YENİ ÖĞRENDİM


HDP’nin oyunu Apo bildirecek


Halk TV’de pazartesi günü başladığım “Can Ataklı ile yazıişleri” programının dünkü konuğu CHP İstanbul Milletvekili ve Meclis Darbe Araştırma Komisyonu üyesi Aytun Çıray’dı.
Komisyon çalışmaları hakkında çok çarpıcı açıklamalar yapan Aytun Çıray iki “bomba” niteliğinde eni bilgiyi paylaştı.
Söz AKP’nin dayattığı “tek kişilik rejim” anayasasına geldiğinde Çıray’a “Bir parlamenter olarak oylama hakkında ne hissediyorsunuz, ayrıca sesi hiç çıkmayan HDP’nin ne yapacağı konusunda bir fikriniz var mı?” diye sordum.
Çıray çok ilginç bir cevap verdi. Önce milletvekillerinin sağduyulu davranacağını ve Meclis’te 330’un bulunamayacağını tahmin ettiğini söyledi. HDP içinse şu çarpıcı bilgiyi paylaştı; “İktidar şu an İmralı’da terör örgütünün lideri Abdullah Öcalan ile görüşüyor ama bu kamuoyuna açıklanmıyor.”
Çıray “HDP Abdullah Öcalan’dan gelen talimat üzerine tutumunu ortaya koyacak. Unutmayalım başkanlık sistemini ilk söyleyen kişi Abdullah Öcalan’dır. Çünkü bu sistem sayesinde federal bir yapı kurulacağını ve özerk Kürt bölgesi oluşturulacağını söylüyordu” dedi.
Aytun Çıray’ın ikinci bombası ise darbe soruşturmasının AKP içinde çok büyük bir isme ulaşacağı yönündeydi.
Çıray “Eğer Meclis’te 330 bulunur ve referanduma gidilirse bu süreçte herkesin çok şaşıracağı çok büyük bir isim tutuklanacak. Erdoğan da referandum propagandasını bunun üzerine oturtacak” iddiasında bulundu.
Programdan sonra arayan bir milletvekili “ismimi lütfen sakın verme” dedikten sonra şunu söyledi; “Aytun bey çok doğru bir bilgi verdi. Ancak Apo’dan gelen talimatla HDP Meclis’teki oylamada 330’un çıkacağına kanaat getirirse sessiz kalacak. Buna karşı referandum sürecinde Apo’nun talimatıyla halka evet oyu vermesini söyleyecek.”
Aynı milletvekili “Referandum sürecinde Apo’nun tekrar ortaya çıkması ve Güneydoğu’daki mitinglerde dev ekranlardan halka evet oyu vermelerini söylemesi hiç şaşırtıcı olmaz” dedi.
Sonra da kahkahayı basarak “İşte MHP bunlara rağmen evet diyecek. HDP ile aynı yönde oy kullanacak” diyerek telefonu kapattı.

Bİ SORALIM BAKALIM


Ayıptır, bunlar da soru mu?


Meclis Darbe Araştırma Komisyonu’na sayısal hakimiyeti olan AKP 15 temmuz dinci faşist kalkışmasının üzerindeki perdenin kaldırılmaması için elinden geleni yapıyor. Şu ana kadar komisyonda dinlenen kişilerden dişe dokunur tek açıklama çıkmadı. Sadece her konuşan cemaat etkisini anlattı, kimi nasıl fark etmediğinden yakındı kimisi de “biz uyarmıştık ama dinlemediler” dedi.
Ama darbenin sırrını çözecek asıl isimler komisyondaki AKP’li başkan ve üyeler tarafından ısrarla önlendi.
Ancak AKP’li üyeler “hiç olmazsa durumu kurtaralım” düşüncesi içinde olacak Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’a 10 soru gönderdiler.
Ama ne sorular.
Sadece “Darbe girişimini nasıl öğrendiniz?” şeklindeki birinci soru dışındakiler cevaplansa da cevaplanmasa da bir anlam taşımıyor. Çünkü bu soruların hiçbiri darbe ile ilgili değil. Hepsi “FETÖ’yü biliyor muydunuz, önünüze hiç FETÖ raporu geldi mi?” gibi sorular.
Örneğin “Kemerle boğazınız sıkıldı mı?” gibi evlere şenlik bir soru bile var.
Galiba iktidar o gece ile ilgili sadece kendi söylemleri olan “kahramanlıkların” konuşulmasını hiçbir şüphenin açığa çıkarılmamasını istiyor.

BUNU YAZMAK GEREK


Koalisyon güçleri IŞİD’i destekliyorsa Suriye’de işimiz ne?


Cumhurbaşkanı Erdoğan dünyayı da sarsacak bir açıklama yaptı önceki gün. Irak ve Suriye topraklarında dinci terör örgütü IŞİD’e yönelik operasyonlar yapan ve 65 ülkeden oluşan koalisyonun aslında IŞİD’e destek verdiğini söyledi.
İlk tepki Amerika’dan geldi ve “Gülünç bir açıklama” dendi Erdoğan’ın sözleri için.
Ancak bu neresinden bakarsanız bakın çok önemlidir ve Suriye’de şehitler veren Türkiye için bir beka sorunudur.
Erdoğan tüm dünyaya böyle bir mesaj veriyorsa bunun yaptırımını da uygulamalıdır.
Dost ve müttefik bildiğimiz başta Amerika olmak üzere koalisyon güçlerinin pek çoğu operasyon üssü olarak Türkiye’yi kullanıyor.
Bu Suriye’de yiğitlerimiz şehit olurken asıl düşmanı içimizde tuttuğumuz anlamına gelir ki, bunun derhal önlenmesi gerekir.
İkincisi de madem koalisyon güçleri IŞİD’e destek veriyor bu durumda bizim Suriye’de kalmamızın bir anlamı yok.
Tabii “Bizim asıl amacımız radikal dinci teröristlerin Türkiye’ye tehdit olmalarını önlemek” deniyorsa o zaman da ne Amerika’yı ne NATO’yu ne de diğer koalisyon ülkelerini hiç dinlemeden bütün gücümüzle IŞİD’in üzerine yürümemiz ve yok etmemiz mutlaka sağlanmalıdır.

BAŞIMDAN GEÇENLER


Ahmet İyimaya aradı “öyle söylemedim” dedi


İktidar partisinin 330 paniği yaşamaya başladığını bu amaçla anayasa değişikliği oylamasının açık oyla yapılmasını istediğini yazmıştım dün bu köşede.
Bu talebi dile getirenin de Anayasa Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya olduğunu belirterek “Bir anayasa uzmanı bu talebin de anayasa değişikliği gerektirdiğini ve 367 oy alması gerektiğini bilmez mi?” diye sormuştum.
Ahmet İyimaya dün aradı. “Elbette biliyorum. Zaten bu anayasa değişikliğinde açık oylama yapılsın demedim. Haberi yapan kişi sözlerimi böyle yorumlamış” dedikten sonra şunu söyledi;
“O konuşmamda dünyanın hiçbir ülkesinde anayasa değişikliklerinin gizli oyla yapılmadığını söyledim. Çünkü anayasa toplumsal uzlaşmadır, gizlilik gerektirmez. Kastım bundan sonraki oylamalarda bizim de diğer demokratik ülkelerde olduğu gibi açık olmama yapmamız gerektiğini anlatmak içindi.”