İlk sesleniş

Bertrand Piccard, Solar Impulse başarısının sonrasında kendisini izleyen dünya medyasına şöyle sesleniyordu: “Günaydın Abu Dabi. Dünyanın daha iyi ve temiz bir yer olması için hep daha ilerisini hedefleyin! Daha fazla hayal kurmak ve hayallerimizi gerçekleştirmek için çok çalışmaya ihtiyacımız var...”

28

Projeye dair üç kaynak adres:
- https://www.youtube.com/watch?v=oNMBPJpaimc
- https://www.youtube.com/watch?v=bJEACtd6s-I
- https://www.youtube.com/watch?v=f9nQGxZCYfo

25 Temmuz günü Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dabi’de gün doğarken insanoğlu bir hayalini daha gerçekleştirdi. Güneş enerjisiyle çalışan dev uçakla başarılı bir uçuş yapan pilotlar Bertrand Piccard ve Andre Borchberg gözyaşları içinde başarılarını kutlarken dünya medyası da onları ayakta alkışlıyordu.

25

Sabahın dördünde, Abu Dabi’deki bir askeri havalimanında, dünyanın ilk ve tek güneş enerjisiyle çalışan uçağının salınarak inişini izliyoruz. ‘Solar Impulse’ adı verilen bu kuş, 72 metre kanat açıklığı ve kanatlarının üzerindeki 17 bin 248 adet güneş paneliyle, 40 bin kilometreyi damla benzin kullanmadan uçtu. Geçen yıl mart ayında yine Abu Dabi’den havalanan Solar Impulse’ı uçuran iki vizyoner pilotun adı ise Bertrand Piccard ve Andre Borchberg. Bu iki adam, bilim, teknoloji, havacılık ve enerji konusunda bir devrimi de gerçekleştirmiş oldu...
Peki ama kim bu vizyoner pilotlar?
Bertrand Piccard aslında bir psikiyatrist ve hipnozterapi uzmanı. Sadece kendisi değil, dedesi ve babası da vizyoner birer kaşif. Dedesi fizikçi Auguste Piccard havacılık tarihinde önemli bir isim. Dünya dalış rekortmeni babası Jacques Piccard ise okyanus bilimci.
Tüm çocukluğu daha fazlasını öğrenmek ve keşfetmekle geçmiş olan Bertrand, 1999 yılında ‘balonla ilk dünya turunu’ yaparak rekorun sahibi oldu. Ama bu ona yetmedi!
2004 yılında ise dünyayı daha temiz ve barışçıl bir yer yapabilmek hayaliyle, damla benzin kullanmadan, sadece güneş enerjisiyle çalışan bir uçakla dünya turunu tamamlamak istedi.
En büyük desteği İsviçre hükümetinden alan Piccard, dünyanın en ilginç enerji yatırımcılarından biri olan ‘The Mubadala Company’e ulaştı. Birleşik Arap Emirlikleri’nde temiz ve yenilenebilir enerjiyle çalışan ‘Masdar Akıllı Şehri’nin de yaratıcısı olan bu şirket, Solar Impulse projesi için büyük bir fon yarattı.
Monako Prensi Albert’in de ‘Prens Albert Vakfı’ aracılığıyla projeye katılması ve Monako’ya bir Misyon Kontrol Merkezi kurulmasıyla bu hayal artık gerçeğe dönüşmek için hazırdı.
Bertrand, kardeşim diye hitap ettiği Andre Borchberg’le bu vesileyle tanıştı. Askeri bir pilot olan Andre, aynı zamanda bir mühendis ve girişimci.
Böylece bu iki beyin dünyaya güçlü bir mesaj vermek için yola çıktı!

