Recep Bey Bursa’da “Tarih dersi veriyorum” dedi...
Nedir?..
Misak-ı Milli varmış...
Musul, Kerkük, Halep daha önce bizimmiş...
30 ayrı ülkede şehitliklerimiz ve atalarımızın ayak izi varmış...
Ayak izine gelince, eyvah!..
Suriye ve Irak’ın tamamı bizimdi, Kuzey Afrika da öyle...
Batıya doğru gidersek, Bulgaristan, Yunanistan, Romanya, Macaristan, Sırbistan, Arnavutluk, Kosova, Makedonya, Bosna...
Taa Viyana kapılarına kadar atalarımızın ayak izi var...
Bu durumda karışmadığımız ülke kalmayacak!..

*  *  *

“Geçmişe mazi, yenmişe kuzu” derler...
Osmanlı, tahttan indirildikten sonra gönderdiği Abdülhamit’i Selanik’te bile tutamadı...
Balkanların tümü elden giderken eski Sultanı Beylerbeyi Sarayı’na getirmek zorunda kaldılar...
Recep Bey tarih dersi verirken şöyle diyor:
“Bu devletin sınırlarını gönüllü olarak kabul etmiş de değiliz... Cumhuriyet’i kuran kadronun çok önemli bir bölümü dahi doğduğu büyüdüğü topraklar yeni devletimizin dışında kalmıştır”
Tabii öncelikle Selanik’te doğan Mustafa Kemal Atatürk var... Ancak, Selanik yeni devlet kurulurken değil, çok daha önce Osmanlı döneminde elden gitmişti...

*  *  *

Recep Bey, o dönemde “tamam” denilmiş olabileceğini, bu fedakarlığa teslim olup devlet ve toplum hayatını buna göre inşa etmenin yanlış olduğunu söylüyor...
Peki ne yapacağız?..
Kendi halimize bakmadan nerede olay çıkarsa “Bizim eski topraklarımız” deyip üstüne mi atlayacağız?..
Suriye, Irak yetmedi, her çorbaya maydanoz olacağız!..
Her çorbaya maydanoz olmadan önce Ege’de daha dün Yunanistan tarafında işgal edilen 17 adamızı kurtarsak daha iyi olmaz mı?..
Bakıyoruz, Recep Bey bu konuda hiç öfkelenmiyor!..
Neden acaba?..

*  *  *

Recep Bey tarih dersi verirken, “Misak-Milli” demesinden bazılarının rahatsız olduğunu ileri sürerek, şöyle devam ediyor:
“Ya niye rahatsız oluyorsunuz?.. Ben tarih dersi veriyorum, yahu anlayın... Gazi Mustafa Kemal’in Misak-Milli’yi istikamet olarak gösterişi yok mu? Biz milliyetperveriz”
Ve böylece Recep Bey’in de “Milliyetçi”, “Ulusalcı” olduğunu öğrenmiş bulunuyoruz...
Ulusalcılığı “ırkçılık” olarak gören medyadaki iktidar yalakaları da duysun, gözünü açsın, akıllı olsun!..

*  *  *

Recep Bey tarih dersi verirken, 26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Misak-ı Milli’nin taslağını zaten Mustafa Kemal’in yazdığını ve Meclisi Mebusan tarafından kabul edildiğini söylüyor...
Osmanlı’nın Mondros Anlaşması’nı imzaladıktan bir hafta sonra İngilizlerin Musul’u işgal ettiğini anlatan Başbuğ, Musul’un kaybedilmesinin Lozan’la ilgisi olmadığını Şeyh Sait isyanı olmasaydı Musul ve Kerkük’ün Türkiye açısından farklı sonuçlanabileceğini belirtiyor...
Yani, PKK bastırırken Kürt ırkçılarına yağcılık olsun diye iktidarın parklara adının verilmesine, heykelinin dikilmesine ses çıkarmadığı Şeyh Sait...

*  *  *

“Tarih dersi” deyince, o tarihten ders alınacak çok şey var!..
Eğer tarihten ders alınsaydı, Türkiye bugün böyle acıklı hallere düşmezdi...
Mesela “Bitti, can çekişiyor” denilen PKK’lı teröristler ellerinde silahları Kerkük sokaklarında boy gösteremezdi...
Türkiye Rusya ile ABD arasında ne yapacağını bilemez halde sıkışıp kalmazdı...

*  *  *

Bu kadar kudretli (!) bir iktidarın elindeki Türkiye, kanlı bir darbe teşebbüsüyle karşı karşıya kaldı!..
Tarih dersi verirken...
Tarihten ders almasını da bilmek gerekir!..
Demokratik, laik ülke derken...
Şu dinci, mostralık halimize baktıkça...
Atatürk’ün büyüklüğünü her zamankinden daha çok anlıyor, onu minnetle anıyoruz...