Türk Silahlı Kuvvetleri ve Koalisyon Hava Kuvvetleri tarafından Suriye'nin Halep kentine bağlı Cerablus bölgesinin terör örgütü IŞİD'ten temizlenmesi amacıyla askeri harekât başlatıldı. Tanklar sınırı geçerek IŞİD mevzilerini ateş altına aldı. Jetler ise havadan IŞİD hedeflerini vuruyor. TOPÇU ve ÇNRA ile de tespit edilen hedeflere atışlar yapılıyor.

MEHMETÇİK GİRMEDİ


Operasyonun ilk dakikalarında Özel Kuvvetler'e ait unsurların sınır ötesine geçtiği iddia edilmişti ancak daha sonra bu iddialar yalanlandı. Kara birliklerinin sınır ötesine 'şimdilik' geçmediği öğrenildi.

FOTO:DHA - F-16'lar Cerablus'u böyle vurdu. FOTO:DHA - F-16'lar Cerablus'u böyle vurdu.

METE YARAR: ABD'NİN YAPTIĞININ AYNISINI YAPIYORUZ


Harekatın ilk saatlerini değerlendiren güvenlik uzmanı Mete Yarar "Aslında olan şey ABD'nin yaptığının aynısı. ABD bölgede YPG ile nasıl operasyon düzenliyorsa biz de aynısı yapıyoruz. Havadan ve tank atışlarıyla bölgeyi vuruyoruz sınır ötesinde ise ÖSO unsurlarını kullanıyoruz. ABD; YPG ile Membiç'i nasıl aldıysa biz de ÖSO ile Cerablus'ta aynısı yapıyoruz" dedi.  ÖSO'nun sayısal varlığının yeterliliği konusunda tereddütlerin olduğunu belirten Yarar operasyonun bundan sonraki safhasına dikkat çekti.

Cerablus Türkiye açısından oldukça kritik bir noktada Cerablus Türkiye açısından oldukça kritik bir noktada

"ÇOBANBEY DAHA ÖNEMLİ"


Operasyonun sadece Cerablus'a yönelik olduğu düşüncesinin yanlış ve yanıltıcı olduğunu belirten Yarar, "aldığım ilk bilgilere göre Çobanbey alınmış ve operasyon Çobanbey ile Cerablus arasında yoğunlaştırılmış durumda. Çobanbey konumu itibariyle Cerablus'tan daha önemli. Cerablus zaten Türkiye için çok strajetik durumda. Şu ana kadar olanlar operasyonun ilk safhası. Bundan sonraki safhalar için ise soru işaretleri var. Bir yerin alınması kadar sonra oraların nasıl elde tutulacağı daha önemli bir konu" diye konuştu.

 

ABDULLAH AĞAR: BİZİM DEĞİL ÖSO'NUN OPERASYONU


Güvenlik uzmanı Abdullah Ağar da Fırat Kalkanı Harekatı için " bu operasyon bize ait bir operasyon değil bir ÖSO operasyonudur" yorumunda bulundu.

YPG’nin Menbiç’i ele geçirmesini, Menbiç’ten kaçan IŞİD militanlarının büyük yoğunluğunun Bab ile birlikte Cerablus’a kaçmasını, Kilis ve Karkamış’a atılan Katyuşa-Grad ve Havan mermilerini ve kanlı Gaziantep saldırısını harekatın 'nedenleri' olarak sıralayan Ağar "Bu noktada bu operasyon pek çok ilki, farklı-dozajı yüksek etkiyi/desteği içinde barındırıyor. Hava Kuvvetlerimiz yoğun destek veriyor, sınırda konuşlu ateş destek vasıtalarımız çok güçlü destek veriyor, operasyonu yapacak ÖSO unsurlarının büyük kısmı Türkiye üzerinden geçiş yapacak, IŞİD’in açtığı hendek ve tüneller, döşediği mayın-EYP-GPD (gelişmiş patlayıcı düzenekleri)-bubileri temizlemek ve geçiş koridorları açmak için Türkiye’nin iş makinaları ve konuyla ilgili diğer imkan ve kabiliyetleri devreye girecek. Özel kuvvetler operasyona destek verecek. ÖSO’nun ihtiyaç duyduğu lojistik destek Türkiye üzerinden sağlanacak" dedi.

ÖZEL KUVVETLER İDDİASI


Özel kuvvetlerin bölgeye girdiği iddialarına ilişkin "Özel kuvvetler her zaman girer çıkar zaten" yorumunda bulunan Ağar "özel kuvvetlerin buradaki görevleri; keşif gözetleme, hedef tespiti ve hedef tarifi /noktalama (özellikle savaş uçaklarına) ve kontrol ve koordinasyondur" diye konuştu.

