Savaş gemilerinden karaya atılan füzeler. Askeri hava meydanlarından havalanıp bombalarını bırakarak  geri dönen uçaklar. Belli bir noktaya kadar gelip, “alanı tutmuşlara” destek veren tanklar.
Bunlar yine var.
Yenilik şehirlerde.
Kentin kenar mahallelerinde karşılıklı çatışmalar. Mahalleler arasında yer altından açılmış tünellerde vuruşmalar.  Sokaklarda boğazlaşmalar. Kanalizasyonlarda hakimiyet kurmalar. Kazılmış şehir altı tünellerinin başını tutmalar. Kent meydanına bakan yüksek binaların pencerelerinden aşağıda kum torbalı mevzilere ölüm yağdırmalar.
Yeni savaş!
Şehirlerde kanalizasyonlarda.
Yüksek binaların tepesinde.
Sokakların köşe başlarında.
Kenar mahallelerin ortasında.
Adına “Gayrinizami Harp” denilen bu yeni savaş,  2014’de Ortadoğu’da başlatıldı. Denendi, bakıldı. Raporlar tutuldu.  Raporlar binlerce, on binlerce kilometre uzaklıktaki merkezlere gitti.
Analiz edildi.
Tava getirildi.
Musul’da düğmeye basıldı.

* * *

Raporlayanlar, analiz edenler, düğmeye basanlar; Amerikalı, İngiliz, Fransız, Alman, İtalyan, Musul’dan binlerce, on binlerce kilometre uzaktalar. Onların ülkeleri, insanları, çocukları, kadınları, gençleri için “sokak ortasında, cami avlusunda, düğün evinde, otobüs durağında, tren garında patlamayla vücutlarının paramparça olması, çocuklarının babasız ve annesiz kalması, evlerinin yıkılması, sağ kalanların canlarını kurtarmak için mülteci olup en yakın ülkelere sığınarak dilenci durumuna düşmesi” tehlikesi yok. Yıkımı, acıyı, korkuyu, dramı Amerikalılar, İngilizler, Fransızlar, Almanlar, İtalyanlar yaşamıyorlar, yaşamayacaklar.
Onlar savaşı yönetiyor.
Müslümanları kukla yaptılar.
Müslümanları savaştırıyorlar.
Bu savaşın kuralı yok.
Hukuku yok.
Ahlakı yok.
Bütün savaşlar vicdansızdır.
Bu savaşın vicdanı hiç yok.

* * *

İşte Musul şehrinin etrafında birbiriyle boğazlaşmak, birbirini öldürmek, birbirini kesmek, birbirini toptan yok etmek için “savaş durumu almış” ne Amerikalı, ne İngiliz, ne Fransız, ne Alman, ne İtalyan var. Boğazlaşmak üzere Şii Araplar, Şii Kürtler, Şii İranlılar birlik olmuşlar. Karşıda Sünni Araplar, Sünni Kürtler, Sünni Türkmenler, Sünni Türkler’e saldırı hazırlığı yapıyorlar.
Musul şehrini kim alacak?
Kim önce Musul’a girecek?
Haşdi Şaabiler (Şii) mi, Nuceyfi (Sünni) yandaşları mı, Ninova Muhafızları (Sünni) ile Nakşibendi Ordusu (Sünni) mu, Ehli Hak Grubu (Şii) mu?  Musul’u bunlara vermemek için şehirde yaşayan 1 milyon çocuk, genç, kadın, yaşlı insanı canlı kalkan yapmış IŞİD (Sünni)  yenilip şehri terk etme noktasına gelince Musul Barajı’nı da patlatırsa; o muazzam su kitlesi 20 metreyi bulan bir yükseklikle bütün şehri 1 milyon nüfusu ile birlikte boğacak.  Bu vicdanı yok, ahlakı yok, kuralı yok savaşta sık sık başvurulan “canlı bomba silahını” ilk bulmuş taraf IŞİD, Musul’da sıkıştığı anda elinde varsa kimyasal başlık taşıyan füzeleri de hiç çekinmeden kullanacak.  Sarin gazı ve kimyasal öldürücü, hangi Müslüman Şii’ dir, hangisi Sünni’ dir adres sormayacak.

* * *

Bu yeni tür savaş 2014’de başlatıldı. Ortadoğu’nun politikacıları, din adamları, tarikat önderleri, mezhep liderleri, ordu komutanları, eğitimcileri, besleme gazetecileri kullanıldı. Ortadoğu’nun Müslüman ülkeleri, Musul’dan binlerce kilometre uzaklıktaki merkezlerin kuklası durumuna getirildi. Önce kukla Müslümanlık yaratıldı. “Musul Modeli Vuruşmaya”  böyle gelindi. Musul bitecek, El Bab başlayacak.  Şii ile Sünni’nin boğazlaşması kaç yıl sürecek?
Raporlarda “2014-2026”  yazılı.
Kukla Müslüman savaşı.
Bizim savaşımız değil.
Türkiye’nin savaşı değil.