Büyük lokma yiyeceksin, büyük laf etmeyeceksin!..
Bunlar hem lokmanın büyüğünü yiyorlar, hem lafın büyüğünü edip altında kalıyorlar...
Sonra da yalvar yakar oluyorlar!..
Şu Rusya ile düştüğümüz duruma bakınız...
Kardeşim ya dediğini yap, ya da Everest’in tepesinden aşağı yuvarlanma!..
Kaza yapan taksi şoförü değil, koskoca Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı...
Gönderdiği mektupta, ölen pilotun ailesine “Kusura bakmayın” diyor...

*  *  *

Bu laf Rusçaya nasıl çevrilmiştir bilemem ama ne demek kusura bakma?..
Uçağın düşürülmesi kusur mu?..
Yani trafik kazasına benzer bir şey, hukuk dilinde “taksirle ölüme sebebiyet” gibi...
Recep Bey’in Putin’e gönderdiği mektupta ölen pilotun ailesine ilişkin sözleri aynen şöyle: “Hayatını kaybeden Rus pilotun ailesine bir kez daha acılarını paylaştığımı belirtmek ve taziyelerimi sunmak istiyorum; kusura bakmasınlar diyorum”
Rus pilotun ailesinden de Recep Bey’e şöyle bir cevap gelebilir:
“Aaa aşk olsun, biz senin o kadarcık kusuruna bakar mıyız, canın sağ olsun”

*  *  *

Rusya Devlet Başkanı’na diplomatik bir dille özür mektubu yazılıyor, altında kusura bakmayın!..
Düzey birden bire dibi buluyor!..
Biliyorsunuz, bu Recep Bey’in ilk mektubu değil...
Daha önce de göndermiş, Kremlin Sözcüsü “Elle tutulur bir şey yok” diyerek Recep Bey’in şahsında Türkiye’yi küçük düşürmeye çalışmıştı...

*  *  *

Rus uçağı düşürüldüğü zaman yapılan açıklamalar unutulmadı...
Ne dehşetengiz laflardı onlar...
Öncesinde de Rus uçakları hava sahamızı ihlal etti diye ortalık ayağa kaldırılmıştı...
Ege’de biz Yunan, onlar Türk hava sahasını günde belki 50 defa ihlal ediyor, kimsenin haberi bile olmuyor, ama burada kızgınlık başka...
Rusya, Esad’ı destekliyor, AKP iktidarı şapa oturuyor... Mesele, Rusya’nın Esad rejimini koruma altına almasıydı...

*  *  *

Esad’ı haftalar içinde deviremedikleri, Şam’a gidip Emevi Camii’nde namaz kılamadıkları için Rusya’ya öfkeliydiler...
O sebeple de başbakanlıktan azledilen Davutoğlu Ahmet, bas bas bağırdı:
“Uçağı düşürme emrini ben verdim, ben!”
Vay beee!..
O tarihlerde bakanların, AKP’li vekillerin sözlerini yiğitliklerini toplasak kitap olur, az daha gidip Rusya’yı işgal edeceklerdi...
Fakat kısa sürede işler değişti, bu kabadayılar alttan almaya, şirinlikler yapmaya başladılar...
Bu arada Recep Bey Putin’le telefonla görüşmek istiyor, telefon kapalı...
Bir türlü görüşemedi...
Sonra baktılar Türkiye ekonomi ve turizmde tepetaklak gidiyor, işte şu son mektubu yazıp resmen özür dilediler!..

*  *  *

Dünyada ilk defa, sınırlarını ihlal eden ülkeden, sınırlarını koruduğu için özür dileyen ülke Türkiye oldu...
Bu da AKP’nin cumhuriyet tarihinde gerçekleştirdiği ilklerden!..
Türkiye’nin yeni dış politikası artık yalvar yakar üzerine inşa ediliyor...
Hayırlara vesile olsun!..

Sıra Sisi’de!..


Şimdi sıra Mısır’a, Sisi’ye gelecek...
“Nasıl olur yaaa, bunlar Rabia, dört parmak filan değil mi?” diye hiç hayret etmeyin... Geçmişe mazi, yenmişe kuzu derler...
Recep Bey ile muhterem refikaları Mısır için orada öldürülen insanlar için çok gözyaşı döktüler, ama bu sonsuza kadar sürecek değil...
O işlerin son kullanma tarihi bitti, arkadan arkaya temaslar başladı... Darbeci Sisi elbette hemen Türkiye’ye gelecek turkuaz halıyla karşılanacak değil, bunlar biraz zaman alır...
Bu arada Müslüman Kardeşler Örgütü satışa getirilecek, en büyük dostları radikal İslamcı Mursi unutulacak...
Zira Tarzan zor durumda...