Hayvan Partisi kuruluyor...
Sözcü’de haberini okuyunca çok sevindim...

*



Batı ülkelerinde vardı zaten, Hollanda’da iki de milletvekili çıkardılar...
Bizde hayvanlar sadece parti amblemi olabildiler: at, kurt, atmaca, horoz... Bu partiler siyasi tarihimize gömülüp gitti...
Çünkü hayvanların siluetini aldılar, karakterlerini alamadılar...

*

Partiye üye olmanın ilk şartı; hayvan gibi olmak...
Durduğun yerde bağırıp çağırıp yalan söylemeyeceksin... İhtiyacından fazlasında gözün olmayacak... Stoklamak için hırsızlık yapmayacaksın... Asla ihanet içine girmeyeceksin... Doğaya kıymayacaksın... Bilip bilmeden her şeye burnunu sokmayacaksın...
Kendi çocuklarına tecavüz etmeyeceksin...

*

Neysen, o’sun...
Eşeksen, at gibi yapmayacaksın...
Sincapsan, kuş gibi uçmaya kalkmayacaksın...
Çakalsan, kendini aslan sanmayacaksın...
Kedi kedidir, kuş kuştur, balık balıktır...
Neyse o...
Koyun kılığında kurt, ya da aslan görünümünde çakal olmaz...
Olduğun gibi gözükeceksin...
Horoz gibi ötmeye kalkan keçi, aslan gibi kükremeye yeltenen öküz yoktur...

*

Hayvanlar da kavga edebilirler, onların da her canlı gibi yaşam savaşları vardır...
Ama hiçbir hayvan; kendisi ininde otururken, çocuklarını düşmanın önüne atıp böbürlenerek ölümlerini seyretmez...

*

Partimiz kuruluyor...
Muhalefette de olabiliriz...
Kurtsa kurttur, kurt geçinip çobanın koyunu olunmaz...
Ana muhalefet bile olabiliriz; aslan gibi cesur, kartal gibi yüce, karınca gibi çalışkan...
Soyuna sopuna yakışır...
Çünkü hayvanlar kimliklerini inkar etmezler...
“Yeni at”, “Yeni kuş”, “Yeni inek” olmaz...

*

Geldik bu partiye oy vereceklere:
Hayvanlarda rüşvet yoktur, kömür, nohut, makarna beklemeyeceksin...
İyi bak onlara...
İyi insan olmak için biraz hayvan olacaksın...