OPERASYUNUN ANLAMI


Ağar operasyonun anlamını ise şu sözlerle anlattı "Kilis’in kuş uçumu 30-40 doğusunda ve Suriye tarafında yer alan ve Suriye’nin kuzeyindeki en büyük Türkmen beldesi olan Çobanbey’i (RAİ Bölgesi) IŞİD’in elinden almak maksadıyla 7 Nisan’da Ahrar-u Şam, Feylak-u Şam, Sultan Murat ve Muhtasam Tugayları tarafından ortak bir operasyon yapıldı. Türkiye’ye yakınlığıyla bilinen bu grupların yaptığı bu ortak operasyon sonucunda Çobanbey IŞİD’in elinden alındı. Böylece Azez-Cerablus arasındaki Türkiye’ye paralel 90 km’lik hatta bu unsurlar ciddi bir kazanım elde etmiş olacaklardı. Ancak işler istedikleri gibi gitmedi. Çobanbey’i sadece 4 gün ellerinde tutabildiler. IŞİD, çok sert ve akıllı bir saldırıyla Çobanbey’i tekrar ele geçirdi. Yaptığı yarma harekatıyla muhalifleri önce ikiye böldü, içeride kalanlarının neredeyse tamamını yok ederken, dışarıda kalanlara da büyük zayiat verdirdi.  Özellikle Menbiç cebinde çok büyük bir güç boşluğu ortaya çıktı. IŞİD bundan sonra elde ettiği başarıyı geliştirmek amacıyla Çobanbey’den batıya doğru ilerleyerek en son Delha, Havar, Harcele, Barekatı ve Karaköprü köylerini ve aradaki alanları ele geçirdi.  Böylece Azez-Cerablus arasındaki yaklaşık 90 km.lik hattın yarısına hakim olmak isteyen muhalifler Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmuş, Delha, Havar, Harcele, Barekatı ve Karaköprü başta pek çok köyü ve aradaki alanları da kaybederek, varlık ürettikleri alanları da riske sokmuşlardır. Bu fotoğrafta Azez-Cerablus arasındaki 90 km’lik hattın 70 km’si IŞİD elinde, geri kalan yaklaşık 20 km.’de muhaliflerin kontrolünde olduğu gözükmektedir. Burada yaşanan bütün bu mücadeleleri, sadece bu hattın toprak kazanımlı kontrolü ya da Kilis’in korunması ile ilişkilendirmek kadük bir analize işaret eder. Çünkü bu hat doğrudan doğruya IŞİD’in etki ve varlık kavgasıyla/nefes almasıyla ve başta Halep olmak üzere Suriye içlerinde yaşanmakta olan mücadelelerle doğrudan ilgilidir.
Bu hattın IŞİD, Muhalifler ya da YPG/DSG tarafından kontrolü sadece Suriye’deki savaşın seyrini değil, aynı zamanda Türkiye’nin, İran’ın ve Irak’ın geleceğini de doğrudan etkileyecektir.
Elbette var güçleriyle bölgeye abanmış küresel iradelerin hedef, çıkar ve inisiyatiflerini de.  Bu durum YPG’nin Menbiç’e girmesine gerekçe oluşturdu. Öyle ya IŞİD’i kim bölgeden çıkartacaktı? Türkiye bunu görüyor ve artık ona göre davranmak istiyor. Menbiç cebinde ÖSO operasyonlarının etkili ve kalıcı olabilmesi için gerekli tedbirleri almak gerekiyor. Yakın zamanda ortaya çıkan bu son durum ve Menbiç’in YPG-DSG tarafından ele geçirilmesi, IŞİD hareketliliği nihayet Rai-Çobanbey bölgesinin son on-beş gün içinde tekrar muhaliflerin eline geçmesiyle yeni bir evreye girdi. Şimdi sıra Cerablus’ta."

 

ZAMANLA YARIŞ


Muhaliflerin Rai’den Cerablus’a kadar temizleye temizleye gelmesinin "zaman alacağını" ve zor olacağını belirten Ağar "Bir de ortaya çıkan fiili bir durum ve zamanla bir yarış var. Bu noktada Türkiye ÖSO’ya hem geçiş güzergahı açarak hem de ihtiyaç duyduğu tüm desteği vererek büyük bir inisiyatif üretiyor" dedi.
İLGİLİ HABERFotoğraflarla Fırat Kalkanı operasyonuFotoğraflarla Fırat Kalkanı operasyonu

TSK’NIN TRAVMADAN ÇIKMASI İÇİN YARAR SAĞLAR”


TSK'nın koalisyon hava kuvvetleri ile birlikte Suriye’nin Halep kentine bağlı Cerablus bölgesinin IŞİD’den temizlenmesi amacıyla başlattığı harekata MHP Gaziantep milletvekili Ümit Özdağ’dan da destek geldi. Özdağ, Suriye’ye icra edilen Fırat Kalkanı operasyonunun “riskli” olmakla birlikte TSK’nın yaşadığı travmadan çıkması için büyük yarar sağlayabileceğini savundu.

Önümüzdeki günlerde Suriye’ye yapılan askeri müdahalenin kapsamının ortaya çıkacağını belirten Özdağ şöyle konuştu: “TSK son bin senede en büyük devlet içi düşman olan FETÖ’nün verdiği ağır zararın sonuçları daha tam anlamı ile ortaya çıkmamışken, PKK/PYD’nin Akdeniz’e doğru ilerleyişini durdurmak amacı ile Suriye’ye giriyor. Bu günler PKK’nın Akdeniz politikasını durdurmak için de son şans olabilir. Bundan dolayı bu operasyon kararlı ve kesin sonuç alacak şekilde yapılmalıdır.

CANLI BOMBA


PKK ve IŞİD Türkiye’ye içeride saldıracaktır. PKK’nın güneydoğu Anadolu terör eylemleri artarken, IŞİD değişik kentlerde canlı bomba eylemlerini uyuyan hücreleri uyandırarak deneyecektir. Özetle önümüzdeki dönem zor bir dönem olacaktır ancak geleceğimizin kurtulması için bu adımlar gereklidir. Riskli olmakla birlikte Suriye operasyonu TSK’nın yaşadığı travmadan çıkması için büyük yarar sağlayabilir.''

İLGİLİ HABERSon dakika... Suriye'ye 'Fırat Kalkanı' operasyonu başladıSon dakika... Suriye'ye 'Fırat Kalkanı' operasyonu başladı
İLGİLİ HABERFırat Kalkanı'nın şifreleriFırat Kalkanı'nın şifreleri