Uzun yıl­lar­dır Ka­na­da­’da ya­şa­yan, fa­kat yü­re­ği Tür­ki­ye­’de ka­lan, tüm kal­bi ve ben­li­ği Tür­ki­ye için çır­pı­nan bir oku­rum var. Adı Ta­rık Kars­lı...
Ha­yat şart­la­rı onun çok sev­di­ği yur­dun­dan uzak­lar­da ya­şa­ma­sı­na se­bep ol­muş, sa­de­ce yaz ay­la­rın­da An­tal­ya­’ya ge­lip yurt has­re­ti­ni gi­de­ren Ta­rık Kars­lı, Tür­ki­ye­’de­ki tüm olay­la­rı, dün­ya­nın öbür ucun­dan, da­ki­ka­sı da­ki­ka­sı­na he­ye­can­la iz­li­yor.
Tür­ki­ye­’nin için­de bu­lun­du­ğu du­ru­ma çok üzü­len Ta­rık Kars­lı, mil­let­ve­kil­le­ri­ne şu mek­tu­bu yaz­dı:

*  *  *

“Sa­yın me­bus­lar,
Tür­ki­ye­’mi­zim bu­gün­kü du­ru­mun­dan mem­nun mu­su­nuz?
Bu sa­bah bak­tım, bir ta­raf­ta ken­di­ni bil­mez, nan­kör bir genç in­san res­men Ata­’mı­za küf­re­di­yor. Ne­den?
Siz­le­rin yü­zün­den!
Al­man TU­I fir­ma­sı Al­man tu­rist­le­rin Tür­ki­ye­’ye, gü­ven­lik ne­de­niy­le, an­cak yüz­de 50 ora­nın­da ge­le­bi­le­cek­le­ri­ni ve İs­pan­ya­’da­ki otel­ler­de 5 mil­yon ya­tak ayır­dık­la­rı­nı açık­la­dı. Ki­min yü­zün­den?
Siz­le­rin yü­zün­den!
Rus­ya­’dan, özel­lik­le An­tal­ya­’ya her gün bin­ler­ce tu­rist ge­lir­ken, şim­di sa­de­ce 3-5 ta­ne ge­li­yor. Ki­min yü­zün­den?
Siz­le­rin yü­zün­den!
Dur­duk yer­de Su­ri­ye­’ye bur­nu­mu­zu sok­tuk, ara­mız açıl­dı. Esad kar­şıt­la­rı­na her tür­lü yar­dım ya­pıl­dı. Bu Esad kar­şıt­lı­ğın­dan IŞİD doğ­du. Dı­şa­rı­dan ge­len emir­le gi­dip IŞİ­D’­i bom­ba­la­ma­ya baş­la­dık. Son­ra PKK ya­nın­da IŞİD bom­ba­cı­la­rı­nın da he­de­fi ol­duk! Ki­min yü­zün­den?
Siz­le­rin yü­zün­den!
Dur­duk yer­de git­tik, dost ve bü­yük çap­ta ti­ca­ri iliş­ki­miz olan Rus­ya­’nın uça­ğı­nı vur­duk, dü­şür­dük. Bir­den bi­re Rus­la­rı da kar­şı­mı­za al­dık! Ki­min yü­zün­den?
Siz­le­rin yü­zün­den!”

*  *  *

“Bu lis­te böy­le uza­yıp gi­der. Şim­di ba­na so­ra­cak­sı­nız: “Bun­la­rı biz mi yap­tık?” Evet, siz­ler yap­tı­nız, do­lay­lı ola­rak...
En baş­ta De­niz Bay­kal, yıl­lar ön­ce git­ti, bir sü­rü do­lam­baç­lı yol­lar­dan ya­sa­la­rı de­ğiş­tir­tip, Tay­yip Be­y’­i ön­ce mil­let­ve­ki­li, son­ra Baş­ba­kan yap­tır­dı.
Ön­ce­ki Cum­hur­baş­kan­lı­ğı se­çi­min­de Ah­met Nec­det Se­zer gi­bi Ata­türk­çü, la­ik bir dev­let ada­mı­nı seç­mek müm­kün­ken, Dev­let Bah­çe­li efen­di, AK­P’­nin ada­mı Ab­dul­lah Gü­l’­ü seç­tir­di.
Son Cum­hur­baş­kan­lı­ğı se­çi­min­de git­ti­niz Tay­yip Be­y’­in kar­şı­sın­ da Mı­sır­lı bi­ri­ni aday ola­rak çı­kart­tı­nız.
Sırf o yüz­den 6 mil­yon seç­men san­dı­ğa git­me­di. Ve Tay­yip Bey sa­ye­niz­de Cum­hur­baş­ka­nı se­çil­di.”

*  *  *

“Şim­di ya­şa­nan acı olay­la­ra ba­kın lüt­fen...
Siz­le­rin ha­ta­lı dav­ra­nış­la­rı­nız­dan biz Türk mil­le­ti, bu ha­le düş­tük!
Siz­ler, bü­tün bun­la­rı ba­şı­mı­za do­la­dı­nız ve hâ­lâ da is­ti­fa­la­rı­nı­zı ve­rip git­mi­yor­su­nuz.
Ye­ter ar­tık! Türk ulu­su­na, ül­ke­mi­ze yap­tı­ğı­nız kö­tü­lük­ler yet­mi­yor mu? Gi­din
ar­tık!”
*NOT: Ta­rık Kars­lı “De­fo­lun” de­me­ye utan­dı­ğı için “Gi­din ar­tık!” di­yor.
An­la­ya­na!

“Yapılan utanmazca pazarlıkların sonu!”

Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan ülkenin durumunu şöyle özetliyor:
“Ülkeyi bugünkü kanlı günlere iktidar partisi taşıdı. AKP temsilcileri, terör örgütü PKK ile masaya oturdu, utanmazca pazarlıklar yapıldı ve bu, milletimizin tarihine kara bir leke olarak yazıldı.
Muhalefet partileri de liderlik, önderlik ve muhalefet yapamadılar!
PKK, sadece bir gümrük kapısından yılda 250 milyon lira kazandı. Gümrük kapılarının bilgileri devletin arşivindedir. Durum, Meclis raporuna girmesine rağmen, bu konu adliyeye bile intikal etmedi. Üzerini
kapattılar!
Türkiye, iktidar-cemaat kavgası çıkmadan önce üçe ayrışmış durumdaydı:
1) İktidar, 2) Cemaat, 3) PKK.
Bu üç grup da 75-80 milyar gibi büyük birer servete sahipti!
Kavga çıkınca, cemaat büyük oranda geriledi, çöküş sürecine girdi.
Öte yandan “Çözüm süreci” adı altında Türk siyaseti maalesef teslim alındı ve PKK, bu kanlı günlere hazırlanma fırsatı buldu.
Biz, iktidarı hep uyardık, gerçekleri anlattık ama ne yazık ki, dinletemedik!”

TEBESSÜM

Neden kılıbık olunur?

Boğa ile kaplan oturmuş içiyorlarmış. Kaplan bir süre sonra müsaade istemiş, boğa bırakmamış.
Bir kadeh daha, bir kadeh daha... Vakit iyice geçmiş. Kaplan yine kalkmış, boğa asılmış:
“Otur yahu!”
“Hayır, gitmem lâzım!”
Boğa, kaplanın damarına basmış:
“Amma kılıbıksın yahu!”
Kaplan içini çekmiş:
“Tabii kılıbığım ya! Beni evde seninki gibi bir inek değil, dişi bir kaplan
bekliyor!”

Günün Sözü
İyi konuşmak sanattır ama susmayı bilmek daha büyük sanattır!