Manisa Valisi haklı!..
Türbanlı kadınlara kelepçe takılması için ne diyor?..
“Suçluluğu sabit olmayan hiç kimsenin hele de toplumda çok olumlu bir imajla algılanan başörtülü bayanların böyle bir işleme tabi tutulmaları her kademede üzüntü yaratmıştır.”
Bütün mesele, “imaj” algısı...
Doğrudur, bu ülkede Cumhurbaşkanı’nın eşi türbanlı...
Başbakan’ın eşi türbanlı...
İçişleri Bakanı’nın eşi türbanlı...
Kürsüye çıkan yargıç türbanlı...
Muhtemelen kendi eşi de türbanlı...
Türkiye’nin dünyadaki imajı da bu zaten!..

* * *

Toplumda çok olumlu bir imajla algılanmasalar iktidara da gelemezlerdi!..
Bu sebeple Manisa Valisi Erdoğan Bektaş haklıdır!..
O fotoğrafı gören çoğu insan gibi, ben de “Eh şimdi kıyamet kopar” demiştim...
Tesettürlü kadınlar kelepçelenmiş götürülüyorlar, Türkiye’nin imajına tamamen ters bir görüntü...
Nitekim kıyamet iki türlü koptu...
Birincisi Manisa Emniyet Müdürü açığa alındı...
İkincisi, Vali Bey “imaj” açıklaması yaptı!..

* * *

Bir de soruyorlar, “Toplum nasıl oldu da bu kadar kutuplaştırıldı?” diye...
Her olayda, her uygulamada, her sözde bu ayrımcılık yapılarak...
İnsanlar ötekileştirilerek...
Vali Bey’in kelepçe takılması için, “suçu sabit olmayan” vurgusu yerindedir...
Cümlenin devamında “Hele de toplumda çok olumlu algılanan başörtülü bayanların” ifadesi ise günümüz gerçeğine uygundur!..

* * *

Türkiye’deki uygulamalara bakıyoruz...
Bir gösteri veya yürüyüşte gaz, tazyikli su, plastik mermi, coplama, genel olarak polis şiddeti, Türkiye’de alışılmış uygulama halinde...
Ona ek olarak, üniversiteli kızların, protestocu kadınların yerlerde sürüklenerek ters kelepçe takılması da hayatın olağan akışına uygun!..
Polisin genç kızların saçlarını eline dolayıp tartaklaması da öyle...
Peki onların suçu sabit miydi?..
Görüntüyü değiştirelim ve hepsinin başını bağlayalım...
Ne olacaktı?..
“Suçu sabit olmayan, toplumda çok olumlu algılanan başörtülü bayanlar” olacaktı...

* * *

Ülkedeki bölünme, ötekileştirme sadece siyasi iktidarın marifetiyle gerçekleşmedi...
Bazı valiler, emniyet müdürleri, kaymakamlar, okul müdürleri, bazı rektör ve dekanlar, belediyeler ve yandaş yazarlar eliyle de Türkiye karpuz gibi ortadan ikiye bölündü!..
Manisa Valisi’ne muhabir arkadaşlar ulaşıp tepkiler karşısında ne söyleyeceğini sormuşlar...
Cevap imaja uygun:
“Bir şey söylemek istemiyorum”
Ne söylesin, takdir Cumhurbaşkanı’na, Başbakan’a, İçişleri Bakanı’na ait...
Ve hepsinin olumlu imaja sahip eşleri var..

Buldumcuk!..


Bugüne kadar böylesi ne Türkiye’de, ne de başka bir ülkede görüldü...
Tazesi ile eskisiyle AKP’nin vekilleri, Meclis’i Çarşamba Pazarı’na, panayır yerine çevirdiler...
Kimi elinde baklava tepsisi, kimi lokum kutuları, kimi leblebi torbaları, kimi çikolatalarla kayıt yaptırmaya gittiler...
Bazıları şimşir kaşık dağıttı, bazıları Meclis bahçesinde ocak yaktı katmer pişirip yedirdi.
Bir AKP’li vekilin eşi de kocasına sekreter seçmek için adayları mülakata aldı, hiçbirini beğenmedi!..
Rahmetli anneannem bu gibilere “Buldumcuk oldular” derdi...
Elde ettiği şeyin görgüsüzlüğü anlamında...
Eski yılların ağırlığına bakın, şimdikilerin hafifliğine...
Milletvekili seçildiler sevindirik oldular!..