24

Uçak: Solar Impulse

- Bir uçak düşünün ki otomobilden daha hafif ama üç tenis kortu genişliğinde ve ancak 100 km’nin altında hız yapabiliyor.
- Uçağın tasarım ve imalatında havacılık devlerinin yanı sıra tekne imalatçıları da görev yapmış. Uçağın yapım aşamasında yüksek dayanıklı kompozit ve özel metaller kullanılmış.
- Boş ağırlığı 2 bin 300 kg olan uçak, dört adet elektrikli motora sahip. Verimlilik oranı ise yüzde 93 oranında. Gelişmiş motora sahip bir otomobilin verimliliği ise ancak yüzde 30’u bulabiliyor.
- Kanat üzerindeki 17 bin 248 adet güneş panelinin topladığı enerji bataryalarda depolanıyor. Pillerini gündüz şarj eden uçak gece de uçabiliyor.
- Uçağın kanat açıklığı 72 metre. Boeing 747 uçağının kanat açıklığı ise 68 metre.
- En fazla 8 bin 500 metre yüksekliğe çıkabiliyor.
- Saatteki hızı ortalama 45 kilometre.
Tüm bu özellikleri nedeniyle Solar Impulse’ı uçurmak hiç de kolay değil; bunu için özel pilotaj yetenekleri ve sağlam bir fizik kondisyon gerekiyor.

23

Pilotaj ve rota

- Uçak 9 Mart 2015 tarihinde Abu Dabi askeri havalimanından kalktı ve dünya turunu 17 etapta tamamladı.
- Seyahatin en zorlu etaplarından biri Pasifik geçişiydi. Bu etabı askeri pilot olan Andre Borchberg geçti. Beş gün ve gece aralıksız olarak uçağı kullanan Andre, böylece pilotaj alanında da bir dünya rekoru kırmış oldu. Andre, okyanusa düşme riskine karşı denizde hayatta kalma eğitimi de almış.
- Pilotlar uyku ihtiyaçlarını Bertand’ın uzmanı olduğu hipnotik uykuyla ve meditasyon yaparak gidermiş. Andre zaten yıllardır yoga yaptığı için bu konudaki dayanıklılığı çok yüksek.
- Pilotların beslenmeleri de çok özel. Uçakta Nestle’nin hazırladığı özel mönüler tüketilmiş ve mutlaka günde iki buçuk litre su içilmiş.
- Tuvalet ihtiyacı pilot koltuğunun altındaki özel bir bölme aracılığıyla gerçekleştirilmiş. Her inişte o bölme boşaltılıyormuş. Bu bazen üç, bazen dört ya da okyanusta beş gün aralıksız uçmak demek!
- Uçakta klima ve benzeri hiçbir kirli teknoloji yok. Dolayısıyla pilotlar aşırı sıcak ve soğuktan sadece kıyafetleri ve kokpitle korunmuş.

26

Ekip ve destekçiler

- Solar Impulse ekibi, 30 mühendis, 22 teknisyen ve 22 misyon kontrolöründen oluşuyor. Elbette yüzlerce kişi de bu projeye gönüllü olarak destek ve danışmanlık vermiş.
- Seyahat baştan sona tüm sosyal medya hesaplarından, YouTube kanalından ve Blog’dan yayımlandı. Sponsorlardan biri de Google.
- Karikatürler seyahatin iletişim araçlarından biriydi. Her etapta Bertrand ve Andre’nin çizimleri tüm dünyaya servis edildi.
- Solar Impulse projesini ana sponsorlar dışında Solvay, Omega, Schidler ve ABB gibi büyük kurumlar ve Altran, Swisscom, Google, MoetHennessy markaları destekledi.
- Türkiye’den ise tek bir kurum, inovasyona, hayallerin peşine düşmeye, teknolojiye ve temiz seyahate inanan bir marka bu projeyi destekledi: BRiSA. Brisa yönetimi, “Tüm iş süreçlerinde değer yaratmaya inanıyoruz, sürdürülebilirlik ana konumuz. Fabrikalarımızdaki üretim süreçlerimizi de buna göre düzenliyoruz. Çevre dostu lastik üretmek için ARGE yapıyoruz ve Solar Impulse tam olarak aradığımız projeydi” diyor.

27

Solar Impulse neyi değiştirecek? 

Şimdiden birçok şeyi değiştirdi bile! Facebook, internet hizmeti için güneş enerjisiyle çalışan uydu üretme çalışmasına başladı. NASA elektrikli uçaklar için araştırmaları sürdürüyor. Airbus ve Siemens hibrit uçuş teknolojileri için işbirliği yapıyor.
Ama hepsinden önemlisi Solar Impulse sanayinin ve tüketicinin düşünme sistematiğini değiştirdi. Öyle ya, bir uçak sadece güneş enerjisiyle dünya turu yapabiliyorsa, elektrikli süpürge, beyaz eşyalar, hatta arabalar neden temiz enerjilerle çalışmasın!