Baş­ba­kan Yar­dım­cı­sı, An­ka­ra Bü­yük­şe­hir Be­le­di­ye Baş­ka­nı­’y­la il­gi­li id­di­alar­da bu­lu­nur­ken, “100 mad­de sa­ya­ca­ğı­nı­” be­lir­ti­yor. Ya­ni bil­di­ği 100 ko­nu­da usul­süz­lük, yol­suz­luk ya­pıl­mış. Bun­la­rın doğ­ru olup ol­ma­dı­ğı­nı kim or­ta­ya ko­ya­cak? Ya cum­hu­ri­yet sav­cı­sı, ya da bu ko­nu­da in­ce­le­me-so­ruş­tur­ma ya­pı­lır­sa mül­ki­ye mü­fet­ti­şi... Sav­cı­lık eğer cid­di bir so­ruş­tur­ma ya­par­sa, asıl iş po­li­se dü­şer.
17-25 Ara­lık so­ruş­tur­ma­sın­dan son­ra po­li­sin gö­zü­nü öy­le bir kor­kut­muş­lar ki, AK­P’­li­ler­le il­gi­li yol­suz­luk id­di­ala­rı­nın üze­ri­ne as­la gi­di­le­mez. Bu ül­ke­de yol­suz­luk­la­rın üze­ri­ne gi­den ka­mu gö­rev­li­le­ri­nin ba­şı­na ge­ti­ril­me­dik olay kal­mı­yor.


2014’te sa­de­ce 6 ope­ras­yon
Em­ni­yet men­sup­la­rı “yu­ka­rı­yı­” iyi okur. Dev­le­tin üst ka­de­me­sin­de­ki ge­liş­me­le­ri ya­kın­dan iz­ler ve ona gö­re şe­kil­le­nir­ler. 17-25 Ara­lık so­ruş­tur­ma­la­rın­dan son­ra bu ko­nu­la­rın üze­ri­ne gi­dil­me­di­ği­ni ra­kam­lar da or­ta­ya ko­yu­yor. İçiş­le­ri Ba­ka­nı ya da Em­ni­yet Ge­nel Mü­dü­rü Ce­la­let­tin Le­ke­siz, Ka­çak­çı­lık ve Or­ga­ni­ze Suç­larla Mücadele Daire Başkanı Or­han Öz­de­mir, il em­ni­yet mü­dü­rü­nü ya da or­ga­ni­ze suç­lar şu­be mü­dü­rü­nü ara­yıp, “A­man yol­suz­luk­la­rın üze­ri­ne git­me­yin, sa­kın ope­ras­yon yap­ma­yı­n” de­mez. Ama em­ni­yet mü­dür­le­ri yol­suz­luk ope­ras­yon­la­rı yap­ma­ma­la­rı­nın ge­rek­ti­ği­ni bi­lir. He­le işin için­de ik­ti­dar par­ti­si­ne ya­kın olan­lar var­sa as­la o ope­ras­yon ya­pı­la­maz.
Ope­ras­yon­lar di­be vu­run­ca, siz de sa­kın “yol­suz­luk ya­pıl­ma­dı­ğı için ope­ras­yon ya­pıl­mı­yo­r” de­me­yin. Ül­ke­de yol­suz­luk id­di­ala­rı­nın bo­yut­la­rı­nı he­pi­miz tah­min edi­yo­ruz. Olup bi­ten­le­ri du­yu­yo­ruz. An­cak bun­lar ope­ras­yo­na dö­nüş­mü­yor. 2013 yı­lın­da bü­yük öl­çek­li 232 yol­suz­luk so­ruş­tur­ma­sı ya­pıl­ma­sı­na kar­şın, 2014 yı­lın­da ope­ras­yon sa­yı­sı 6’ya in­miş.
An­la­şı­lı­yor ki, po­lis “ba­şı be­la­ya gi­re­r” dü­şün­ce­siy­le yol­suz­luk­la­rın üze­ri­ne gi­de­mi­yor. Hoş, po­lis git­mi­yor da, cum­hu­ri­yet sav­cı­sı gi­di­yor mu? Ar­tık ope­ras­yon­la­rın giz­li­li­ği de kal­ma­dı. Eğer, bir so­ruş­tur­ma­ya baş­la­na­cak­sa bu­nun her aşa­ma­sı il va­li­si­ne, içiş­le­ri ba­ka­nı­na bil­di­ri­li­yor. Böy­le bir or­tam­da AK­P’­li bir iş ada­mı­na yö­ne­lik ope­ras­yon ya­pı­la­bi­lir mi? Ya da ya­pı­la­cak­sa bu ope­ras­yon­dan bir so­nuç alı­na­bi­li­nir mi?


