İnanın, duydukça, okudukça tüylerimiz ürperiyor, midemiz bulanıyor!
Nedir bu kadın cinayetleri?
Nedir bu vahşet?
Kadın dövmek, kadın öldürmek erkeklik midir?
En geri, en yabani ülkelerde bile kadınlara bu kadar şiddet
uygulanmıyor.
Kadına şiddetin ardı arkası
kesilmiyor.
Artık bu ülkenin bir erkeği
olmaktan utanır hale geldim.

* * *
Türkiye’de kadınlara bir darbe de Anayasa Mahkemesi’nden geldi. Resmi nikah kıymadan imam nikahı yaptıranlara ve bu nikahı kıyan imamlara 6 aya kadar hapis cezası öngören yasayı 4’e karşı 12 oyla iptal etti.
Anayasa Mahkemesi’nin bu kararıyla Türkiye’de imam nikahı tamamen serbest hale geldi. Bu, Türk kadınına indirilen bir darbedir. Sadece dini nikahla evlenip çoluk çocuk sahibi olan kadınlar, kocalarının ölümü halinde mirastan hiçbir pay alamıyorlar!

* * *
Türkiye’de, şimdiye kadar yasak olmasına rağmen imam nikahı ile evlendirilen on binlerce kadın var. Şimdi imam nikahı serbest bırakılınca ne olacak dersiniz? On binler, yüz binler ya da milyonlar olacak demektir.
Birçok Anadolu ilinde, ya da büyük şehirlerin varoşlarında aileler küçük yaştaki kızlarını imam nikahı ile evlendirecek ve milyonlarca kadın, Medeni Kanun’un sağladığı tüm haklardan, miras ve güvencelerden yoksun kalacak.
Anayasa Mahkemesi, kaş  yapayım derken göz çıkardı!
Yazık!

İşgaldeki 16 Türk adası
ve Deniz Kuvvetleri

Geçtiğimiz hafta içinde Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bostanoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir brifing verdi.
Salih Reis firkateynindeki brifingde komutan, deniz kuvvetlerimizi överek:
Son iki yılda toplam 42 tatbikat yapıldı.
Savaş gemilerimiz, bir yıl içerisinde 220 bin saat seyir, deniz karakol uçaklarımız ve helikopterlerimiz ise 180 bin saat uçuş yaptı” diye anlattı.
Bütün bunlar güzel elbette...
Deniz Kuvvetlerimizin gücüyle iftihar ettik. Ancak...
Kafamıza takılan ciddi bir     soru var.
Yunanistan’ın Ege Denizi’nde işgal ettiği 16 Türk adası aklımıza gelince düşüncelerimiz bulanıyor, aklımız karışıyor.

* * *
Deniz Kuvvetlerimiz güçlü olmasına pek güçlü de, Ege Denizi’nin ortasındaki o adaları niye koruyamıyoruz? Neden 16 adamızda işgalci Yunanlıların bayrağı dalgalanıyor?
Eğer, kendi topraklarımızı koruyamayacaksak güçlü olmamızın ne anlamı var?
Elin oğlu, Türk adalarını göz göre göre işgal ederken kılımızı bile kıpırdatmadıktan, bu işgallere sessiz kaldıktan sonra bu kadar tatbikat yapıp, emek, yakıt ve para harcamak da niye? Yazık değil mi bu kadar masrafa?
Kendi kendimize “Biz şöyle güçlüyüz, böyle güçlüyüz” diye anlamsız bir şekilde propaganda yapıyoruz. Kullanmadıktan sonra bu güç neye yarar ki?

Tebessüm

Bazı şeyler vardır ki
izah edilemez!

Çiftçinin biri meyhanede oturmuş deli gibi içerken arkadaşı gelir ve:
“Hey, bu güzel günde niye ayyaşlar gibi oturup içki içiyorsun ki?” der.
Çiftçi “Bazı şeyler vardır ki açıklanamaz” diye inler. Arkadaşı sorar:
“Bu kadar kötü olan şey ne?”
“Bugün oturmuş bizim ineği sağıyordum. Kova tam dolmuştu ki, sol ayağıyla bir tekme attı kova devrildi...”
“Tamam da buna bu kadar üzülmeye değer mi?”
“Bazı şeyler vardır ki, açıklanamaz!”
“Anlat sen... Sonra ne oldu?”
“Ben de bir ip aldım ve ineğin sol ayağını yandaki direğe bağladım.”
“Sonra?”
“Tekrar oturup sağmaya devam ettim. Kova tam dolmuştu ki, bu defa sağ ayağıyla tekme attı ve kova yine devrildi.”
“Yine ha?”
“Bazı şeyler vardır ki, açıklanamaz!”
“Peki sonra ne oldu?”
Ben de başka bir ip alıp sağ ayağını yandaki direğe bağladım. Tekrar sağmaya başladım. Kova tam dolmuştu ki, aptal inek bu kez de kuyruğuyla bir kova sütü devirdi.”
“Hımmm, kötü yaa!”
“Bazı şeyler var ki açıklanamaz.”
“Sonra ne yaptın?”
“Ben de başka bir ip aradım ama bulamayınca belimdeki kemeri çıkarıp ineğin arkasına dolandım ve kuyruğunu tavana bağladım. Tam o sırada, kayışsız kalan pantolonum düştü ve ben donla ineğin arkasındayken karım içeri girerek bizi o halde gördü... Evet, bazı şeyler vardır ki izah edilemez!”

Günün Sözü

Einstein’e göre,ahmaklık da uzay kadar sonsuzdur!