Dönemin Düşişleri, pardon Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na göre, Ortadoğu’da taşlar yerinden oynayacak, coğrafyanın en büyük oyun kurucusu, AKP’nin yeni Türkiye’si olacaktı.
Bu topraklardaki harita değişikliği sırasında Osmanlı Devleti küllerinden doğacak, AKP eliyle ihya ve inşa edilecekti.
Kısacası Ortadoğu’da artık her şey bizden sorulacaktı.
Öyle ki, Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu’ndan habersiz rüzgar esmeyecek, yaprak bile kımıldamayacaktı!
* * *
Karar verilmişti:
Kuzey Afrika’dakilerden sonra Suriye’deki eli kanlı
diktatör de devrilecekti.
Beşar Esad ya gidecek, ya gidecekti!
Onun yerine Müslüman Kardeşler (İhvan)
gelecekti.
Esad en geç iki ay içinde paket edilecekti!
İki ay sonra namaz kılmak için Şam’daki Emeviye
Camisi’ne gidilecekti.
Hayaller hep böyleydi!
* * *
Kollar sıvandı, hazırlıklar yapıldı, iç savaşın işareti verildi.
Daha önce “Kardeşim Esad” olan adı, “Düşmanım Esed”e dönüştürülen Suriye liderini bir an önce düşürebilmek için dört koldan harekete geçildi.
Ona karşı savaşan güçlere AKP tarafından her türlü eğitim ve lojistik desteğin yanı sıra, para ve silah bile verildi.
Yüzbinlerce masum insan, bu hayal uğruna canlarından edildi.
Gözlerin karardığı hayal
koşusunda IŞİD denilen kelle avcısı güruhla bile kol kola
girildi.
Sakin Suriye toprakları her taraftan açılan ateşler sonucunda adeta cehenneme çevrildi.
Milyonlarca insanın yerini yurdunu bırakıp can havliyle kaçtığı ülkede hayatların yanı sıra zengin kültürel miras ve tarih de vahşi ellerce talan edildi.
* * *
Sevgili okurlarım,
Yönetim “Kardeşim Esad”ın elindeyken sınır komşumuz Suriye
Devleti’ydi.
Peki ya bugün?
Esad güçleri gitti, onların bıraktığı yaklaşık 800 kilometrelik hatta PYD yerleşti.
Bizimkiler hayal peşinde koşarlarken, senaryonun asıl yazarı küresel gücün ve onun Ortadoğu’daki mutemedi İsrail’in onayı doğrultusunda Kobani’den sonra Tel Abyad’a da PYD bayrakları çekildi.
Böylece Kürtlerin Akdeniz’e ulaşmalarıyla devam edecek Büyük Kürdistan’ı inşa etme aşamasına
geçildi.
* * *
Oysa ne diyordu dönemin Düşişleri, pardon Dışişleri Bakanı Davutoğlu?
Ortadoğu’yu yeniden biz kuracağız. Köklü tarihi ve kültürel bağımızın olduğu coğrafyadaki kardeşlerimizle el ele vererek Osmanlı’yı yeniden biz inşa edeceğiz...”
Nereden nereye değil mi?
O hayalden geriye ne kaldı biliyor musunuz?
Yerini, yurdunu terk edip can havliyle ülkemize sığınan milyonlarca masum insanın yarattığı sorunlar, koskoca Türkiye Cumhuriyeti’nin yitip giden saygınlığı ve stratejik önemi, bir de sakallarını Suriye’de bırakarak kaçan binlerce IŞİD’li kelle
avcısı!..
Yazık, çok yazık!..