Erzurum'daki Atatürk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Ömer Çomaklı, önümüzdeki Haziran ayında yapılacak seçimlerde rektörlüğe aday olduğunu açıkladı. Atatürk Üniversitesi'nin 'Milli Görüşçü' rektör adayı yönetim anlayışının temelinde kul hakkının referans olduğunu belirtti.


Rektör Yardımcısı ve Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Çomaklı (solda), Atatürk Üniversitesi rektörlüğüne aday oldu.  Prof. Dr. Çomaklı'ya İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Nihat Yatkın (sağda) eşlik etti. FOTO:DHA


Atatürk Üniversitesinin 16'ncı rektörlüğü için 40 kadar aday, nabız yoklarken Rektör Yardımcısı ve Mühendislik Fakültesi, Makine Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Ömer Çomaklı adaylığını açıkladı. Son rektör Prof.Dr. Hikmet Koçak, 2 dönemden bu yana rektörlük yaptığı için seçimlere giremiyor.

Milli Gençlik Vakfı'nın yönetiminde bulunduğunu, merhum Necmettin Erbakan'ın emriyle Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi'ni kurduğunu anlatan Prof.Dr. Çomaklı, "İlim Yayma Cemiyeti Erzurum Şube Başkanlığını yürüttüm. Arkadan 28 Şubat geldi. Bizi bir miktar örseledi. Bir takım soruşturmalar geçirdik. Ama asla üniversitede particilik, grupçuluk, cemaatçilik yapmam" dedi.

İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Nihat Yatkın ile birlikte basın toplantısı düzenleyen 54 yaşındaki Prof.Dr. Çomaklı , öğretim üyelerinden oluşan, düşünce olarak kendilerine yakın 137 delege belirlediklerini, 3 aday adayı olarak seçim yaptıklarını, 112 oyun kullanıldığı seçimlerden birinci çıktığını bildirdi.

"AKP ADAYI DEĞİLİM GİDİP AKP'YE SÖYLEDİM"

Ön seçime katılan adaylar ve delegelerin desteğini aldığına işaret eden Prof.Dr. Ömer Çomaklı, şunları söyledi:

"Erzurum'daki çeşitli toplum kuruluşlarında görev aldım. Milli Gençlik Vakfı yönetiminde de bulundum. Rahmetli Erbakan hocanın emriyle Ekonomik Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) Erzurum şubesini kurdum, uzun süre onun başkanlığını yaptım. Bu arada İlim Yayma Cemiyeti Erzurum şubesi başkanlığını yürüttüm. Arkadan 28 Şubat geldi. Bizi bir miktar örseledi. Normalde 2000 yılında profesör olmam gerekirken 2002 yılında profesörlük kadrosu verildi. Bir takım soruşturmalar geçirdik. Biz geldiğimiz gelenek o. Ama asla üniversitede bir particilik, bir grupçuluk. Ben Ak Parti adayı değilim. Gidip Ak Partiye söyledim. Ben MHP'nin de adayı değilim. Ben Memur-Sen'e, Eğitim-Sen'e de gittim. Dolayısıyla asla bir grupçuluk, bir cemaatçilik yapmam. Benim bir gelenekten gelmem, zaten bizim geldiğimiz gelenek o anlamda grupçuluğa engel. Çünkü benim bir defa yönetim anlayışımın temelinde kul hakkı referans. Asla kul hakkına, insan hakkına girmeyeceğiz. Tamamen başarıya, tamamen liyakate, tamamen üniversitemize katacağı değere, o insanın bilimsel yönüne değer vereceğiz. Onu ön plana çıkaracağız."DHA