İddia ediyorum, bugün yaşadığımız döviz krizinin hiçbir yerinde dış mihraklar yok. Ülkeyi yönetenler tabii ki “var” diyecekler. Aksi takdirde sorumluluğu üzerlerine almak zorundalar.
Bizi yönetenler hata yapmazlar. En fazla kandırılırlar, o da insanlık hali! Buna inanmamızı istiyorlar.
Bakın, ülke ekonomisi yıllardır öyle kötü yönetildi ki bugünlere gelmemiz kaçınılmazdı. Bütün göstergeler bize bunu işaret ediyordu, ne yapacaklarını bilemediler, görmemezlikten geldiler.
Hatta yazıp çizenleri vatan haini ilan ettiler. Bu iş “yenilsen de, yensen de taraftarın senle” olayı değil! Ülkeyi kötü yöneten gidecek, iyisi gelecek. Maalesef bunu kavrayabilmiş bir topluma sahip değiliz!

POPÜLİZM İLE BURAYA KADAR

Bakın, yandaş hanımlardan biri ayakkabı boyayan küçük bir çocuk görmüş. Çocuğun ayakkabı boyama kutusunun üzerinde, “dolar bozdurana boyama bedava” yazıyormuş. Gözleri nemlenmiş. Akıllı velet... Eşek değil ya, ayakkabı boyatan üç, beş lira verecek çocuğa...
Hep olayı bu yönüyle gördüler. Peki, o çocuk neden o saatte okulda değildi? O tarafını hiç düşünmediler. Hep yüzeysel, hep popülist tarafı ağır bastı olayların. Esasa hiç girmediler.
Biraz gerçeklere dönelim.  Ülke olarak ürettiğimizden daha fazlasını tüketiyoruz. Dış ticaret açığımız var. Cari açığımız çok yüksek. Haliyle Türkiye’ye girecek her dövize ihtiyacımız var.
Dövizin iki ana girdisi turizm ve ihracatta işler iyi gitmedi. Nedeni malum! Haliyle Türkiye ekonomisi tökezledi.

KENDİM ETTİM KENDİM BULDUM

Keza sıcak para... Avrupa Birliği ile ipler atmak üzere olan, Suriye’de savaşan, herkesle kavgalı bir ülkede kalmak istemedi.
Bir yıl içerisinde kısa vade cari açık finansmanı dâhil, öyle üç-beş değil 200 milyar dolar nakit dövize ihtiyacımız var.
Nasıl böylesine yüksek bir boyuta geldi? Söyleyeyim, yurtdışında borçlanma cazip hale getirildi hatta teşvik edildi. Reel sektör ve bankalar boğazına kadar borçlandı.
Aldığımız borçla üretim yapsak neyse... Biz ne yaptık? İnşaatla beraber taşa toprağa gömdük. Yıkılıp yeniden yapılan bir apartmanın ülkeye girdisi ne olabilir ki? Nitekim olmadı.
Yok, darbe yapılıyormuş, yok ekonomiyi yıkmaya çalışıyorlarmış. Valla Türkiye bugüne kadar çok ekonomik kriz gördü hiç kimsenin aklına dışarıyı suçlamak gelmedi. Kabul etmek gerekir ki yalan yanlış olsa da akıllıca...