rin, po­li­sin yüz­ler­ce te­rö­ris­ti göm­dü­ğü­nü açık­lı­yor...
Ya­ni, ül­ke­de­ki di­ğer ana­lar da ağ­lı­yor!..

* * *

Pe­ki so­nuç?..
So­nu ol­ma­yan bir yol­da olan Tür­ki­ye...
Yi­ne se­çim ola­cak, mey­dan­lar­da şe­hit­ler üze­rin­den si­ya­set ya­pı­la­cak!..
Si­ya­set, ka­na bu­lan­mış ola­rak kar­şı­mı­za çı­ka­cak!..
Şe­ref­siz, al­çak, va­tan hai­ni!..
Kim bun­lar gö­re­ce­ğiz!..

Deprem gerçeği!..

Binlerce kayıp verdik...
Geride kalanların yürek yarası halen taze...
Depremleri sadece yıldönümlerinde hatırlıyoruz...
Geçen 16 yılda, Türkiye büyük bir vurdumduymazlık içinde hâlâ depreme hazır hale gelemedi...
Yaralar sarılamadı, kentsel dönüşüm vahşi bir yap satçılık olarak devam ediyor, yenilenen bina sayısı devede kulak bile değil...
İstanbul’da bina stokunun yüzde 99’u deprem gerçekleştiğinde pasta haline gelecek...
Gökdelen ve AVM çılgınlığı depremde halkın toplanacağı bir karış alan bırakmadı...
17 Ağustos Depremi’nden sonra parklara konulan deprem konteynerleri talan edildi, birinden bile eser yok...
Adalardaki 5 deprem istasyonundan 4’ü umursamazlığa kurban gitti...
Depreme hazır olmak bir yana, durum giderek içler acısı hale geliyor...
İlkellik, boş vermişlik, “salla gitsin” anlayışı iliklerimize kadar işlemiş...
Bu devleti idare edenlerden ne köy olur ne kasaba!..