Güya teknoloji ve iletişim çağındayız.
Ama burada, yani Türkiye’de bu sadece bazılarının canı istediği sürece geçerli.
İşlerine gelmezse, istemezlerse bütün internete müdahale edebiliyorlar.
Yani bütün iletişimi engelliyorlar!
İnsan haklarına karşı değil mi bu?
Yarın öbür gün kızıp bütün telefon iletişimini de kesebilirler. Kesemezler mi? Hastalanırsınız ambulans çağıramazsınız!
Hatta bir bakarsınız ceza vermek için elektriği suyu kesmişler.
Keyfiyet bir başladı mı sonu yok ki! Yasalara, kurallara bağlamadıkça bahane çok!
Bu gün dersin ‘’Güvenlik açısından tedbir’’, yarın dersin ‘’Gerekli’’, öbür gün ‘’Canım istedi!’’ Nasıl olsa kimse sesini çıkarmıyor, çıkaramıyor!

* * *

Gazetelere keyfi bir şekilde müdahale ediliyor. Gazeteciler elde doğru dürüst delil olmadan, sudan sebeplerle teröre yardım etme bahanesiyle gözaltına alınıyor...
Ohh ülkeye bak!
Ve insanlar hâlâ “Ne yapabiliriz ki, biz azınlığız!” diyor.
Nereden çıktı bu azınlığız da azınlığız meselesi? Nasıl da insanlara bunu inandırıp, sindirdiler... Bravo vallahi!
Şunu hiç anlayamıyorum, insanlar haklarını sadece çoğunluk olunca mı aramalı?
Azınlık olunca hak aranmıyor mu?
Bazıları biz korkağız, ya da konforumuzdan fedakârlık yapamayız, bize sıra gelmedikçe gıkımız çıkmaz demiyor da, ne yapabiliriz diyor!
Kızmamak gerek biliyorum. Böyle insanlar hep vardı, hep de var olacak.
Ancak insanca yaşamak isteyenler, haksızlığın, adaletsizliğin kötü bir şey olduğunu savunanlar, çocuklarına daha iyi bir Türkiye ve gelecek bırakmak isteyenler azınlıkta değil bu ülkede. Sadece buna inandırıldılar.
Haklarını aramasınlar, susup otursunlar diye.
İşte bu illüzyondan kurtulmayalım, azınlıkta olduğumuza inanalım diye kesiliyor bu internet.
Gazetelere ve televizyon kanallarına müdahale yapılıyor. Gazeteciler susturulmaya çalışılıyor.
“Öğrenmeyelim, bilmeyelim, hakkımızı aramayalım” diye...

* * *

Bir milletvekili internetin kesilmesi olayını pozitif bir şekilde değerlendirmiş. Bardağın dolu tarafından bakmış.
‘’Ne güzel oldu internetin kesilmesi yahu... Böylece unuttuğumuz sohbetleri yeniden hatırladık’’ demiş...
Bu kafadakiler, aslında komik adamlar da, insanda gülecek hal bırakmadılar.


Bu sapıklar durmayacak!


Yine 30 çocuk! Yine tecavüz!
Adıyaman’da...
Bu sefer Kuran kursu değil, imam hatip lisesi!
Çocuklar yine din ile korkutulup kandırılıyor...
Bir kereden bir şey olmaz dediler ama ardı arkası kesilmiyor.
Hâlâ denetim yok, tedbir yok! Bu tür olayların önüne geçileceği, cezalarının ağırlaştırılacağı, bu sapıklara gözdağı verileceği yerde, olayların üzeri kapatılmaya çalışılıyor.
Mesela internette bu haberin yayınlandığı sitelere erişimi engellemeye çalışıyorlar.
İşte alınan tek tedbir bu!
Bilmezsek yok olacak ya! Kafamızı kuma gömersek bütün kötülüklerden kurtulacağız ya!
Bu tür olaylar örtbas edildikçe artacak ve bu sapıklar durmayacak!