“SARAYLA MÜZAKERE DEĞİL MÜCADELE EDİLİR” DİYEN KILIÇDAROĞLU NEDEN BÖYLE SESLENDİĞİNİ SÖZCÜ’YE ANLATTI...

23 Nisan Ulusal Egemenlik Çocuk Bayramı ve TBMM’nin 104. Kuruluş yıldönümü nedeniyle Meclis özel gündemle toplanırken, akşam da Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş bir resepsiyon verdi. Gerek özel gündemli toplantı, gerekse resepsiyonda, “yeni anayasa” başlığı öne çıkarken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in yapacağı görüşme takvimi de netleşti. Resepsiyonda, çay sohbetinde bir araya gelen Erdoğan ve Özel, gelecek hafta kapsamlı görüşme için randevulaştı. CHP lideri Özel, seçimden sonra Erdoğan’dan randevu isteyeceğini açıklamış, Cumhurbaşkanı Erdoğan da buna olumlu yanıt vermişti.

Önceki akşam... CHP’nin eski lideri Kemal Kılıçdaroğlu sosyal medya hesabından bir mesaj paylaştı: 

“Milyonlarca çocuğumuzun beslenme ve eğitim sıkıntısı çektiği, milyonlarca gencimizin, bırakın gençliğini yaşamayı, henüz ülkesinde deniz yüzü bile göremediği, milyonlarca anne, babanın geçim sıkıntısı içerisinde depresyona girdiği, milyonlarca emeklimizin ay sonunu getiremediği, torunlarına bile mahçup olduğu, milyonlarca sığınmacının ülkemizin demografik yapısını bozacak şekilde tehlike teşkil ettiği, doların 30 liranın üstünde olduğu, bir kuru ekmeğin 10 lira olduğu, icra dosyalarını istifleyebilmek için ek binaların kiralandığı bir ülkede; bu düzenin kurucusu sarayla müzakere edilmez, mücadele edilir..!

Bu paylaşım üzerinde Kılıçdaroğlu’nu aradım. 

CHP’nin 7’nci Genel Başkanı dedi ki: 

“Partiden tamamen bağımsız söylüyorum. Sade bir yurttaş olarak düşüncelerimi ifade ediyorum.  Bu kadar yoğun sorunların yaşandığı bir ülkede mesajımda da ayrıntıları saydım. Anayasada değişiklik örneğin. Ne yapılacak anayasada? ‘Değişiklik yapacağım’ diyor. Erdoğan’ın keyfi geldi diye anayasaya mı değiştireceğiz? Yapılan bütün değişiklikler Erdoğan’ın isteği üzerine oldu. Ülke tam anlamıyla felaketle karşı karşıya kaldı. Bunun neyini değiştirecek? Neresini değiştirecek? Rahatsız olduğu tek bir şey var: Namusu ve şerefi üzerine yemin etmişti herhalde bunu değiştirecek.

Kılıçdaroğlu, “Sarayın sorunlarını çözmek için siyaset yapmıyoruz” dedi.

“Kimse Erdoğan’ın işleyeceği suça ortak olmamalı”

Kılıçdaroğlu’na, “31 Mart sonrası kutuplaşmadan yumuşamaya yol alındı. Bu iyi değil mi?” sorusunu yönelttim:

Kutuplaşmadan çıkmanın yolu milletin refaha çıkmasıyla olur. Siz ya milletin tercümanı olacaksınız ya da... Emeklinin, işçinin, memurun, milyonlarca işçinin sorununu dile getireceksiniz, onların sorunlarını çözerseniz kutuplaşma da biter. Bütün o sorunlar bundan sonra daha da büyüyecek. Alınan, alınacak ekonomik kararlar icra dosyalarını daha da artıracak, işsizlik çok daha büyüyecek. Bakın; Erdoğan kendisine ortak arıyor! Sorumlulukları üstlenecek ortak arıyor. Ortak arıyor net! Ekonomide daha sert kararlar alacak. İşsizlik, fakirlik artacak, dolar yükselecek. Bu politikaları izlerken kendisine ortak arıyor. Nesini müzakere edeceğiz? Siz kimin temsilcisisiniz? CHP milletin temsilcisidir. Halkın sorunlarını çözmek için siyaset yapıyoruz, sarayın sorunlarını çözmek için değil. Kimse Erdoğan’ın işleyeceği bu suça ortak olmamalı. Erdoğan ekonomi de sert tedbirler alacak, Mehmet Şimşek sert tedbirler alacak. Aldığı tedbirlere, milleti perişan edecek tedbirlere kimsenin ortak olma hakkı yoktur.

SONUÇ: Evet... CHP’nin eski liderinin açıklamalarını okudunuz. 31 Mart yerel seçimlerinden sonra siyasette bir yumuşama var ve iki liderinin buluşması önemli. Burada CHP lideri Özgür Özel’e düşen şu: Beştepe’ye gitmeden önce hangi konu başlıklarını gündeme getireceğini açıklamalı ve şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşmalı.

İYİ Parti’de seçmen kimi başkan görmek istiyor?

Yarın İYİ Parti kongresi var. Üç aday, Koray Aydın, Musavat Dervişoğlu ve Tolga Akalın yarışacak. Kongre sonrası yeni kadrolarla yeni bir İYİ Parti oluşacak. 31 Mart seçimlerinde İstanbul, Ankara, İzmir’de başarılı sonuçlara ulaşan AREA’nın dün yayımlanan yeni araştırmasında İYİ Parti’yle ilgili bölüm dikkat çekici.

Okuyalım:

“Kurulduğu günden itibaren İYİ Parti’ye oy verdiğini belirtenlerin oranı yüzde 21.8 iken oy vermediğini belirtenlerin oranı yüzde 78.2. İYİ Parti’ye oy veren yüzde 21.8’lik seçmenin analizi; 55 yaş ve üzeri seçmenin yüzde 31.2’si, üniversite eğitim düzeyi seçmenin yüzde 28.2’si, Atatürkçü seçmenin yüzde 27.8’i, milliyetçi-ülkücü gelenekten gelenlerin yüzde 28.2’si kurulduğu günden itibaren İYİ Parti’ye oy verdiğini belirtmektedir.”

Peki AREA’nın anketine göre İYİ Partililer yeni lider olarak kimi görmek istiyor?

Bunun da yanıtı şöyle:

“İYİ Parti’de genel başkan kim olmalıdır sorusunda; Mehmet Tolga Akalın yüzde 22.2, Koray Aydın yüzde 21.3, Musavat Dervişoğlu yüzde 16.3 oy alıyor. Genel başkan seçilmesi halinde İYİ Parti’ye oy vermeyi sürdüreceklerini söyleyenlerin oranı ise Mehmet Tolga Akalın için yüzde 32.3, Koray Aydın için yüzde 32.0, Musavat Dervişoğlu için yüzde 29.2.”