Milli Takımımızın maçını izlerken 2007 yılında bu statta yönetmiş olduğum İzlanda-Makedonya maçı aklıma geldi. O dönemde biz, Avrupa’da fırtına gibi eserken, İzlanda milli takımı dünya sıralamalarında çok gerilerdeydi. Makedonya ile evinde berabere kaldıkları için de seviniyorlardı. Nereden nereye… O günkü İzlanda Milli Takımı nereye geldi, bizim milli takım ne durumda. İzlanda gelişirken, biz geriye gittik. Bu kafayla çok daha geriye gideriz. 320 bin nüfusla İzlanda’ya yeniliyorsan eğer ülke olarak spor politikanı değiştirmen lazım. Demek ki ülkede sporu yönetenler bir yerde hata yapıyorlar. Bugün insanlar Fatih Terim’i ve futbolcuları acımasızca eleştirecekler. Şu milli takıma Messi’yi getirsen ne yazar? O kafalara ulaşmak için daha çok fırın ekmek yememiz lazım. Maça gelince… İlk yarının sonuna doğru yenilen talihsiz bir gol, oyuncularımızın soyunma odasına moralli girmesini engelledi ve akabinde ikinci gol geldi. Kaleci Volkan hariç diğer futbolcular görevlerini yerine tam olarak getirmedi. İzlanda’yı baskı altına almayı bırakın, rakip kaleciyi yere yatıramadık. İzlanda Milli Takımı hem genç hem de atletik oyunculardan kuruluydu. Bu grubun bence en iyi takımı. Fatih Terim maçtan önce favorinin İzlanda olduğunu söylemişti. Maça forvetsiz çıkarak, başta kaybetti. Bu anlayış da Fatih Terim’e yakışmadı. Bundan sonra yapılması gereken Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören’e düşüyor. Çağıracak Arda ve Burak’ı özür dilenecekse bu özürler dilenecek. Fatih Terim’i haklı bulsam da kimseye faydası olmayan bu kavganın bitmesi gerekiyor. Maçın hakemi konuşana cart diye kartını gösterdi ve en doğrusunu yaptı. Emre Mor’u da artık birilerinin uyarması lazım. Caner’le aynı odada mı kalıyor acaba, merak ediyorum doğrusu!