Seneler evvel “şok” diye bi televizyon programı vardı. “Playboy yıldızı Anna Nicole Smith haftada bir gün sırf zevk için Edirne genelevinde ücretsiz hizmet veriyor” diye haber yaptılar. Kapıda kuyruk oldu iyi mi... Edirne valisi ertesi sabah Anadolu Ajansı aracılığıyla resmi açıklama yaptı, “burada öyle bir hanım çalışmamaktadır” dedi.

*

Halbuki... Mizah programıydı. Özel televizyon furyasıyla başlayan abuk sabuk sansasyonel habercilikle alay ediyorlardı. Başında ve sonunda bangır bangır “bu bir şaka programıdır, olaylar kesinlikle gerçek değildir, lütfen inanmayın” diye anons yapıyorlardı.

*

“Çevireceğiniz numaradan önce Alexander Graham Bell’in doğum tarihini tuşlarsanız, telefonla bedavaya görüşebilirsiniz” diye haber yaptılar. O zamanlar Telekom yoktu, PTT’nin santralı kilitlendi. Kimisi “sadece yılı mı tuşlayacağız, gün ve ay’ı da tuşlayacak mıyız?” diye soruyordu, kimisi de “denedim olmadı, benim telefon galiba arızalı” diye şikayette bulunuyordu. PTT resmi açıklama yapmak zorunda kaldı, “böyle bir uygulamamız yoktur.”

*

Adnan Menderes’in başbakanlığı döneminde çok gizli bir projeyle uzaya gönderilen, ancak, ödenek yetersizliği nedeniyle maalesef geri getirilemeyen Türk astronotun oğlunu canlı yayına çıkardılar! Sayın ahalimiz iki göz iki çeşme ağlamaktan helak oldu. Talihsiz yavrucağa maddi yardım toplamak için kampanya başlatmaya kalkışanlar oldu.

*

“Aynaya saç spreyi sıkın, televizyonu aynadan seyredin, bu şekilde şifreli kanalın şifresi kırılıyor” haberi yaptılar. “Ekranda çiçek gösterdiğimizde, 10 santim yaklaşın, çiçek kokusu duyacaksınız” haberi yaptılar. “Klozetten çıkıp, popo ısıran yaratık” haberi yaptılar, korkudan günlerce lazımlık kullananlar oldu. “Limuzinle dolaşan sahtekar dilenci” haberi yaptılar, sokaklarda dilenciler yumruklandı.
Helikopterle UFO kovaladılar.
İguana çorbası tarifi verdiler.

*

Kırık bir radyo parçasını mucize cihaz diye gösterdiler, “sigara paketlerindeki parlak ambalaj kağıtlarında gümüş var, İtalya’da icat edilen bu cihazla ayrıştırabilirsiniz” deyip, tüplü müplü deney yaptılar. Uyanık girişimcinin biri, malı mülkü sattı, belediyenin çöp ihalesini aldı, adı geçen İtalyan firmasını aradı, böyle bir İtalyan firması olmadığını öğrenince de, tabancayla programın setini bastı.

*

169 hafta yayınlandı.
Çok zor oldu ama, 169 hafta sonra nihayet yalan olduğu anlaşıldı, izlenme oranı düştü, yayından kaldırıldı.

*

Kabataş yalanı...
Henüz 88 hafta önce vizyona girdi.
Yerel seçimde kullanıldı, cumhurbaşkanlığı seçiminde kullanıldı, haziran seçiminde gene kullanılıyor, şimdilik anca 104 hafta ediyor.
Düpedüz yalan olduğunun idrak edilmesi teee 2019 senesindeki seçime kadar dayanmasa bile, en az bir referandum daha kaldırır.