Diyanet’in Elvan Bal isimli devlet memuru imamı Ankara’da SGK camisinde görevli. Günün birinde adamın Facebook sayfası önüme geldi.
Bir bölümünde Atatürk’e ağır hakaretler vardı.
AKP’yi övüyor, Atatürk’e açıkça sövüyor ve “Müslümanlar, 10 Kasım kurtuluş bayramınız kutlu olsun” diyordu!
Ancak iş bu kadarla kalmamıştı.
İmam efendi benim 10 Kasım günü burada çıkan Atatürk-İsmet İnönü yazımı okumuş, sayfasında paylaşmış bu kez bana ve ölmüş anama hakaretler yağdırıyordu.
İşte o bölüm:
“Bu yazıyı okuduktan sonra aynen şöyle dedim:
Vay O. ÇOCUĞU vay.
Senin Bizans artığı bir pislik olduğunu zaten biliyorduk dedim.”
* * *
Avukatımız Serhan Özdemir imamın bu hakaretlerini iki ayrı yere şikayet etti.
İlki Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na.
Aradan beş aya yakın bir zaman geçti, alınan bir sonuç yok. İmamın ifadesi alındıysa bile henüz dosyaya girmemiş.
İkincisi ise Diyanet’e...
Devlet memuru olan, devletten maaş alan imam efendi hakkında mutlaka disiplin işlemi yapılması ve hesap sorulması gerekiyordu...
Kim olursa olsun bir kimsenin anasına sövmenin, ondan O. ÇOCUĞU diye söz etmenin bir bedeli olmalıydı.
* * *
Bu konuyu burada bugüne kadar tam altı kez yazdım ve Diyanet’in başında bulunan Mehmet Görmez’den yanıt istedim.
Siyasetin göbeğinde debelenen Diyanet, sessizliğe bürünmüştü ve hiçbir yanıt gelmiyordu.
Belki de imamı çağırıp “Aferin oğlum iyi yazmışsın, ellerine sağlık” demişlerdi...
Çünkü Elvan Bal isimli imam tam onların istediği adamdı.
Atatürk’e hakaret eden, başkalarına ve ölmüş analara bile sövüp sayan güya bir din adamı!..
* * *
Sevgili okuyucularım, Diyanet’in merakla beklenen yanıtı birkaç gün önce geldi! Hay gelmez olaydı.
Aradan beş aya yakın zaman geçmişti.
Resmi yazının metni aynen şöyle:
“Sayın avukat Serhan Özdemir.
Ankara ili Çankaya ilçesi SGK Fetih Camii imam-hatibi iken Etimesgut ilçesi Kaşmir Gölevleri Mescidi’ne naklen atanan Elvan Bal hakkında Başkanlığımız Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı’nca yapılan tahkikat sonucu düzenlenen rapora istinaden gerekli işlemler yapılmıştır.
Bilgilerinize sunulur.”
* * *
Çevir kazı yanmasın! Bir parça Türkçe bilen biri bu yazıdan ne anlayabilir?
Olayı dört dörtlük belgeliyoruz, adamın bağlı olduğu devlet kuruluşuna (Diyanet’e) şikayet dilekçesi verip hakkında işlem yapılmasını istiyoruz... İmam derseniz, hakaretlerini zaten kabul etmek zorunda kalmış...
Ve beş ay sonra gelen yanıt aynen böyle!
Resmen alay ediyor, dalga geçiyor...
Bu nasıl bir küstahlıktır...
Küstahlığı da bırakın bir yana, bu nasıl din adamlığı, nasıl Müslümanlıktır...
“Gerekli işlemler yapılmış!..”
Nedir o işlemler?
Bu imam nasıl bir devlet memurudur, o küfürlerden sonra hakkında hangi işlemi yaptınız, açıklasanıza.
Ya da hiçbir şey yapmadınız mı?
Beş ay boyunca niçin sessiz kaldınız?
Hiçbir şey belli değil, cingözlük yapıp iki satırlık yazıyla gizlemeye ve geçiştirmeye çalışıyorlar.
* * *
Yazıklar olsun böyle imama, böyle din adamlığına...
Yazıklar olsun o imamı koruyan, ölmüş analara bile sövmesine göz yuman Diyanet’e ve oranın başında olup bizi böyle ucuz numaralarla uyutmaya kalkışan Mehmet Görmez isimli başkana, yazıklar olsun.
AKP’nin arka bahçesi olmuşlar, hiç sıkılmadan
siyaset yapıyorlar, kutsal dinimizi siyasetin oyuncağı haline getirmeye
yelteniyorlar.
Vay bizim halimize ki, Müslümanlık bunlara emanet!
