Gidip de; “Biliyor musunuz Tüketici Güven Endeksi gerileyerek 64,4 düzeyine indi. Bu, son altı yılın en kötü seviyesi...” desem pek bir şey ifade etmez. Nihayetinde bir sayı... Gelin size konuyu açarak anlatayım. Merkez Bankası ile İstatistik Kurumu ortaklaşa anket düzenliyorlar. İnsanlara soruyorlar; “Sence gelecek bir yılda işsiz sayısı ne olacak? Artar mı, düşer mi?”
Cevap verenler zaten uzun zamandır kötü olacak, işsizler artacak diyorlar. Yine de bu kötümser havayı onaylayanların sayısı bu ay bir önceki aya göre yüzde 6.3 oranında artmış.
Soruyorlar; “Peki senin ve ailenin önümüzdeki yıl içinde para biriktirme imkânın olur mu? Para artırıp tasarruf edebilir misiniz?”
Cevap vahim; “Yok efendim nerede!” Karamsarların sayısında bir önceki ay cevaplayanlara göre yüzde 17,5 oranında artış var. Yani umut kalmamış.

İYİMSERLİK AZINLIKTA

Bırakın tasarruf etmeyi, durumlarının daha da kötüleşeceğine inananların sayısında da yüzde 1,6 artış kaydedilmiş.
“Peki, güzel kardeşim ekonomi nasıl olur? Sen bize onu söyle...” diyorlar. Önceki aya göre azınlık iyimserlerden, çoğunluk kötümserliğe yüzde 5 oranında kayış var. Belli ki moraller iyice bozulmuş. Yarınlarına güvenmiyorlar. Ürküyorlar. Tedirginler.
Şimdi gelelim şu Tüketici Güven Endeksi oranına... Kaça inmişti? Şubat ayında 68,06 olan endeks mart ayında 64,39 olmuştu. Neye göre? Kıyaslamak lazım. Kıyaslayalım o zaman... Kimle kıyaslayalım? Hedefimiz Avrupa Birliği değil mi? Krizde olduğu söylenen Avrupa ile kıyaslayalım... Aynı Güven Endeksi Avrupa’da 105,1 çıkıyor. Onlar gayet iyimser ve mutlu görünüyorlar.

İRTİFA KAYBEDİYORUZ    

Dedim ya; “Eylül 2008’in tüketici güven endeksinin altına geriledik” diye... Zira sonrasında da 2009 krizi geldi... Demek insanlar durumun kötüye gittiğini hissediyorlar. Yanılmıyorlar da!
Şöyle ki; Hazır 2008 yılını örnek gösterdim, o yıldan devam edelim. Türkiye’deki brüt rezervlerin kısa vadeli borcumuzu karşılama oranına bakalım.
2008 yılında ülkenin 1 liralık kısa vadeli borcuna karşın 1.79 liralık döviz rezervimiz varken, bugün 1 liralık kısa vadeli borcumuza sadece 96 kuruşluk döviz rezervimiz var. Yetmiyor. Satsak savsak, başka borç bulsak ucu ucuna ödeyebiliriz ama ya sonra? Tam saatli bomba!
Çok hızlı irtifa kaybediyoruz. İçinde bulunduğumuz kısır döngüden burnumuzu kaldıramazsak çakılacağız. Kulaklarını tıkamamış, algıları açık olanlar için alarm zilleri çalıyor. Dikkat!