Adını daha önce hiç duymamıştım.
Elçin Sangu meğer çok ünlü biriymiş. Oyuncu.
Fotoğraflarını görünce hatırladım, TV’de en son izlediğim dizi olan “Öyle Bir Geçer Zaman ki”nin Jale’si… ( son 3 yıldır hiç açmıyorum televizyonu. )
Elçin, bir gazetenin kendisi hakkında “uydurduğu” haberlere yanıt verirken kişisel Twitter hesabından şunu yazmış :
“Oturup masa başında karaktersiz haberler uyduracağınıza, cesaretiniz varsa askerlerimizin başına gelenlerden bahsedin… !”
Vay be.
En ergen deyimiyle ben “kapak” diye buna derim !
Elçin, son yılların medyasının en acıklı, en rezil halini tek cümleyle özetlemiş.
Hepimize sağlı sollu giydirmiş.

*  *  *

4 gündür sosyal medya kapalı, ana akım dahil tek bir gazeteci “ne oluyor kardeşim ?” diyebildi mi ?
Diyemedi.
Yandaş medya kendilerine verilen propaganda metinlerini haber diye yayınlamaya devam ediyor, ana akım ise “haber görünümlü dedikodu” sayfaları yaparak kendini kandırıyor.
Bu medya, bu vebali nasıl ödeyecek acaba bu karanlık dönem bittiğinde ? Gün gelecek, gazeteciler, utancımızdan sokağa çıkamayacağız…
Sadece internete yazan ve maaş bile almayan birkaç idealist, gerçek gazeteci dışında, tek bir kişi bile “neydi o video, bir Allahın kulu da bunu açıklamayacak mı ?” diye sorabildi mi ?
Soramadı.
Siyaseti yazmıyorum bile. İktidarından muhalafetine yatacak yerleri yok.
Peki ya siz ?
Her biriniz evlerinizde bildiklerinizi bilmez, duyduklarınızı duymaz, gördüklerini görmez gibi yaparak oturuyor musunuz ?
Sadece beklemek ve kılınızı bile kıpırdatmamak sizin de boğazınıza bir yumruk olmuyor mu ?
Dost sohbetlerinde, işyerinde “malum konuları hiç açmadan” konuşmaya çalışmaktan bıkıp usanmadınız mı ?
Bu sessizlik hepimizi öldürüyor, görmüyor musunuz ?

*  *  *

Ülkede her 4 kişiden birinin silahı var, üstelik ruhsatsız
Siz, biz, hepimiz, yıkık dökük otururken memlekette fırsatını bulan silah almış !
Rakamlar korkunç.
Bizzat kendi oğlu Umut’u bir silah kazasında kaybeden Nazire Dedeman’ın kurduğu Umut Vakfı, Türkiye’deki silahlanma verilerini açıkladı.
Buna göre; Türkiye’de 20 milyon silah bulunuyor. Bunların 2.5 milyonu ruhsatlı, 17 milyonu, yani yüzde 85’i ise ruhsatsız !
Türkiye, dünya çapındaki silahlanma oranında 27’nci sırada yer alıyor, her dört kişiden birinin silahı var. Son 10 yılda silahlanma oranı 10 kat artmış.
Sadece silahlanma mı ? Memlekette şiddet ve terör ortamı da kontrol edilemez hale geldi.
İki gün önce Gaziantep Valiliği, kentte bulunan PKK’lı bir ekibin yine kentte bulunan IŞİD’li bir gruba suikast hazırlığı içindeyken yakalandığını açıkladı !
Hale bakın.
Gaziantep’in orta yerinde PKK, IŞİD’le savaşıyor, olacak iş değil !
Bu duruma bir de her 4 evden birinde silah olduğu gerçeğini ekleyin.
Sizce de çok ürkütücü değil mi ?

*  *  *

Bak Kızım;


“Bazen en güçlü inanç, her sabah kalkıp, yüzünü yıkayıp, yeni bir güne başlamaktır…”