TÜRKİYE'nin enerji psikolojisi ve pozitif psikoloji alanındaki öncü isimlerinden Uzm. Dr. İnci Erkin, Kanada'nın Toronto kentinde gerçekleşecek 9'uncu Uluslararası Anlam Bienali'ne konuşmacı olarak davet edildi. Bu davetin onur verici olduğunu belirten Uzm. Dr. Erkin, "Konferansta hayatı anlamlı yaşamakta Hz. Mevlana öğretilerinin de ne kadar önemli olduğundan söz edeceğim" dedi.
Önceki yıllarda da Türkiye'yi İngiltere, Amerika, Avustralya'da düzenlenen benzer etkinliklerde temsil eden tıp eğitimli Uzm. Dr. İnci Erkin, 28- 31 Temmuz tarihlerinde Toronto'da 9'uncu kez düzenlenecek, 'Maneviyat, öz-aşkınlık ve ikinci dalga pozitif psikoloji' konulu bienale katılacak. Bienalde vereceği konferansın; 'Bedenin sana sesleniyor, duyuyor musun?' başlığını taşıyacağını belirten Uzm. Dr. Erkin, vereceği mesajlarla ilgili şunları söyledi:
"Enerji psikolojisi ve pozitif psikoloji alanında yallardır çalışmalar yapıyorum. Bu alanda böylesine önemli ve büyük bir organizasyona konuşmacı olarak davet edilmek mutluluk ve gurur verici. Konferansta özellikle kronik hastalıklara ve belirtilere başka bir bakış açısı ile nasıl bakılır ve bunun klasik tıbbı nasıl destekleyebileceğini anlatacağım. Hayata anlam kazandırmak ve anlamlı yaşamakta, Hz. Mevlana öğretileri çok önemli. 'Her zahmete kızmada, öfkelenmede, her terbiyesize kin gütmedesin. Peki ama, cilalanmadan nasıl ayna olacaksın' demiş Hz. Mevlana. Biz de hastalıklara hayıflanmadan, bunları hangi öfke ve sıkıntılarla oluşturduğumuzu da sorgulamalı, hayatımızdaki olumsuzlukları geride bırakmayı, ışıldayarak iyi olmayı becerebilmeliyiz. Ve bunu yapabiliriz."
"BEDENLERİNİZ SİZE SESLENİYOR"
Tüm iyiliği ilaçlar ile elde etmenin her zaman mümkün olmadığını belirten Uzm. Dr. Erkin şöyle devam etti:
"Taşıma su ile değirmen dönmüyor. Biz kendimize yardım edemezsek, kronik yorgunluk sendromu, oto-immun hastalıklar, kanser, artrit, fibromiyalji, huzursuz bağırsak sendromu, panik atak gibi aslında bedenin yardım çığlığı olan, ama hastalık etiketli durumlarda kalıcı bir şifaya ulaşamıyor, çok zorlanıyoruz. Stres ve içinde debelendiğimiz mutsuzluk, huzursuzluk denizinin tsunami dalgaları tansiyon yükselmesinden şeker hastalığına, uyku bozukluklarından çeşitli kronik fiziksel hastalıklara, başarısızlıklara doğru bizi savuruyor. Çağımızın vebası kanser de dahi stresin tetikleyici rol oynadığı kanıtlandı. Üstelik torba torba ilaçlara rağmen, hasta olarak da, doktor olarak da kronik hastalıklara çaresiz kalıyoruz. Fobiler, takıntılar, panik ataklar eskisinden çok daha fazla kişiye yaşamı zehir ediyor. Dünyada ve özellikle Türkiye'de terörün giderek daha çok can yakması ve belirsizlikler, güven ve emniyet duygularımızın da örselenmesi ile sağlıklı bir kıyıya erişmek giderek zorlaşıyor. İlişkilerinde problem yaşayanlar, hayatlarına hep olumsuzlukları çekenler, fiziksel yada duygusal ağrı çekenler, kronik rahatsızlıkları olanlar dikkat; Aslında bedeniniz size; hey değerini bil, kendini sev ve değer ver, affet, özür dile, özgürleş ki iyi olabilesin diye sesleniyor."

 

DHA