Po­li­sin “ma­vi ses­siz­li­ği­”
Son dö­nem­ler­de uyuş­tu­ru­cu ya­ka­lan­ma­sın­da da po­li­sin es­ki gü­cü­nün ol­ma­dı­ğı an­la­şı­lı­yor. Yet­ki­li­le­re sor­du­ğum­da, “U­yuş­tu­ru­cu şim­di da­ha çok Ka­ra­de­niz ro­ta­sı kul­la­nı­la­rak gö­tü­rü­lü­yor. O yüz­den ya­ka­la­ma­lar azal­dı­” gö­rü­şün­de...
Bir­leş­miş Mil­let­le­r’­in, Tür­ki­ye­’nin uyuş­tu­ru­cuy­la ye­ter­li mü­ca­de­le et­me­di­ği­ne iliş­kin ra­por­la­rı yok sa­yı­lı­yor da, ba­şa­rı­lı gös­te­ri­len bö­lüm­ler ki­tap­çık­la­ra ak­ta­rı­lı­yor. Sor­mak ge­re­kir, 2014 yı­lın­da ya­ka­la­nan uyuş­tu­ru­cu mik­ta­rı ni­çin açık­lan­mı­yor? Her yıl ki­tap­çık bas­tı­rıp biz­le­ri de bil­gi­len­di­ren Emniyet şim­di ni­çin giz­li­yor?
Hem o ka­dar giz­le­ni­yor ki, ka­ra­kol­lar­da, po­lis mer­kez­le­rin­de “hır­sız­lı­k” baş­vu­ru­su bi­le alın­mak is­ten­mi­yor. Çün­kü hiç­bir amir ken­di böl­ge­sin­de hır­sız­lı­ğın bü­yük bo­yut­lar­da ol­du­ğu­nun bi­lin­me­si­ni is­te­mez. Böl­ge­sin­de­ki “ai­le içi şid­de­t” ka­yıt­la­ra “dar­p” ola­rak ge­çi­ri­lir. Mil­let­ve­kil­le­ri­nin so­ru öner­ge­le­ri­ne bi­le hır­sız­lık ra­kam­la­rı bil­di­ril­mi­yor. Yö­nü­nü, hep Do­ğu ül­ke­le­ri­ne dö­nen bir ya­pı oluş­tu­ru­lu­yor.
Ulus­la­ra­ra­sı top­lan­tı­lar­da, 18 ya­şın­dan kü­çük­le­re kö­tü mu­ame­le ko­nu­su ele alın­dı­ğın­da, yet­ki­li­le­ri­miz bu ko­nu­da ba­şa­rı­lı olun­du­ğu­nu an­la­tı­yor. Ama top­lum­sal olay­lar­da 18 ya­şın­dan kü­çük­le­rin po­lis kur­şu­nuy­la, gaz fi­şek­le­riy­le öl­dü­rül­dü­ğü di­le ge­ti­ril­mez. Yet­ki­li­le­re, “Pe­ki 18 ya­şın­dan kü­çük­le­re kö­tü mu­ame­le­den kaç po­lis hak­kın­da so­ruş­tur­ma açıl­dı?” di­ye so­rul­du­ğun­da “ma­vi ses­siz­li­k” ya­şa­nır. Po­li­sin, po­li­sin su­çu­nu ört­me­si­ne “ma­vi ses­siz­li­k” de­nir.


Bir to­kat da, ya­sa­yı çı­ka­ran­la­ra
TBMM’­den ge­çen “İç Gü­ven­lik Pa­ke­ti­”n­de, en ra­hat­sız eden ko­nu­la­rın ba­şın­da  mül­ki ida­re ami­ri­nin is­te­ğiy­le po­li­se “key­fi göz al­tı­”lar yap­tı­ra­bil­me­si ol­du. Bu­gün de, cum­hur­baş­ka­nı, baş­ba­kan bir il’­e gi­de­ce­ği za­man pro­tes­to ede­bi­le­ce­ği tah­min edi­len genç­ler bir ba­ha­ney­le gö­zal­tı­na alı­nı­yor.
Olay mey­da­na gel­dik­ten son­ra gö­zal­tı­na alın­dı­ğı za­man “bü­yük­le­rin­de­n” laf işi­te­cek­le­ri­ni bil­dik­le­ri için gö­zal­tı­lar olu­yor. Yet­ki­li ma­kam­da olan­lar po­li­se, “Kar­de­şim siz bu in­san­la­rı na­sıl gö­zal­tı­na alır­sı­nız?” di­ye sor­maz. Açık­ça­sı alt ka­de­me, “yu­ka­rı­ya­” gö­re şe­kil­le­nir. Bu­nu bir em­ni­yet yet­ki­li­sin­den din­le­dim. “Pe­ki bun­lar ya­pıl­maz­sa ne olur?” di­ye sor­du­ğum­da, mü­dü­rün gö­rev­den alı­na­ca­ğı­nı an­lat­tı. Açık­ça­sı ye­ni ya­sa­nın bu­gün­kü zih­ni­yet ve ira­dey­le doğ­ru oran­tı­lı ol­du­ğu­nu be­lirt­ti. “Zih­ni­yet fark­lı ses­le­ri yok et­mek­se, bu amaç için dört dört­lük bir ya­sa TBMM’­den ge­çi­ril­di­” de­di.
Hu­kuk ve gü­ven­lik nos­yo­nu­na sa­hip olan he­men hiç kim­se bu ya­sa­yı sa­vun­ma­dı. İle­ri­de çok bü­yük sı­kın­tı­la­ra se­be­bi­yet ver­di­ğin­de, o ya­sa­yı sa­vu­nan­la­rın he­men hiç­bi­ri ar­ka­sın­da dur­ma­ya­cak. Va­li­ye ad­li kol­luk yet­ki­si Ku­zey Ko­re­’de, Su­ri­ye­’de, İra­n’­da var. Pe­ki bun­lar AB­D’­de, İn­gil­te­re­’de, Al­man­ya­’da ve di­ğer Ba­tı ül­ke­le­rin­de ni­çin yok? Ba­tı ül­ke­le­rin­de de ön­le­me gö­zal­tı­la­rı olu­yor ama unut­ma­ya­lım, yet­ki­le­rin de de­ne­ti­mi var. Kon­trol­süz bir or­ta­ma gi­ri­lir­ken o ya­sa­yı çı­ka­ran­lar da bil­me­li ki bir top­lum­sal olay­da bir to­kat da ken­di­le­ri­ne atı­la­bi­lir!