Milli Takımımız, en kötü zamanlarında bile bu kadar çaresiz kalmamıştı. Öylesine mücadeleden yoksun ve konsantrasyon eksikliği yaşadılar ki, oyuncularımızı ve Fatih Terim’i tanımakta güçlük çektik. Bu futbolcular reklamlarda göstermiş oldukları performansın yarısını Fransa’da ortaya koysalardı, sonuç çok farklı olurdu! Şu bir gerçek ki, Fatih Terim oyuncularını bu turnuvaya motive edememiş. Rakip takımla mücadele etmek bir tarafa, bazı oyuncularımız kendi taraftarımızla uğraştı. Tribünlerden Arda’ya yapılan tepkiler çok gereksizdi ancak Arda’nın da buna yanıt vermesi kabul edilemezdi. Hem el kol hareketleri yapıyor hem de lakayt şekilde oyunu boşluyor. Milli Takım forması bu kadar ucuz değil!
SONUÇ KAÇINILMAZDI
Belli ki futbolcuların inancı yok. Rakip kaleci yere atlamadan maçı bitirdi. Oyuncularımızın gerçek kapasitesi tabii ki bu değil. Daha iyi şeyler yapabilirlerdi fakat inanç eksikliği ve formsuz oluşları bu sonucu kaçınılmaz kıldı. Fatih hocanın kadro seçimindeki yanlışları İspanya maçında da devam etti. Formsuz oyuncularda ısrar ederek, bu sonucun hazırlanmasında rol oynadı. Burak desen formda değil. Gökhan Gönül’ün aklı transferde, gece yarılarına kadar kampta uyumuyor. Arda desen zaten çoktan bırakmış, kendince havalarda. Ozan Tufan ısrarını anlamak mümkün değil. Dünya ilk maçta onu konuştu ama Fatih hoca bunu göremedi. Mehmet Topal’ın stoperdeki ısrarı da yanlıştı. Yalçın Ayhan gibi oyuncular varken, devşirme stoper yaparsan bariz defans hataları verirsin, basit golleri de yersin. Şimdi bir mucize bekleme zamanı. Ancak averaj -4 oldu. Kazanmak da yetmeyecektir, yine bizden başka bir sürü denklemin olmasını bekleyeceğiz. Ama işimiz zor. Bu kadroya turnuva sonrası ciddi bir revizyon gerekli, birçok oyuncu reklamlarda oynamaya devam etsin!